Türkiye’nin kabusu haline dönüşen olağanüstü hal (OHAL) ile 100 binlerce kişi ya işinden oldu ya da geçici görevden uzaklaştırma ile karşılaştı. Anayasa Mahkemesi’ne yapılan başvurular ise işlevsiz olmakla eleştirilen OHAL Komisyonu’na havale edilirken yerel mahkemeden emsal sayılabilecek bir karar çıktı.
Evrensel’de yer alan habere göre, Mersin Akdeniz Belediyesi’nde taşeron işçi olarak çalışırken 672 sayılı KHK gerekçe gösterilerek işten atılan ve konuyu yargıya taşıyan B.G. işe iade davasını kazandı.
Söz konusu işçi hakkında Mersin Emniyet Müdürlüğü’nce ‘PKK/KCK ve FETÖ/PDY terör örgütlerine aidiyeti, iltisaki ve irtibatı tespit edildiğini’ öne sürdüğü ve bu belge gerekçesiyle işten atılan B.G.’nin sürdürdüğü hukuk mücadelesinde emsal olabilecek bir karar çıkmıştı.
Mersin 2. İş Mahkemesi tarafından dava talebi reddedilen B.G., Adana Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi’ne yaptığı başvuru sonucu açılan davayı kazandı.
Bölge Adliye Mahkemesi ise Mersin 2. İş Mahkemesi’nin verdiği kararın aksine dava talebini kabul ederek, iş akdi feshi kararının iptaline ve B.G.’nin aynı taşeron şirkette işe iadesine karar verirken B.G.’nin avukatı Özgür Çağlar, “Hukuk devletinde kişiye ilişkin somut belgelerin olması gerekiyor. Somut bir belge, delil yok. Bu kararın emsal karar olması beklentisindeyiz. Umudumuz bu yönde” görüşünü dile getiriyor.
İş Mahkemesi hakiminin kendisine, “İstediğim kararı vicdanen veremiyorum. Benim tayinim çıkacak bu yüzden davayı birkaç ay sonraya erteliyorum. Çünkü ret kararı vermek istemiyorum” dediğini aktaran Çağlar, hakimlerin baskı altında olduğunu belirterek, “Türkiye’nin her yerinde savcılar, hakimler yoğun bir baskı altında. Davaları kabul etme gibi bir şansları yok. Aslında işçinin davasında haklı olduğu görüyor, biliyor. Hatta bunu işçinin avukatına bile dile getiriyor ama korkudan karar veremiyor” ifadesini kullanıyor.
2017 yılında yayımlanan 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile Akdeniz Belediyesi’nde işten atılan taşeron işçilerden biri olan B.G., iş akdinin fesh edilmesinin ardından Mersin 2. İş Mahkemesine başvurdu. B.G.’nin talebi İş Mahkemesi tarafından reddedildi. B.G.’ye , “Mersin Emniyet Müdürlüğü OHAL Bürosu tarafından mahkememize gönderilen yazı içeriğinde davacının terör örgütü üyesi olmak, terör örgütü propagandası yapmak gibi suçlardan kaydı bulunduğu, davalılar yönünden terör örgütü ile irtibat veya iltisakı bulunduğuna dair şüphe bulunması” iddiası gerekçe olarak gösterildi.
Avukatı aracılığıyla Adana Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvuran B.G.’ye, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından emsal olabilecek bir karar açıklandı. Yerel Mahkemenin almış olduğu kararı bozan Bölge Adliye Mahkemesi gerekçe olarak ise söz konusu işçinin ‘PKK içerisinde faaliyet yürüttüğü’ gerekçesiyle açılmış olan davadan beraat ettiğini belirterek, ‘Davacıya atfedilen başkaca terör örgütlerine aidiyeti, iltisak ve irtibatının bulunduğuna ilişkin belge bulunmadığı gerekçesiyle ve feshin geçerli sebebe dayandığının davalı tarafça ispatlanamadığı göz önüne alınarak’ davacının işe iadesine karar verildiğini açıkladı.