Kılıçdaroğlu, CHP genel başkanlarının yağlı boya portrelerini yapan ressam Yaşar Çallı’yı ziyaret etti. Çallı, Kılıçdaroğlu’nu kapıda karşıladı. Daha sonra ikili, Çallı’nın atölyesine geçerek tabloları inceledi. Ressam Çallı, Kılıçdaroğlu’na tablolar hakkında bilgi verdi. Ziyaretin ardından Kılıçdaroğlu, basın mensuplarının sorularını cevapladı. Kılıçdaroğlu, eski genel başkanların tablolarının genel merkeze asılacağı bilgisini verdi.

Dün İstanbul’da yapılan fetih kutlamalarında askerin de yer aldığının hatırlatılması üzerine Kılıçdaroğlu, "O konulara girmiyorum. Özel bir tartışmanın içine girmek istemiyorum." ifadelerini kullandı. Kılıçdaroğlu, ayrıca MİT TIR’ları ile ilgili Cumhuriyet gazetesine soruşturma başlatılmasını ve Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun konuyla ilgili ‘MİT TIR’larının içinde ne olduğu kimseyi ilgilendirmez’ şeklindeki sözlerini değerlendirdi.

'İNSANI YARDIM, NASIL OLUR DA HALKTAN GİZLENİR?'

Cumhuriyet gazetesinin hakkının teslim edilmesi gerektiğini ve olağanüstü bir habercilik görevini yerine getirdiğini belirten Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: "O TIR’lar için hükümet ‘insanı yardım’ diye açıklama yapıyordu. Ben de hep şunu söylüyordum; insanı yardım, nasıl olur da halktan gizlenir? Tam tersine medya eşliğinde insanı yardım götürülür. Kimlere yardım ediyorsanız o yardımları verirsiniz. Ama gerçek ortaya çıktı, bütün görüntüler ve belgelerle. En sonun da itiraf ettiler. ‘Evet, silah gidiyor ama biz bu silahları Türkmen kardeşlerimize gönderiyorduk.’ Türkmenler açıklama yaptılar, ‘biz herhangi bir silah almadık’ diye."

'İNSANI YARDIMI EĞER GÖTÜRÜYORSAK BÜTÜN DÜNYANIN GÖZÜ ÖNÜNDE GÖTÜRMELİYİZ'

CHP olarak Türkmenlere iki kez TIR’larla insanı yardım götürdüklerini dile getiren Kılıçdaroğlu, "Bizim yaptığımız gibi yapabilirlerdi. Beni kaygılandıran ve asıl üzen taraf hukukun üstünlüğünü benimsemiş, anayasasında hukuk devleti yazan bir ülkenin bu tür ilişkilere, örtülü ilişkilere girmiş olması, Türkiye Cumhuriyeti’ne yakışmıyor. Biz büyük bir devletiz. Eğer yardım yapacaksak bu yollarla asla yardım yapmamalıyız. İnsani yardımı, eğer götürüyorsak bütün dünyanın gözü önünde götürmeliyiz. Orada yoksullara, çatışmada yaralananlara elbette yardım götürülebilir. Ama ilaçların altına bombaları gizleyerek, sonra bunu inkâr ederek, inkar ettikten sonra belgeler ortaya çıkınca kabul ederek bir zikzak çizerseniz bu Türkiye Cumhuriyeti’ne yakışmaz, geçmişimize yakışmaz. Çok büyük bir ayıptır." ifadelerini kullandı.

'ORADA MÜSLÜMAN KANI DÖKÜLÜYOR, BUNLAR ELLERİNE SİLAH VERİYORLAR'

Kılıçdaroğlu açıklamalarını şöyle tamamladı: "Söyledim yine söylüyorum. Suriye’de dökülen kanların ana sorumlularından birisi bu iktidardır, hepsinin eli kanlıdır. Orada Müslüman kanı dökülüyor, bunlar ellerine silah veriyor. Komşudaki yangın bize sıçradı. Reyhanlı’da, Cilvegözü’nde, Niğde’deki olaylar bu yansımaların sonucudur. Silah gönderdik ne oldu? IŞİD, gitti bizim Musul konsolosluğumuzu bastı. 49 vatandaşımızı rehin aldı. Ne oldu? Bir şey mi yapıldı? Hayır. Terör bize döndü. O nedenle hükümet dünya kamuoyu önünde umarım daha zor duruma düşmez."