KKTC Basın-Sen Başkanı olan gazeteci Ali Kişmir, Zagreb'den ülkesine dönerken Türkiye’ye giriş yapmak istediği sırada 'giriş yasağı' olduğunu öğrendi.
Ankara’da ana muhalefetin TBMM gündemine taşıdığı “yasaklı Kıbrıslı Türkler listesi” büyüyor. Türkiye’nin iki Kıbrıslı bilim insanı ve entelektüeli sınır dışı etmesinin ardından şimdi de tanınmış bir Kıbrıslı Türk sendikacı İstanbul’dan sınır dışı edildi. Basın-Sen Başkanı ve aktivist Ali Kişmir, Avrupa’da düzenlenen ve medya organlarının katıldığı bir etkinlikten ülkesine İstanbul üzerinden geri dönerken, polis kontrolüne tabi tutuldu ve sınır dışı edildi.
Korona testi için Türkiye’ye giriş yaptığı esnada polis kontrolüne takılan Kıbrıslı sendikacıya, hakkında 'Türkiye'ye giriş yasağı' kararının yer aldığı bir belge sunuldu ve birkaç saatlik bir gecikme sonrasında KKTC’ye gönderildi. Kışmir, bu durumu yargıya taşıyacağını belirtti.
Kişmir’in sınır dışı edilmesiyle ilgili olarak Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği (KTGB) “Gazetecilerin hangi gerekçeyle olursa olsun bir ülkeye girişine engel olunması ifade ve basın özgürlüğüne bir darbedir, korku devleti yaratmaya yönelik ciddi bir hamledir. Bu nedenle kamuoyunda dolaştığı duyulan ve aralarında üyelerimizin de bulunduğu Ali Kişmir’in giriş yasağı ile ortaya çıkan “yasaklı listesi”nin açıklanmasını ve söz konusu listede yer alan gazetecilerin hangi gerekçelerle Türkiye’ye girişlerinin yasaklandığının açıklanmasını bir kez daha talep ediyoruz” mesajını verdi.
Kuzey Kıbrıs Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ise Türkiye’yi savundu. Tatar, Kişmir’in sınır dışı edilmesiyle ilgili olarak şunları söyledi:
“KKTC'nin, Türkiye'nin ve her ülkenin güvenlik gerekçeleri ile kendilerine yönelik tehdit ve hakaretler karşısında yabancı ülke vatandaşlarını ülkelerine sokmama hakkı vardır. Bunu en iyi bilenlerden birinin de KKTC'de Başbakanlık yapmış CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman'ın olması gerekir. Bir hukukçu olan Erhürman bu gerçeği bilmesine rağmen, Türkiye'yi ‘işgalcilikle’ suçlayan, “Türkiye seni istemiyoruz” diyen, Türkiye ile Cumhurbaşkanına ve makamlarına yönelik haddini aşan çok ağır hakaretlerde bulunan bazı kişilerin Türkiye'ye sokulmamasını siyasi istismar malzemesi yapması esef vericidir.”