Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Her projemizin santim santim hesabı yapılmıştır. Ben maliyeciyim, uzun yıllar, 27,5 yıl kamuda çalıştım. Vergi nasıl toplanır, para nasıl harcanır, bütçe nasıl yapılır, bunları gayet iyi biliyorum. Tekirdağ Meydanı'ndan da Davutoğlu'na sesleniyorum. Eğer benim kaynaklarımı merak ediyorsan, yüreğin yetiyorsa, senin televizyonuna çıkalım, oturalım, tartışalım, millet de görsün." dedi.

Kılıçdaroğlu, Tekirdağ Cumhuriyet Meydanı'nda konuştu. Ortadoğu'daki kavgayı CHP'nin bitireceğini belirten Kılıçdaorğlu, Suriyelileri kendi ülkelerine göndereceğini ifade ettiğini hatırlattı. "Vay efendim sen nasıl gönderirsin" dendiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Buradan söylüyorum iyi duy arkadaş, iyi duy. Bir; Ortadoğu'ya barışı getireceğiz. Türkiye'den Ortadoğu'ya silah göndermeyeceğiz. Gıda malzemesi göndereceğiz. İnsani yardım yapacağız. Demokrasilerini güçlendirsinler diye her türlü katkıyı yapacağız. Ama insanın insanı öldürdüğü, Müslüman kanının aktığı bir coğrafya olmaktan Ortadoğu'yu biz kurtaracağız. Çünkü biz Mustafa Kemal'in Kuva-yi Milliye geleneğinden geliyoruz. Ortadoğu'ya barış gelince ne olacak? 2 milyon Suriyeliyi ülkelerine göndereceğiz. Kim kendi topraklarına gitmek istemez? Herkes kendi topraklarına gitmek ister. Dedelerinin mezarı, aileleri, toprakları, mal varlıkları orada. Yani Ortadoğu'da huzuru sağlayacağız, 2 milyon Suriyeliyi de kendi ülkelerine göndereceğiz. Onlar da huzur içinde kendi ülkelerinde yaşasınlar diye. Başka; Ortadoğu'ya barışın gelmesi ne demektir biliyor musunuz? Türk iş adamlarının Ortadoğu'da çok büyük işler yapması demektir. Irak'a gittim, Irak Başbakanı bana aynen şunu söyledi: 

" 'Biz önümüzdeki 10 yıl içinde Irak'ta 100 milyar dolarlık yatırım yapacağız. Havaalanı, köprü, demiryolları, hastaneler, çok şeyler yapacağız. Biz petrolü 50 dolara çıkaracağız. Kaynağımız da var. Biz size bütün yolları açıyoruz ama sizin hükümet pencereden girmeye çalışıyor. Bu da olmaz.' Haklı mı? Haklı. Biz ne yapacağız? Dedim ya barışı sağlayacağız, hem Ortadoğu kazanacak hem Türkiye kazanacak. Biz kazanınca ne olacak? Yoksulluk, işsizlik bitecek. Bu güzel topraklarda hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecek." şeklinde konuştu.

İktidarı destekleyenlerin koro halinde 'parayı nereden bulacaksın' diye bağırdığını kaydeden Kılıçdorğlu, "Kilis'ten bir vatandaş kocaman bir terzi makası göndermiş. 'Sayın Kılıçdaroğlu' diyor, 'sana makası gönderdim şu AKP genel merkezine bağlanan hortumları kes diye.' Sözüm söz, o hortumların tamamını keseceğim. Diyorlardı ya 'Türkiye dünyanın ekonomik olarak güçlü 20 ülkesinden birisi.' Demek ki para var. Kim dedi para yok diye. Kim dedi Türkiye'de kaynak yok diye. Yandaşa gelince var, havuz medyasına gelince var. Ne diyorlardı bunlardan birisi, havuz medyasının genel yayın yönetmeni. Açıyordu telefonu Halk Bankası genel müdürüne, 'oğlum Süleyman', sanki oğlu. '2 milyon para gönder de para ödeyeceğim.' O banka senin babanın bankası mı? Hayır. Kimin bankası? Bu milletin bankası, kamu bankası. Şimdi ben o hortumu kesince 2 milyon kime gidecek? Emekliye gidecek. Sadece o mu? Saraya gidenler. Ortadoğu politikasının Türkiye'ye dayattığı para 5 milyar dolar. Ülkede kaynak var. Size sözüm söz. CHP iktidarında benim ve bakanlarımın çocuklarının yatak odalarında boy boy kasalar olmayacak. Benim ve bakanlarımın evlerinde ayakkabı kutuları olmayacak. Her kuruşun hesabını vereceğiz. Hesap verme konusunda bizim öz güvenimiz yüksek." diye konuştu.

