Çukurova Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ndeki görevinden de KHK yoluyla ihraç edilen Ceza Hukukçusu Dr Günal Kurşun  AKP’nin yeni hazırladığı Hukuk Reformu Paketi ile ilgili  KHK TV’den Berna Kavaklı’nın sorularını cevapladı .

Günal Kurşun ‘’Bizim de hasretle beklediğimiz bir paketti. Dilerim insanlar için gerçekten fayda sağlayacak, hakikaten reform oluşturacak eylem ya da işlemler yapılır. Ancak bunun kilometrelerce uzağında olduğunu görüyorum. İçeriğine baktığımız zaman aslında dostlar. Alışverişte görsün yaklaşımında olduğu görülüyor” dedi.

 Pakette bekçilere insan hakları eğitiminin dev reform olarak sunulduğunu ekleyen Hukukçu Kurşun ‘’Sanki Türkiye’n insan hakları konusundaki ihtiyacı olan tek problemi bekçilere insan hakları eğitiminin verilmesiymiş de bunu gidermeye yönelik bir eylemde bulunulacakmış gibi bir algı oluşturulmuş” ifadelerini kullandı. 

Taslağın içerisinde kimsenin karşı çıkmayacağı, topluma faydalı, candan desteklenecek maddelerin de olduğunu fakat ihtiyaç olan insan hakları reformu, yargı reformunun bu olmadığını, bugün binlerce insanın cezaevinde olduğunu, yapımı devam eden ve biten cezaevlerinin bulunduğunu ve bu cezaevlerine kimler gireceğini merak ettiğini söyledi.

İktidarın üç yüz bin üyeli terör örgütünden bahsettiğini belirten Hukukçu Günal Kurşun ‘’Ülkede üç yüz bin üyeli bir terör örgütü varsa bence bırakıp gidin. Terör örgütü kavramını bu kadar geniş  kullanan ve yardım yataklığı maksimum genişleten, terör örgütü propagandasının yapılmasını olabilecek en ileri noktalara teşmil eden bir hukuk düzenini düzeltmek yerine son derece palyetif çözümlerle uğraşmışlar’’ dedi. 

AKP iktidarının tüm toplum tabanına yayılacak bir yargı reformu yapsa da pratiğe koymayacağını söyleyen Dr Kurşun ‘’Türkiye’de gözaltında kayıplar yaygın ve sistematik bir hale geldi. Bunlar 90lı yılların ilk yarısındaki karanlık günleri hatırlatıyor bize. Ülkenin ve hukuk sisteminin geldiği nokta adına çok üzülüyorum’’ diyerek 

Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün Anayasa Mahkemesi’nin kararlara uyulmamasının

hakimler açısından disiplin suçu olarak tanımlanmasını öngören açıklamasına Kurşun şunları söyledi:

‘’Anayasa Mahkemesi’nin kararlarına uymamak Türkiye’ye özgü bir ihlal çeşidi, bir fenomen. olarak karşımıza çıkıyor. Hakimin disiplin hukuku çerçevesinde şüphesiz bunun bir disiplin suçu olarak düzenlenmesi olumlu bir etki yaratır AYM kararlarına uyması açısından. Ama ondan önce benim dikkat çekmek istediğim nokta şu, ‘ülkedeki en üst düzey yargı organının verdiği karar beni bağlamaz’ diyen bir hakimin hukuk fakültesi diplomasından da şüphe etmek gerekir. AYM ve AİHM gibi yüksek mahkemelerin kararlarına uymamak aslında bir Anayasa ihlalidir. Hukuku siyasete alet etmemek gerekir. Kanun, Anayasa ne diyorsa bu çerçeveden ayrılmamak gerekir’’