Kemal Kurkut davasının karar duruşması Diyarbakır 7’inci Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.
Diyarbakır'da 2017 yılı Newroz’una polisin açtığı ateş sonucu üniversite öğrencisi Kemal Kurkut’un ölümüne ilişkin polis memuru Y.Ş.'nin yargılandığı davanın karar duruşması Diyarbakır 7'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.
Artıgerçek.com'un haberine göre Duruşmaya Kurkut’un annesi Sican Kurkut, ağabeyi Cihan Kurkut, avukatları, HDP milletvekilleri Meral Danış Beştaş, Nuran İmir, Hişyar Özsoy ve Filiz Kurtalan katıldı. Duruşmada tutuksuz yargılanan sanık polis Y.Ş.’de hazır bulundu.
SAVCI 'TAKSİRLE ÖLDÜRME' SUÇUNDAN CEZALANDIRILMASINI İSTEDİ
Sanık polis Y.Ş, daha önce olası kastla öldürmek suçundan müebbet hapis cezasıı istemiyle yargılanıyordu. Ancak 16 Haziran’da görülen duruşmada savcı, ‘kasten öldürme’ suç vasfını, ‘bilinçli taksirle öldürmek’ olarak değiştirerek, sanık hakkında 2 ile 6 yıl arasında değişen hapis cezası istemiyle mütalaa vermişti. Bu gün görülen duruşmada savcı önceki mütalaasını tekrarlayarak, sanık polisin ‘taksirle öldürme’ suçundan cezalandırılmasını istedi. Kurkut ailesinin avukatları itiraz etti.
AKTAR: SANIK TAKSİRLE DEĞİL KASTEN HAREKET ETMİŞTİR
Kurkut ailesinin avukatları da savcının sanık hakkında istediğini cezaya tepki gösterdi. Avukat Mehmet Emin Aktar, savcının mütalaasına katılmadıklarını söyledi. Bu mütalaa ile savcının işlenen cinayete “Kaza” dediğini ifade eden Aktar, bunu kabul etmediklerini ifade ederek duruşmaya gelen bilirkişi raporlarına değindi. Sanığı “Ben ayaklarına doğru ateş ettim” dediğini hatırlatan Aktar, “Hem de iki defa ateş ettim diyor. Niye iki defa ateş açıyor ve bir daha ateş açmıyor? Çünkü Kemal’i vurmuş. Sanık taksirle değil kasten hareket etmiştir” dedi.
Gazeteci Abdurrahman Gök’ün fotoğrafları olmasaydı bu yargılamanın da olmayacağını ifade eden Aktar, “Vali canlı bomba dedi. Abdurrahman Gök’ün fotoğrafları ile mızrak çuvala sığmadığı görüldü. Bir kişi bile tutuklu değil. 22 yaşında gencin hayatının değeri bir günlük bir tutukluk bile olmadı. Kemal Kurkut’un değerini kaftanıydı. Umarım bugün verilecek kararla cezasızlık son bulur” şeklinde konuştu.
AYDIN: SORUŞTURMAYI SANIĞIN ARKADAŞLARI YÜRÜTTÜ
Diyarbakır Baro Başkanı Cihan Aydın, Kemal Kurkut’un ilk kapıdan giriş yaptığı sırada “şüpheli şahıs” anonsu yapıldığını söyledi. Sanık polisin ‘telsiz grup amirimde olduğu için ben o anonsu duymadım’ dediğini hatırlatan Aydın, Kemal Kurkut’un vurulma anın anlattı.
Olayda çok fazla ihmal olduğunu ifade eden Aydın, çelişkilere dikkat çekti. Olay yerinde sadece poliste silah olduğunu belirten Aydın, Valiliğin ilk önce canlı bomba olduğuna ilişkin açıklama yaptığını ve daha sonra o açıklamayı kaldırdığını söyledi. Kemal Kurkut cinayeti ile ilgili soruşturmayı başından beri sanığın mesai arkadaşları olan Terörle Mücadele tarafından yürütüldüğünü vurgulayan Aydın, sanık polisin akşam saatlerinde başka seri numaralı bir silahı teslim ettiğini ifade etti. Aydın, buna ilişkin bir işlem yapılıp yapılmadığını bilmediklerini söyledi.