AK Parti ve taraftarlarının, CHP'nin, bulunduğu taahhütleri yerine getiremeyeceğini iddia ettiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: "Her projemizin santim santim hesabı yapılmıştır. Ben maliyeciyim. Uzun yıllar, 27,5 yıl kamuda çalıştım. Vergi nasıl toplanır, para nasıl harcanır, bütçe nasıl yapılır, bunları gayet iyi biliyorum. Tekirdağ Meydanı'ndan da Davutoğlu'na sesleniyorum. Eğer benim kaynaklarımı merak ediyorsan, yüreğin yetiyorsa, senin televizyonuna çıkalım, oturalım, tartışalım, millet de görsün. Bakın biz kendimize güveniyoruz. İstiyorsa ona maliye dersi de verebiliriz. Hiçbir tereddüdümüz yok. Biz alçak gönüllüyüz ama her kuruş nasıl toplanır, her kuruş nasıl harcanır, bunu bilen birisiyiz. Bizim kadrolarımız da bilir. Sizin milletvekiliniz var. Faik Bey buralarda mı? Faik Bey de ekonomiyi krizden çıkaran bürokrattır. Dönemin gelir idaresi başkanı da bizden. Türkiye'yi en iyi biz bilir. Dünyayı da en iyi biz biliriz. Bu konuda mütevazi değiliz. Bir sorun varsa sorunun çözümü de vardır. Kim çözer? Emin olun açık yüreklilikle söylüyorum, güvenerek söylüyorum, CHP dışında hiç kimse bu sorunları çözemez." 

İktidarın, geçmişte çay ve simit hesabı yaptığını anımsatan Kılıçdaroğlu, alanda bulananlara, asgari ücret alan 3 çocuklu bir ailenin çay simit hesabını yaptı. Geriye 49 lira kaldığını belirten Kılıçdaroğlu, "49 lirayla ev kirası ödeyecek, 3 çocuğa bakacak, okul masrafını karşılayacak, elektrik ve suyu ödeyecek. Ben ne diyorum? Bunları büyümesi vicdansız, ahlaksız büyümedir. O nedenle dedim ki 'asgari ücreti 949 lira değil bin 500 lira yapacağız.' 'Vay efendim nasıl bin 500 lira yaparsın' diyorlar?" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'a da mazot fiyatı konusunda cevap veren Kılıçdaroğlu, "Çiftçi kayıt sistemi var. Çiftçi neyi ekeceğini, kaç dönüm ekeceğini zaten söylüyor. O süre içerisinde kullanacağı mazot da üç aşağı beş yukarı bellidir. Ona destek vereceğiz. Dün abisi demiş ki 'Biz çiftçiye mazot desteği veriyoruz.' Ben de biliyorum veriyorsun. Çiftçiden 9 milyar lira mazottan vergi alıyorsun 550 milyonunu geri veriyorsun. Peki geriye kalan 8 milyar ne oluyor? Kaçak Saray'da oturan bunun cevabını da versin bakalım." ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasının ardından, CHP'nin Tekirdağ milletvekili adayları vatandaşlara tanıtıldı. Kılıçdaroğlu, onlarla birlikte alanda bulunanları selamladıktan sonra miting meydanından ayrıldı.