Üç çocuğuyla birlikte Fransa’nın başkenti Paris’e kaçmak zorunda kalan KHK mağduru anne ve 3 çocuğu sınır dışı edileceği belirtildi. 10 gündür havalimanında bekleyen aile mağduriyet yaşıyor.
Euronews’in haberine göre, 2009-2016 arasında Türkiye’de coğrafya öğretmeniliği yapan ve ismi gizlenen kadın, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası ‘terör örgütü üyeliği’ suçlamasıyla KHK ile görevinden ihraç edildi. Daha sonra ise hakkında açılan davada, 2009 öncesinde Gülen Hareketi’nin okullarında çalışmış olmaktan, Bank Asya’da hesabı bulunmasından ve üç çocuğunu Hizmet Hareketine yakın olan okullarına yollaması nedeniyle ‘terör örgütü üyesi’ kabul edilerek, 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Eşi de Türkiye’de arandığı için yurt dışına çıkan kadın, söz konusu süre içerisinde Meriç sularını aşarak Yunanistan’a geçti. Coğrafya öğretmeni, kendisini Yunanistan’da karşılayan eşiyle Fransa’ya uçak bileti aldı. Yunanistan sınır kontrollerinde eşinin oturumunu gören polis, kadın ve çocuklarının pasaportunda vize olmadığını farketmedi. Paris’te havaalanına indiklerinde ise Fransız polisi onları durdurdu.
Ret kararı geldi
Bu süreçte öğretmen anne için OFPRA (Fransa’da sığınma kararlarını değerlendiren bağımsız kurum) 40-45 dakika süren bir video konferansın ardından üç çocuklu annenin Fransa’ya sığınamayacağına karar verdi. OFPRA, Yılmaz’ın sunduğu belgeleri alıp incelemedi. Yılmaz, mülakatı havaalanından yaptı.
Yılmaz’ın eşi ve avukatların itirazlarına rağmen karar değişmedi. 40 dakikalık değerlendirmeden çıkan tavsiye kararla hükmeden mahkeme Yılmaz öğretmeni Yunanistan’a geri göndereceğini söyledi.
İki çocuğu ve kendisi havaalanında rahatsızlanan Yılmaz öğretmen polislerden 5 Eylül tarihinde doktor talep edince “Doktora gerek yok zaten seni bugün sınır dışı edeceğiz.” cevabını aldı.
Sığınmacı anne ve üç çocuğu Fransız makamlarının vereceği son kararı bekliyor.
Söz konusu kadın, 14, 12 ve 10 yaşındaki üç çocuğuyla birlikte, 27 Ağustos’dan beri bu havaalanında yaşıyor.
Coğrafya öğretmenini savunmak için havalanına gelen Avukat Assim Benlahcen “Sığınmacı anneyi ve çocuklarını Yunanistan’a göndermek onları direkt hapise yollamak” anlamına geldiğini savundu.
Benlahcen, “Yunanistan’a gittiklerinde orada belgeleri sorulacak. Bu dokümanların olmadığı görülünce Türkiye’ye yollanacaklar. Bu karar onları dolaylı yoldan hapse göndermek” diye konuştu.
Avukat Benlahcen, Avrupa İnsan hakları Mahkemesi’ne başvurulabileceğini ancak bu durumda her halukarda sınır dışı kararının uygulanacağını ifade etti.