Memduh Bayraktaroğlu, “Talat Aydemir olayları… Bir ayaklanmaya kalkıştı. Harp Okulu’ndaki 19-20 yaşlarındaki çocuklar 1 yıl sonra teğmen olacaktı. İsmet Paşa o çocukları affetti. Bir yıl sonra yeniden bir kalkışma oldu. Yine affetti. Ordudan atıldılar ama tutuklanmadılar. Biz ne yaptık biliyor musun? 13-14 yaşındaki çocukları okuldan atmakla kalmadık, yaşları 18’e gelince hapse attık. Geleceklerini çaldık. Çaldığımız onların gelecekleri değil, Türkiye’nin gelecekleri.” dedi.

KHK’lı kurmay subayların kurduğu Alesta’nın bu haftaki konuğu Korkusuz yazarı Memduh Bayraktaroğlu’ydu… Gündeme dair ‘korkusuz’ açıklamalarıyla tanınan Bayraktaroğlu, son dönemde yaşanan sosyal ve siyasi gelişmelere dair önemli açıklamalarda bulundu.

Alesta’nın YouTube kanalında Deniz Kurmay Binbaşı Engin Büker’in konuğu olan Bayraktaroğlu, ‘dinler arası diyaloğ’ çalışmalarını desteklediği dönemde çok tepki aldığını anlattı. Bayraktaroğlu, “Çok üzüldüm. İlk yazım yayınlandığı gün eve geldiğimde eşime dedim ki, ‘dinler arası diyalog bu insanlarla mümkün değil’ dedim. Özellikle son iktidar döneminde, bilhassa AKP döneminde başka dinlere saygı duyulmasının adeta önüne geçildi. İnsanlar sadece farklı düşündükleri için birbirine düşman oldular.” dedi.

Türkiye’nin son dönemde yaşananları nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine Memduh Bayraktaroğlu, “20 Temmuz 2016’da Türkiye’deki kuvvetler ayrılığı ilkesi kaldırıldı.” dedi. 15 Temmuz sonrasında onbinlerce insanın hukuksuz KHK’larla işinden edildiğini söyleyen Bayraktaroğlu, KHK’lıların göreve iadesiyle Türkiye’nin 3 ayda düzeleceğine dair sözlerini tekrarladı.

Bayraktaroğlu, “İnsanlar liyakatlerine göre görev getirilmelidir. Bugün Türkiye’de liyakatli insanları göreve getirin, 3 ay sonra bambaşka bir Türkiye görürsünüz. Ancak bir şartla; TC Cumhurbaşkanı öncelikle AKP genel başkanlığından istifa edecek, aldığı yetkileri bırakacak. Temsili olarak o koltukta oturacak. 2023’e kadar cezaevindeki gazeteciler, KHK’lılar, askerler, emekli paşalar tahliye edilecek ve teknokrat bir kadro kurulacak. Kesinlikle iddia ediyorum; en geç üç ay içerisinde TC devleti ekonomik ve dış politika sıkıntılarının hepsini çözmüş olarak yoluna devam edecektir.” dedi.

Memduh Bayraktaroğlu’nun, “KHK ile görevden alınıp hapse atılanların, sürgünde olanların ellerinde bırakın silah olmayı, toplu iğne olduğuna inanmam. Beni inandıramazlar buna. Yani beni buna inandırmaları için hani o ünlü bir zürafa fıkrası vardır, yani öyle işkence yapmaları lazım. İnanmam.” sözleri üzerine Deniz Kurmay Binbaşı Engin Büker, “Sözleriniz beni çok duygulandırdı çünkü ben de bir KHK’lıyım. Görevinden ihraç edilmiş, 15 ay cezaevinde kalmış ardından yurt dışına çıkmış Deniz Kurmay Binbaşıyım. Biz aylardır bunu anlatmaya çalışıyoruz.” dedi.

Bunun üzerine şaşıran Bayraktaroğlu, “Ne? Siz de mi KHK’lısınız? Kurmay binbaşısınız… Müthiş… Çok üzülüyorum… Çok üzülüyorum… İnsanların tek ortak noktası adalettir. Dünyayı kurtaracak olan şey ‘en az eşitsizlik’tir.” ifadelerini kullandı.

Tutuklu askeri öğrencilerle ilgili bir soru üzerine ise Memduh Bayraktaroğlu, şunları söyledi: “Askeri çocuklar diyelim onlara… Benim gözümde onlar çocuktur. 1962 ve 1963 olması lazım… 21 Mayıs ve 22 Şubat… Talat Aydemir olayları… Talat Aydemir harp okulunda komutan vekiliydi zannedersem. Bir ayaklanmaya kalkıştı. Her çocuk, Harp Okulu’ndaki 19-20 yaşlarında teğmen olacaktı. İsmet Paşa o çocukları affetti. Bir yıl sonra yeniden bir kalkışma oldu. Yine affetti. Ordudan atıldılar ama tutuklanmadılar.”

“Biz ne yaptık biliyor musun? 13-14 yaşındaki çocukları okuldan atmakla kalmadık, yaşları 18’e gelince hapse attık. Geleceklerini çaldık. Çaldığımız onların gelecekleri dğil, Türkiye’nin gelecekleri. İsmet paşanın yaptığı yapılsaydı, ‘bırakalım bunlar eğitimlerine devam etsin, bu çocuklardan istifade edelim’ denilseydi… Yapmadılar be kardeşim… Ben buna üzülüyorum yaaa… Benim devletimle de, hükümetimle de bir sorunum yok kardeşim… Ama yanlış yapıyorsa ben o hükümeti eleştiririm. Bu çocukların bir an önce, derhal tahliyelerinin sağlanması gerekiyor. Sadece o çocuklar için özel araştırma, geliştirme kurulmalı. Biz neden böyleyiz ya? Biz neden liyakata bu kadar karşıyız!”

Memduh Bayraktaroğlu, “Ümitli misiniz?” sorusu üzerine ise şunları söyledi: “?Benim hayatım ümitle geçti. Beni ayakta tutan ümitti. 16 yaşında lise öğrencisiyken sahnelerde şarkı söylemeye, para kazanmaya başladım. Çünkü babamın bana harçlık verecek parası yoktu. 1960 darbesinde tutuklanmıştı. Öncesinde durumumuz çok iyiydi. Üniversitede okurkende çalışıyordum. Halen çok ümitliyim. Bu geçecek. Bu dönem böyle süremez. Sürme ihtimali sıfır. Önümüzdeki süreçten sonra neler olacağını hep beraber göreceğiz. Yeter ki moralimizi bozmayalım.”