Açıklama, ABD Başkanı Donald Trump’ın özel temsilcisi Keith Kellogg tarafından Fox News’te yapıldı. Kellogg’un verdiği bilgilere göre, Ukrayna mevcut cephe hattında ateşkese razı. 

Kiev, fiili olarak bazı toprak kayıplarını kabul etmeye hazır, ancak bu kayıpları hukuken tanımayacağını belirtti.

Kellogg, “Ukrayna tarafı, her iki tarafın şu anki pozisyonlarında kaldığı bir ateşkesi kabul etmeye hazır. Geçen hafta bana bu anlaşmayı daha önce görüştüklerini söylediler,” dedi. 

Ayrıca, Trump’ın geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamayı hatırlatarak, Kiev’in belirli toprak tavizlerine açık olduğunu ve Kırım’ın Rusya’nın bir parçası olarak kalacağını söyledi.

Kellogg, 23 Nisan’da Londra’da düzenlenen görüşmelerde, Amerikan ve Ukrayna delegasyonlarının 22 somut eylem maddesini içeren bir liste üzerinde anlaştığını ifade etti. Ukrayna tarafının bazı maddelere itirazı olsa da, bunun müzakerelerin doğası gereği olağan olduğunu vurguladı.

ABD’nin barış planına göre:

Washington, Kırım’ın Rusya’ya ait olduğunu hukuken tanımaya; Luhansk, Donetsk, Herson ve Zaporijya bölgelerini ise fiilen Rusya’nın yönetiminde kabul etmeye hazır; Buna karşılık, Ukrayna’ya Harkiv bölgesinde bazı toprakların geri verilmesi; Zaporijya Nükleer Santrali (ZAEŞ) ve Kahovka Barajı’nın kontrolünün Kiev’e geçmesi; Dinyeper Nehri üzerinde serbest geçişin garanti altına alınması; Mikolayiv’deki Kinburn Yarımadası’nın Ukrayna’nın kontrolünde kalması gibi maddeler öneriliyor.

Avrupa ve Ukrayna tarafından hazırlanan alternatif belgelerde de benzer öneriler yer aldı; ancak bu belgelerde toprak konularının ancak tam ve koşulsuz ateşkesten sonra ele alınabileceği vurgulandı.

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ise, Kırım, Sivastopol, Donetsk ve Luhansk Halk Cumhuriyetleri ile Herson ve Zaporijya’nın Rusya’ya ait olduğunun uluslararası toplum tarafından tanınmasını bir “zorunluluk” olarak nitelendirdi.

Gelişmeler, taraflar arasında barış için diplomatik zemin oluştuğuna işaret ederken, görüşmelerin geleceği başta Kırım olmak üzere tartışmalı topraklar konusundaki tutumlara bağlı olacak gibi görünüyor.

Başka önemli bir gelişme ise Washington ve Kiev’in, ABD tarafından Ukrayna’nın doğal kaynak gelirlerine erişimini içeren kapsamlı bir iş birliği anlaşması imzalamış olmaları. 

İki ülke bakanlıklarının doğruladığı bilgiye göre, müzakereleri Şubat ayından bu yana süren anlaşma, iki ülkenin birlikte yöneteceği bir “Yeniden Yapılanma Yatırım Fonu”nun kurulmasını öngörüyor.