Doğrul Yol Partisi (DYP) Genel Başkanı Çetin Özaçıkgöz'ten Demirel hakkında ağır iddialar...
Doğrul Yol Partisi (DYP) Genel Başkanı Çetin Özaçıkgöz, 12 Eylül darbesinin olduğu tarihte eşi Yüksel Özaçıkgöz'ün Süleyman Demirel'in sekreteri olduğunu belirterek, "Başbakan Demirel sadece İstanbul'da 23 terör yuvasının adresini elden Evren'e verdiği halde bu adresler basılmamış, hiçbir işlem yapılmamıştır." iddiasında bulundu. Süleyman Demirel'e, o dönemde cumhurbaşkanlığı konusunda baskılar yapıldığını ileri süren Özaçıkgöz, "Eşimin tanık olduğu bazı toplantılarda Demirel bu baskılara boyun eğmemiş ve akabinde darbe yapılmıştır. Evren, Cumhurbaşkanı yapılsaydı akan kan darbe yapılmadan engellenir, 12 Eylül olmazdı." diye konuştu.
DYP Genel Başkanı Çetin Özaçıkgöz, Kenan Evren'nin 12 Eylül darbesi sebebiyle savcıya verdiği ifadeyle ilgili yazılı bir açıklama yaptı. Evren'in, darbeyi yapmış olmaktan pişman olmadığı aynı şartlar olsa yine yapacağı yönünde basına yansıyan ifadesini hatırlatan Özaçıkgöz, "Evren, darbe yaptığı gün ne söylemiş ise 30 yıl sonra yine aynı şeyleri söylüyor. Hala daha geçerli olmayan ama kendisine uygun mazeretleri sıralıyor." dedi.
O dönemde sıkı yönetim olduğunu, kan dökülmesini önlemekten ve devlet otoritesini sağlamaktan Evren'in sorumlu olduğunu dile getiren Özaçıkgöz, "Evren ve arkadaşları görevlerini yapmamış ve olayları seyretmişlerdir. Çünkü görevlerini yapmış olsalardı, akan kan duracak ve devlet otoritesi sağlanmış olacaktı. Ama o zaman da Evren Cumhurbaşkanı olamayacaktı." diye konuştu.
"Başbakanın, bakanın ellerine silah alıp terörist peşinden koştuğu nerede görülmüştür?" diye soran Özaçıkgöz, 12 Eylül darbesinin olduğu tarihte eşi Yüksel Özaçıkgöz'ün Süleyman Demirel'in sekreteri olduğunu söyledi.
Özaçıkgöz, açıklamasında şu iddialarda bulundu: "Başbakan Demirel sadece İstanbul'da 23 terör yuvasının adresini elden Evren'e verdiği halde bu adresler basılmamış, hiçbir işlem yapılmamıştır. 12 Eylül öncesinde Başbakan Sayın Demirel'e Cumhurbaşkanlığı konusunda çok büyük baskılar yapılmıştır. Eşimin tanık olduğu bazı toplantılarda, Demirel bu baskılara boyun eğmemiş ve akabinde darbe yapılmıştır. Evren Cumhurbaşkanı yapılsaydı, akan kan darbe yapılmadan engellenir, 12 Eylül olmazdı. Sayın Demirel artık konuşmalı, bunlar anlatılmalıdır."