Kellyanne’de boşanmış! Ne olacak?

Eski ABD Başkanı Trump’ın yakın ve sadık danışmanlarından olan Kellyanne Conway 22 yıllık eşi George Conway’den boşandı.
KADİR GÜRCAN

Eski ABD Başkanı Trump’ın yakın ve sadık danışmanlarından olan Kellyanne Conway 22 yıllık eşi George Conway’den boşandı. Trump’ın başkanlığı süresinde, Kellyanne Beyaz Saray’a ne kadar yakın ise eşi George da bir o kadar uzak ve olabilecek en ağır eleştirilerin hedefine Trump’ı yerleştirmiş biriydi. Herkes böyle bir evliliğin nasıl devam ettiğine çok şaşırıyordu. Conway çiftinin aile içi demokrasideki ulaştıkları seviyeye bir bakın! Trump’ın devrilmesinden sonra bile üç yıl devam etti.

Hatırlarsınız, 2020 seçimlerinde Cumhuriyetçi Parti’den olan ve Trump’tan nefret eden bir ekip Lincoln Hareketi diye bir oluşum başlatmışlardı. Bunların kurucuları arasındaki tanıdık isimlerden biri de Kellyanne’nin eşi George Conway idi. 2020 seçimlerine bir kaç ay kala Lincoln Hareketi, Trump’ın Covid-19 karşısındaki umursamazlığı sonucunda ölenleri, seçim vaadi olan Güney Sınırı Duvarı’nı arka arkaya devrilen tabut görüntülerini bir buçuk dakikalık bir video ile vererek çok iyi bir iş çıkarmışlardı.

Conway çiftinin ayrılığının ardından ilk açıklama kimden geldi bilin bakalım! Elbette ki eski Başkan Trump’dan; “Tebrikler Kellyanne, katlanılmaz evlilik ve tuhaf eşinden kurtuldun!” diyerek, Lincoln Hareketi’nin başkanlığı kaybetmesindeki rolünden dolayı biriktirdiği öfkesi ve kuyruk acısını George üzerine boşaltıverdi. Bayan Conway için ilk tebrikin loser Trump’dan gelmesi şaşırtıcı değil. Onun için azılı düşmanlarından birini her nasılsa bir şekilde ısırmak ölümüne zevk aldığı narsis şehvetlerinden biri. 

Altılı Masa üyeleri arasında yaşanan iki günlük gerginlik pek fazla hasara meydan vermeden tatlıya bağlandı. Kriz anları gizli ve zeminini bekleyen kabiliyetlerin ortaya çıktığı dönemlerdir şeklindeki şehir efsanesine itibar etmem. Bana bu, romantik bir avunma gibi gelir. Ancak, Cumartesi-Pazar gibi haftanın en ölü iki gününde meydana gelen hafif şiddetli siyasi sarsıntı gün görmemiş kabiliyetleri piyasaya dökünce, bu inadımdan vazgeçmek aklımdan geçmedi değil. Tarih yazan mı ararsınız, tarih olan mı? Daha defin işlemleri bitmeden elini çırpıp sağda solda yeni adaylar bakan müzmin dullar mı? Ya o vücut diline bin bir manalar yükleyen ekran soytarılarına ne demeli? Jest ve mimiklerden niyet okumak yeni gelişen uzmanlıklardan sayılsa bile, soytarılar orada da kendini belli ediyor. Son bir kaç yıldır Saray’ın yüzüne yerleşen ölü toprağı soğukluğuna niye kimse bir şey diyemez ki? 

Altılı Masa’nın sürdürdüğü beraberliğin yumuşak karnı, maalesef o Hanımefendi idi. Yazarınızın, yatırım yapmadığı siyasetçilerden birisi o. Otuz yıldır takip ettiğim bir siyasetçi ve ne zaman mızıkçılık çıkaracak diye bekliyordum ve sürpriz olmadı. Bunu keşfettiğimiz için kendimize bir pay çıkarmıyoruz. Zira Saray da işin farkında olduğu için, Masa’nın o ayağına ilgisinde oldukça sempatik ve cömert davrandı. Aksi halde Saray, Hanımefendi’ye “Onları bırak bize gel!” çağrısını yapacak cesareti nereden bulacaktı? Böyle bir çağrıya karşı, tarihi bir cevap beklerdik ama o cevap hiç gelmedi. 

