Vatandaş sevinmişti. Özellikle gıdada KDV’nin %18’den %8’e indirilmesiyle alışverişte %10 cepte kalacaktı.
1 lirada 10 kuruş, 10 lirada 1 lira, 100 lirada 10 lira demek. Az değil.
Gıda alışverişini aylık toptan yaptığınızı düşünün. Kasaya gittiğinizde 200 lira ödeyecekken 180 lira ödeyeceksiniz. Kira, elektrik, su, telefon paralarını ayırdıktan sonra dar gelirli vatandaş için 20 lira belki bir haftalık cep harçlığı. Ama ona da maalesef bir takım uyanık satıcılar göz dikti.
Özellikle büyük marketler; camlarına astıkları afişlerde ilan ettikleri 5-10 kıytırık ürün dışındaki neredeyse hiçbir gıda ürününe % 10’luk KDV indirimini yansıtmadı. Bizzat marketleri dolaştım etiketleri ve alışveriş fişlerini kontrol ettim. Fişlerde KDV 1 Ocak’tan beri % 8 görünüyor. Yasal olarak iş kitabına uydurulmuş ama raf etiketlerinde bir değişiklik yok. Vatandaş yararlansın diye hükümetin yaptığı %10’luk indirim direkt satıcının cebinde kaldı. Düşünün; binlerce kalem ürün satan büyük market zincirlerinin bir andaki karını. Bir gecede % 10. Devlete ödeyecekleri KDV artık % 8. Mal alırken üreticiye ödedikleri KDV % 8. Fakat satış eski fiyattan. Bunun anlamı % 10’luk gizli zam. Başka bir deyişle vatandaşın hakkı olan % 10’a el koymak da denilebilir. Hükümetin % 10’luk KDV indirimini vatandaşa değil de satıcıya yaptığı izlenimi oluşuyor insanda. Serbest piyasa ekonomisinde bunu denetlemek çok zor. Tamamen satıcının vicdanına ve maalesef ahlakına kalmış bir durum var ortada. Yapılabilecek tek şey tüketici dernekleri aracılığıyla indirimi uygulamayanların ifşa edilmesi olabilir.
Maalesef 2008’in ilk günlerinde şahit olduğumuz bu fırsatçılık bazı değerleri ne kadar da kaybettiğimizin açık seçik ispatı. Eskiden mahalle arasındaki küçücük dükkanında geçimini sağlamaya çalışan esnaflar vardı. Dükkana girdiğinizde iki tane aynı marka ürünün üzerinde farklı fiyat etiketi görürdünüz. Biri diğerinden ucuz olurdu. İkisi de aynı mal olmasına rağmen niçin birini diğerinden ucuz satardı bu esnaf ? Sorduğunuzda, şimdi kıymeti daha iyi anlaşılan şu cevabı alırdınız: “Çünkü o malı eski fiyattan aldım, bu malı yeni fiyattan aldım” derdi dürüst esnaf. Eski fiyattan aldığı malı vatandaşa yeni fiyattan satsa bunu kim bilebilirdi ki ? Kendisi ve Allah’tan başka.
Bu hassasiyette esnaf bugün de elbette vardır. Allah kazançlarını bereketli etsin. Ama bir yanda bu duyarlılığa sahip çocukluğumun gariban esnafını, diğer yanda vatandaş için yapılan % 10’u hüpletmenin fırsatçılığını kovalayan büyük (!) marketler zincirlerini görünce insan üzülüyor. Ve gerçekte hangisinin ‘büyük’ olduğunu daha iyi anlıyor.