'SANIK SOĞUKKANLI BİR ŞEKİLDE ATEŞ AÇIYOR'
Kemal Kurkut’un vurulduğu ana ilişkin görüntüler hakkında da konuşan Aydın, “Görüntüleri izledim. 24 polis saydım. Kemal 4 No’lu kapıya geldiğinde oradaki polislerin durdurma çabası yok. Hepsi silahına sarılıyor. Sanık soğukkanlı bir şekilde aradaki hendeğin içine giriyor. Silahını çekiyor, hiç bir heyecan belirtisi olmaksızın iki el ateş ediyor. Son derece profesyonelce yapıyor. Taksir falan değil. Çok bariz bir şekilde sanık Kemal’i hedef alarak ateş ediyor. Bu olayda maalesef ilk amaçlanan şey şüpheli şahsı ölü olarak ele geçirilmek. Eğer istenmiş olsaydı yaralı bir şekilde yakalayabilirdi” dedi.
Etkin bir soruşturmanın yürütülmediğini ifade eden Aydın, öldürülen bir polis memuru soruşturmasını örnek gösterdi. Atakan Arslan adlı polis memurunun öldürülmesinin ardından çok sayıda evin basılarak hızlı bir şekilde failin gözaltına alındığını ifade eden Aydın, “Evler basıldı, fail gözaltına alındı. İşkence gördü. Bizim dramımız, bizim hikayemiz işte bu. Bizim cezasızlık dediğimiz bu. Polis yurttaşın canına kastetmişse soruşturma bu. Eğer bir vatandaş polis tarafından işkence görmüş öldürmüşse karşılaştığımız manzara bu” diye anlattı.
ÇELEBİ: DELİLLER TOPLANMADI
Avukat Serdar Çelebi de savcının mütalaasına katılmadıklarını söyledi. Yargılama boyunca böyle bir mütalaa ile karşı karşıya kalmaktan kaygı duyduklarını ifade eden Çelebi mahkeme heyetine yönelik, Kemal Kurkut’un vurulma anına ilişkin konuştu. Gazetecinin bu olayı fotoğraflamamış olsaydı olayın çok farklı gelişeceğini ifade eden Çelebi, “Gazeteci bu olayı fotoğraflamasaydı bu duruşmayı, yargılamayı konuşmayacaktık. Roboski Olayı ortada... Olay yerinde. En az 24 polis var ve hepsi ateş açıyor. Neredeyse hiç bir polisin elinde atış atığına rastlanmadı. Deliller toplanmadı. Kaç araç vardı, kaçında kamera vardı bunlar toplanmadı. Soruşturma TEM Şube tarafından yapıldı” dedi.
'SANIK KASTEN ÖDÜRME SUÇUNDAN CAZALANDIRILMALI'
Ulusal Kriminal Büro tarafından hazırlanan bir raporda sanığın direk ateş açtığına ilişkin tespitin bulunduğunu hatırlatan Çelebi, savcının vermiş olduğu mütalaa doğrultasında verilebilecek herhangi bir kararın cezasızlık devamı niteliğinde olacağı uyarısında bulundu. Çelebi, sanığın kasten öldürmeden cezalandırılması ve tutuklanmasını istedi.
SANIK POLİS BERAATİNİ İSTEDİ
Ardından söz alan sanık polis Y.Ş, kendisine yönelik suçlamaları kabul etmedi. Kendisin seken kurşunla bile Kemal Kurkut’u vurmadığını iddia eden sanık polis, şunları söyledi: “Görüntülerle maddi delillerin uyuşmadığı bir dosyada tek ben yargılanmaktayım. Diğer ateş açan polisler de dosyada olsaydı benim suçsuz olduğum görülecekti. Bu dosyada hedef olarak gösterildim. Ulusal Kriminal iki farklı rapor sundu. İkincisinde ‘seken kurşun’ dedi. Değişen bir delil yoktu oysa... Farklı iki raporla Ulusal Kriminal ucuz kahramanlıkla bir suçlu bulmaya çalıştı. Asıl kusurlu olan polisler yargılansaydı benim masum olduğum ortaya çıkardı. 3,5 yıldır süren bu davada benim bu şahsı kasten ve kastla vurma şansım yok. Benim yere atışım yok. Benim bu şahsı ya vurma ya vurmama şansım var. Şahısta bana ait bir çekirdek çıkmadı. Beraatımı talep ediyorum. Gerçek kusurlu olan polislerin tespit edilmesini istiyorum.”
POLİS HAKKINDA BERAAT KARARI VERİLDİ
Yapılan savunmaların ardından mahkeme heyeti, sanık polis hakkında beraat, ayrıca olay anında bulunan diğer polislerin tespiti için suç duyurusunda bulunması yönünde karar verdi.