Kendi afları için çalışıyorlar!

Samanyoluhaber.com yazarı Murat Çetin, AKP ve MHP’nin yeni bir af yasası üzerinde çalışma yaptığına ilişkin haberlerini değerlendirdi
MURAT ÇETİN 

AKP ve MHP’nin yeni bir af yasası üzerinde çalışma yaptığına ilişkin haberler servis edildiğine göre pişen bir şeylerin olduğu kesin. Af çıkaracaklar, Cumhuriyetin 100. yılını gerekçe gösterecekler. AKP bazı şeyleri gerekçe göstermekte mahir bir parti. Bir şey istesin ona mutlaka bir kılıf buluyorlar. Türkiye’de adalet sisteminin işlemezliği bir gerçek. Hal böyle olunca bir af yasasının çıkmasına kimse bir şey diyecek durumda değil. Adalet Bakanlığı verilerine göre Türkiye’de 8 milyonun üzerinde dava dosyası bulunuyor. Bir sanık bir şikayetçi üzerinden hesaplarsak bu 16 milyon kişi eder. Her davada 2 tanık olsa bu sayının geldiği noktaya bakın. Anlaşılan o ki Türkiye’de 40 milyona yakın insan bir şekilde adalet kapılarında dolaşıyor. Bu da Türkiye nüfusunun yarısı eder. 

Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü verilerine göre; Türkiye'de açık, kapalı, kadın ve çocuk cezaevi olmak üzere 384 cezaevi bulunuyor. Cezaevlerinin kapasitesi 271 bin 823 kişi. Ancak cezaevlerinde bu kapasitenin üstünde 314 bin 502 kişi tutuklu ve hükümlü bulunuyor. Durum ortada! İnsanlar cezaevlerinde ranzalarda değil yere serilen şilteler üzerinde yatıyor! İleri demokrasi dedikleri Türkiye’nin durumu bu! 

Af bir kere ağızdan çıktı mı macunun tüpten çıkması gibi bir hale dönüşüyor, geri gönderemiyorsunuz! Şimdi de öyle oldu. Af yasası haberleri ile birlikte hem cezaevlerinde hem de ailelerde büyük bir beklenti oluştu. AKP iktidara geldiği günden bu yana onca af yasası çıkardı. Af yasalarını sadece tutuklu ve hükümlülür için çıkarılan yasalar olarak tanımlamayın. Mesela AKP, 17 defa imar affı ve mali af çıkarmış. Düşünün artık AKP’nin bu konudaki istikrarını! Daha yeni öğrenci affı, vergi affı, bedelli affı çıkardı hükümet. Boşuna değil çırpınışları!
AKP ve MHP ikilemesi şimdi de yeni bir af peşinde. Malum 2000 yılında çıkan ve kamuoyunda ‘Rahşan Affı’ olarak bilinen affın altında MHP’nin de imzası var. 2020 yılında çıkan son afta da MHP lideri Bahçeli’nin önemli bir etkisi bulunuyor. Bahçeli bu konularda çok mahir, onlarca düşünce suçlusu (!) siyasetçi, akademisyen, iş insanı ve  gazeteci tutuklu bulunurken onlar bu aftan yararlandırılmadı. Kim yararlandı peki? Suç örgütü lideri Alaaddin Çakıcı. Bu tarz isimler ellerini kollarını sallayarak çıktılar cezaevinden. Sanki bu yetmezmiş gibi daha birkaç hafta önce Bahçeli ve Çakıcı kör göze parmak sokar gibi birlikte kamera karşısında poz verdiler. Malum ya bu af söylentileri de Çakıcı’nın Bahçeli’yi hem de MHP Genel Merkezi’nde ziyaret etmesi sonrası gündeme geldi. Nasıl bir şeyse, af konusu bile bir suç örgütü liderinin bir parti lideri ziyaretiyle gündeme geliyor. Affın kimlere yaradığını anlamak için fazla söze gerek yok! 

Jest ile rest arasında sadece bir harf var

Gerçi bu fotoğrafı farklı okuyanlar da olmadı değil. Kimilerine göre Bahçeli, Çakıcı’yı yanına alarak AKP Genel Başkanı Erdoğan’a gözdağı veriyor. Zira Çakıcı’nın Erdoğan’a yönelik hareketleri, Erdoğan’ın da Çakıcı’ya nefreti biliniyor. Hal böyle olunca bu fotoğraf da neyin nesi demeyin! Siz iktidar ortakları AKP ile MHP’nin arasının iyi olduğunu mu sanıyorsunuz ? Sakın aldanmayın. Her iki parti ve onun lideri de birbirlerini bir kaşık suda boğacak durumdalar. Beraberler zira mecburlar aksi halde beraber batacaklar. Erdoğan ve Bahçeli bilse ki kendisi kurtulacak olsa hemen batıracak karşı tarafı. Hatırlayın 2019 seçimleri öncesiydi. AKP ile MHP birlikte seçime gidecek mi gitmeyecek mi, ittifaka kurulacak mı kurulmayacak mı tartışmaları vardı. Bahçeli o dönemde şöyle bir laf etti; “Jest ile rest arasında sadece bir harf var!” Aynen öyle. Erdoğan ve Bahçeli şimdilik mecburi jest durumundalar. Bir türlü rest durumuna geçemiyorlar! Ama bu geçmemeleri her şeyin iyi olduğu anlamına gelmiyor. Ortaklar arasında bir savaş başladı ve bu savaş, milletin anlamayacağı bir şekilde yapılıyor. Derinlerde başlayan savaş şimdilik mafya yöntemleri ile sürdürülüyor. Bahçeli ve Çakıcı fotoğrafını da bu açıdan bir mesaj olarak okumak mümkün! Neyse bir fotoğraf konusu bizi nereye kadar sürükledi.  

