Türkiye'de işe girmeleri engellenerek açlığa mahkum edilen KHK'lilere yurt dışında da rahat yok
Türkiye'de KHK'lilere yapılan uygulamalardan kaçan bir KHK'li, yurt dışında evlenmek için konsolosluğa başvurdu. Ancak KHK'li olduğu gerekçesiyle evlenemedi.
Cumhuriyet'in haberine göre İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde (İBB) mühendis olarak çalışırken KHK ile ihraç edildikten sonra kaçak yollarla Almanya’ ya giden ve yaklaşık üç yıldır orada yaşayan İbrahim Apaydın (32), evlilik için gün almaya gittiği konsoloslukta pasaport verilmediği için nikâh kıyamadı.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde( İBB) mühendis olarak çalışırken Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Gezi Parkı’na Topçu Kışlası yapmak istemesi projesine destek vermediği için sürgün edilen ve çeşitli baskılara maruz kalan Apaydın darbe girişiminin birinci yıldönümünde ihraç edildi. İhraç edilen arkadaşlarının yaşadığı zulme şahitlik eden Apaydın hiç düşünmeden kaçak yollarla Yunanistan’a ardından da Almanya’ya gitti.
‘KHK’LİLER OLARAK ONLARI UNUTMAYACAĞIZ’
Almanya’da oturma iznini alan Apaydın riskli de olsa yurtdışına çıkmanın kendisine daha mantıklı geldiğini dile getiren Apaydın, “Başka bir ülkede sıfırdan başlamak öncelikle zor. Bir kere diplomaların tanınmıyor, ehliyetin kabul görmüyor, sınavlarına tekrar girmek zorundasın. geldiğin toplumun değer yargıları ile yerleşmeye çalıştığın toplumun değer yargıları farklı. Almanca çok zor. Belli bir dil seviyesini aştım, en önemlisi oturum aldım ve bu bana moral oldu. Yalnız Avrupa’da da olsam KHK zulmü peşimi bırakmıyor, Yazın kız arkadaşımla evlilik için gün almaya gittik konsolosluğa, belgelerimiz tamamdı fakat KHK durumundan dolayı bana pasaport verilemeyeceği için nikahımız kıyılmadı” diye konuştu.
‘SUÇLANMAK BU KADAR BASİT Mİ’
İltica mahkemesine Almanca sicil kaydını da verdiğini söyleyen Apaydın, “Oradaki memur şöyle demişti; ‘terörist olduğunuz iddiasıyla işten atıldınız ama sicil kaydınız yok, temiz. Ülkenizde terörist olarak suçlanmak bu kadar basit mi?’ ‘Evet, ne yazık ki bu kadar kolay’ dedim, bir listeye adınız bir şekilde ekleniyor ve hayatınız bitiriliyor. Alman hükümetiyle, kurumlarıyla herhangi bir problemim yok. Yalnız Alman evlilik kurumuna Türkiye’nin bana pasaport vermediğini bir türlü anlatamadım” dedi.
‘BİZİM YAŞADIKLARIMIZI ONLARDA YAŞAMAZ’
OHAL komisyonundaki itiraz dilekçesinin üzerinden 3 yıl geçmesine rağmen hala karar çıkmadığını dile getiren Apaydın şöyle devam etti:
“İade edileceğime dair bir umut taşımıyorum, beni haksız yere ihraç eden iktidar hala yerinde duruyor, haksızlığımı giderebilecek yargı giderek daha çok kötüleşti, keşke her mağdurun iade edilerek yaşadığı olumsuzluklar giderilebilse ama haksız yere ihraç edilmiş en az 60 kişi ne yazık ki aramızda değiller çünkü bu KHK zulmüne dayanamayarak intihar ettiler. Onların ölümüne sebep olanlar, ömür boyu bu suça ortak olarak yaşayacaklar. Ekrem İmamoğlu’nun seçimi kazanmasına sevindim, Kadir Topbaş ve ekibinin bana ve arkadaşlarıma yaptığı sürgünler, cezalar, mobbingler ve görevden almaları umarım bu yönetime muhalif de olsa kimse yaşamaz. Şahsi olarak Ekrem İmamoğlu’nun beni ve ihraç edilen diğer arkadaşları en azından danışmanına aratarak sormasını beklerdim ama şimdiye kadar arayan olmadı. Kendisine başarılar diliyorum, sendikam TümBel- Sen ile birlikte umarım başarılı işler yaparlar.”