HDP Gaziantep Milletvekili Mahmut Toğrul, Türkiye’de yaşanan KHK zulmünü TBMM kürsüsünde gündeme getirdi.

AKP döneminde yaratılan ve hâlâ kanayan bir yara olarak devam eden KHK’lilerden bahsedeceğini belirten Toğrul, “”Olağanüstü Hâl Komisyonu” adı altında kurulan, hukukun üstünde zorla oluşturulan bir zalim Komisyondan bahsedeceğim.” dedi.

15 Temmuz’dan sonra kamuda yaklaşık 130 bin insanın herhangi bir adli ve idari soruşturma yapılmadan, sadece “İsimleri ekli listededir.” denilerek kamudan ihraç edildiğini kaydeden Toğrul, “İhraç edilmekle kalmadılar, o kadar nefret tohumu ekildi ki “Ağaç kabuğu yesinler.” diye suçlandılar.” diye konuştu.

Bu insanların kamuda çalışması engellendiği gibi, özel sektörde de çalışmasının yasaklandığını kaydeden Toğrul,  “Yani hayatını idame etmeleri engellendi, pasaportlarına el konuldu ve bu insanlar açlığa hatta -deyim yerindeyse- sivil ölüme mahkûm edildiler. Bu insanların bir kısmı inşaatlarda çalışırken yaşamını yitirdi, bir kısmı intihar etti, bir kısmı yurt dışına kaçak yollardan giderken Meriç’te, Ege’de çocuklarıyla boğuldular. Sadece kendileri cezalandırılmadı; eşleri, aileleri, çocukları cezalandırıldı. Peki, hukuk yolu açık mıydı? Hukuk yolu tamamen kapatıldı.” diye konuştu.

OHAL Komisyonu’nun adalet dağıtmadığını bir örnekle açıklayan Toğrul, “Biliyorsunuz, İnternet Haber’in sahibi bir yandaş gazeteci vardı, Süleyman Özışık. Ne demişti Süleyman Özışık? “Ben, gerek Süleyman Soylu’ya gerek OHAL Komisyonuna gerek diğer mercilere bugüne kadar masum olduğuna inandığım binlerce kişinin dosyasını götürdüm ve dedim ki ‘Eğer bunlar masum çıkmazsa hesabını benden sorun.’ ve araştırmalar yapıldı, masum oldukları anlaşıldı, görevlerine iade edildiler.” dedi. Yani Süleyman Soylu ve OHAL Komisyonu, Süleyman Özışık’ın artık yaklaşımına mı güvendiler, yoksa burada maddi, siyasi bir çıkar mı döndü, onu kamuoyunun takdirine bırakıyorum.” ifadeleri kullandı.

İmzacı akademisyenlerin de KHK zulmüne maruz kaldığının altını çizen HDP Milletvekili, “AKP’nin çöküşünden bahsediliyorsa bunun en önemli nedeni insanlara zulmetmeniz; kul hakkı yemeniz; insanların doğmamış bebelerinin kanına, emeğine göz koymanız. Onun için çökeceksiniz, onun için kaybedeceksiniz ve elbet bir gün bunun, bu zulmün hesabı adil hukuk önünde sorulacaktır. Bu insanların çektiği acılara derhâl son verin diyorum.” çağrısı yaptı.