Hanımefendi’nin de dahil olduğu Altılı Masa da “Tek Kadın” diyerek cinsiyet kartını kullanması siyasi etik açısından çok sakıncalı.  “Ben Masa’dan kalkmadım, masa kalktı.” iddiası da kendini fazla önemsiyor olmasından. İki gün sonraki bir araya gelişte, vücut dili uzmanlarına göre Hanımefendi’nin yüzüne yansıyan memnuniyetsizliğin sebebi hala gizemini koruyor. Eh o kadar olsun! Üyeler arasına iki günlük soğukluk girdi, onun kalıntısıdır. Birbirlerine biraz kur yapsınlar, alışırlar.

Liseli yıllarda, trafik ile alakalı konuları anlatması için okula davet edilen polis memurunun yayaların sık yaptığı bir hata ile alakalı anekdotunu hiç unutmam. Hani o caddeden karşıya geçmek için herkesin bildiği önce sağa sonra sola, sonra tekrar sağa bakma kuralından daha önemli bir başka ayrıntı varmış da bütün yayalar o hususu ıskalıyorlarmış. Polis memuru biraz esprili “Sağa sola bakmadan önce, karşıya geçeceğinizden emin olmanız lazım! Aksi halde yolun yarısında kararınızı değiştirdiğinizde, gelen araç sizin yeni kararınızı beklemez!” demişti. Altılı Masa’nın tek bayan temsilcisi olduğu avantajını kullanmaktan çekinmeyen Hanımefendi, yolun tam ortasında tır çarpmasından şimdilik kurtuldu. Gerçekten kurtuldu mu?

Altılı Masa’nın en son yaşadığı kriz, hiç bir işe yaramasa bile öyle ya da böyle muhalefet mozayiğinin iktidara talip olma konusundaki tereddüt ve yüksünmelerini ortadan kaldırdı. Aksi halde maça çıkmadan asfalta yapışacaklardı. En azından şimdilik tek parça olarak seçime girmeye kararlılar. Neyse şeytan kulağına yine de önümüzde iki ay var! Malumunuz siyasette bir gün bile uzundur.
Trump’ın 2024 başkanlık yarışında başkan yardımcılığı için konuşulan isimler çoğunlukla bayan. Eski başkanın etrafına güzel ve çekici kadınları toplama zaafı yeni değil. Aşırı sağcı ve Trump hayranı Marjorie Green Taylor da adaylar arasında ve o da bir kaç ay önce eşinden boşandı. Birileri Kellyanne’nin kulağına karpuz suyu kaçırıp aklını çelmiş olmasın? Kellyanne’nin boşanma haberi bu yüzden çok ilgi çekti. Nüktedan olduğu kadar ayağı dışarıda, orta yaşlı gazeteci takımı boş durur mu? “Gentlemen, your prayers have been answered! Kellyanne Conway is back on the market!”, “Beyler, Kellyanne boşanmış...” diye baston ile birbirlerine dürtmeye başlamışlar bile! Nedense, bu haberi okuyunca Saray Kıraathenesi’nde vakit öldüren içi geçmiş takımının kriz sonrasında Hanımefendi’ye aşırı ilgileri kafamı kurcaladı.

Demek ki neymiş? İlerleyen yaşlarda bünyenin kaldırmayacağı maceralara hele omurgayı zedeleyecek akrobasilere girmemek lazımmış. Ne olursanız olun yuvarlanmaya başlayınca ikinci el ya da açık artırmada Türk Lirası ile üç kuruşa gitmeniz işten bile değil. Dahası, Saray’ın ya da Trump’ın diline düşmek gibi acınası bir durum da söz konusu!

Söz sözü açıyor diye buna denir. Lincoln Hareketi’nin çektiği tabuttan duvar esprisini depremde her şeyi eline yüzüne bulaştıran Saray’ın duvarları için tekrar düşünsek çok mu siyasi davranmış oluruz? Dahası, deprem mağdurlarından birçoğunun tabutsuz ve kefensiz defnedilmiş olduklarını da düşündüm ve ne diyeceğimi bilemedim de! Siz yine de bir düşünün. 

13 Mart 2023 16:42
DİĞER HABERLER