Af konusuna gelecek olursak… Bir defa AKP ve MHP bir af çıkarmak zorundalar. Bunun iki nedeni var. İktidar gemisi batıyor, oy oranları her geçen gün düşüyor. Her iki parti de oylarını arttıracak yöntemler arıyor. Onun için Meclis tatile girmeden çıkartılan Haziran 2022’deki vergi affı yasası, Temmuz 2022’deki  öğrenci affı, imar affı ve askerlikte bedelli af yasalarını bu şekilde değerlendirmek gerekiyor. Ama gelin görün çıkartılan af yasaları oy ibresini  oynatmaya yetmedi. Vatandaş afla gelen bu düzenlemeleri bir lütuf olarak değil hak olarak görüyor. Ve iktidar partisi ve bileşenlerine karşı bir minnettarlık hissi duymuyorlar. Son anketlere bakıldığında AKP artık yüzde 27-28 bandına kadar geriledi. MHP ise yüzde 7’ye düştü ama bu oy oranına ulaşıp ulaşmayacağı bile belli değil! 

Af yasasını çıkartmak istiyorlar! Zira bunu aslında iktidardan gidecekleri yeni dönemin hazırlığı olarak da görebiliriz. Hazırlanacak af yasasının içerik, kapsam ve genişliğine iyi bakmak gerekiyor. Bu konuda yasa maddelerinin arasına ince detaylarla tuzaklamalar yapmada mahir iki lider ve partisinden bahsediyorum. Demem o ki AKP ve MHP hazırlayacakları af yasası ile bir yandan cezaevinde binlerce kişinin çıkmasını sağlayabilirler, nitekim propagandalarını da bu şekilde yapacaklar. Ama inanın ileride kendilerinin işine gelebilecek düzenlemeleri yasa maddeleri arasına sıkıştıracaklardır. Boğazlarına kadar usulsüzlük, yolsuzluk ve rüşvete batmış bir iktidar ve ortağından bahsediyoruz! Ve af düzenlemesi yapmaktan başka çareleri yok! 

Peki bu af kime yarayacak? 

Deniyor ki; iş insanı Osman Kavala, HDP eski Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve 15 temmuz davaları ile benzer davalardaki tutuklu ve hükümlüler yararlanamayacak! AKP’nin bu kişileri ve davaları kapsam içine alacağını ben de inanmıyorum. Zira AKP’nin derdi kendi açısından da olsa da bir helalleşme değil. Zira helalleşme adımı attığı anda binlerce kişiden, “hakkımı helal etmiyorum” karşılığını alacaklarını çok iyi biliyorlar. AKP buna cesaret edemez. Bunun yanında AKP Genel Başkanı Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişimi, Gezi Davası olayları ile Demirtaş nezdindeki Kürt hareketini düşman belliyor ve bunlarla kavga etmeyi adeta bir cihat olarak görüyor. Öyle ya tabanı tarafından halife olarak görülen bir Erdoğan ve zihniyeti var karşımızda! 

Af yasası tartışmalarını daha çok duyacağız, bir kere kadayıf fırına verilmiş. Bundan sonra kadayıfın neresi ne kadar kızarsın olayını konuşturacaklar kamuoyuna. 15 Temmuz, Gezi Davası ve Demirtaş üzerinden kahramanlık, geri adım atmamazlık tavırları sergileyecekler. Ve “hukukun işlerliği zedelenmiyor” görüntüsü verecekler. AKP yandaş medyası ve sözde muhalif medya da bunları çok iyi bir şekilde seslendirecek. Onun için demem o ki; Af yasasının sadece bir 100’üncü yıl affı, cezaevlerinin boşaltması, mağduriyetin giderilmesi adımı olarak görmeyin. İktidar gemisinden ineceğini görenler muhalefete düştüklerinde yargının kıskacından kurtulmak için bir takım düzenlemeler peşindeler. Şeytanın avukatlığını yapma derdim yok ama olayın tam anlamı budur! Ama korkunun ecele faydası da yok! Hani meşhur bir söz vardı, yazıyı onunla bitireyim: “Yolun sonuna gelindi. Korkma, titre!”

08 Eylül 2022 16:39
DİĞER HABERLER