Kılıçdaroğlu '20 Temmuz darbesi' dedi AKP-MHP sıraları karıştı

Meclis'te, 23 Nisan oturumunda konuşan Kılıçdaroğlu, OHAL'i, '20 Temmuz darbesi' olarak nitelendirdi. Kılıçdaroğlu’nun konuşması sırasında AKP sıralarından protesto sesleri yükseldi.

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla meclis'te düzenlenen 23 Nisan özel oturumunde koınuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından ilan edilen OHAL’i '20 Temmuz darbesi' olarak nitelendirdi.

Kılıçdaroğlu’nun konuşması sırasında AKP ve MHP sıralarından protesto sesleri yükseldi.

Meclis Başkanı İsmail Kahraman’ın sözlü müdahalesiyle sona eren tepkilerin ardından Kılıçdaroğlu, AKP ve MHP sıralarına “Beni dinleyeceksiniz”, “Beni dinlemek zorundasınız” diye seslendi.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, konuşmasının devamında şunları söyledi:

'20 TEMMUZ DARBESİNİ REDDEDİYORUM'

"15 Temmuz gecesi şehit olmuş tüm vatandaş ve emniyet güçlerimizi rahmetle anıyorum. O gece palamentoda bulunan arkadaşlarımızı da saygıyla selamlıyorum. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Bu söz o hakkın nasıl kullanılacağını da aktarır. 15 Temmuz'da burada olan arkadaşlarımızın bazıları 20 Temmuz OHAL darbesiyle bu haklarını bırakmak zorunda kalmışlardır. Biz tek adam rejiminin mirasçısı olmadık, olmadığımız için de mutluyuz. 20 Temmuz darbesini reddediyorum. Sizler yetkilerinizi başkalarına devredebilirsiniz. Kimse bu Gazi Meclis'in yetkilerini başkasına devredemez. Demokrasilerde seçilmişler millete hesap vermekle yükümlüdürler. Soru önergelerine bile cevap verilmemektedir. Yasama organının, yürütme organını tanımaması demektir. Siz Gazi Meclis'in, milletin hakkını sormyacak mısınız? Egemenlik bir zümreye, bir sınıfa verilemez. Bu bayram gününde bu gerçekleri bu çatı altında söylemek benim görev ve sorumluluğumdur. Gazi Meclis'in yetkileri bugün büyük ölçüde elinden alınmıştır." dedi.

'DEDİKODU YAPACAKSANIZ DIŞARIDA YAPABİLİRSİNİZ'

Kılıçdaroğlu'nun bu sözlerinin ardından Meclis'te tansiyon yükseldi, tartışma çıktı. CHP lideri, konuşmasını kesip AKP sıralarına döndü ve “Hanımefendi özel bir sorununuz mu var?” dedi. Kısa bir süre karşılıklı atışmaya dönüşen bu durum karşısında Kılıçdaroğlu, “Burası evimiz değil, kahvehane değil. Dedikodu yapacaksanız, dışarıda yapabilirsiniz” dedi ve konuşmasına kaldığı yerden devam etti:

"Güçler ayrılığının olmadığı bir ülkede seçimlerin bir anlamı vardır: Sandıktan çıkarım istediğimi yaparım. Biz bunu kabul etmiyoruz. Üzülerek ifade etmeliyim ki, bugün hükümet edenler bırakın millete hesap vermeyi yasamanın asli unsuru olan milletvekillerinin soru önergelerine bile cevap vermemektedirler. Bu, yürütme organının, yasama organını tanımaması demektir. Bu bayram gününde bu gerçekleri bu çatının altında dile getirmek benim borcumdur. Hiçbir surette hiçbir kişiye egemenliğin bir kişiye, bir zümreye devredilmemesi için kuvvetler ayrılığı getirilmiştir. Yasama, yürütme ve bağımsız yargı demokrasilerin olmazsa olmazıdır. Demokrasilerin gücü ve varlığı güçlü bir kuvvetler ayrılığı ilkesine bağlıdır. Sandıktan çıkarım, istediğimi yaparım anlayışını kabul etmiyoruz. Bu anlayış hakimse milli irade bir kişinin iki dudağı arasında demektir. Demokrasilerin özünde seçilmişlerin halka hesap vermesi temel kuraldır. Bugün hükümet edenler bırakın millete hesap vermeyi, milletvekillerinin soru önergelerine dahi cevap vermemektedirler. Bu yürütme organının yasama organını tanımaması demektir. Açıkça söylüyorum, böyle bir tablo bu meclisin saygınlığına gölge düşürür.?"

23 Nisan 2018 15:29
DİĞER HABERLER