CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ‘millet ittifakı’nın adayını açıklamak için, AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, sandığı getirmesini beklediklerini söyledi. CHP liderinin bu sözleri, adayın belli olduğu yorumlarını da beraberinde getirdi. Ama Kılıçdaroğlu herhangi bir isim teleffuz etmekten de kaçındı.
CHP lideri Kılıçdaroğlu, Zonguldak'ta Kanaat Önderleri, Muhtarlar ve STK temsilcileri ile yaptığı görüşmenin ardından, esnaf ziyaretleri yaptı. Bu esnada da basın mensuplarının sorularına cevap verdi.
Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın kendilerinin cumhurbaşkanı adayını belirleyemediğine ilişkin sözleriyle ilgili soruyu şöyle yanıtladı: “Hem seçim tarihini belirlemiyor hem kalkmış, ‘Adayınız kim’ diyor. Adayımızın kim olduğunu açıklamamız için senin, ‘Ben erken seçim istiyorum, sandığı getiriyorum. Bay Kemal gel sen de oy kullan’ demesini bekliyoruz. Söylemiyor.”
Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın, dün partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda, HDP Milletvekili Semra Güzel’in fotoğraflarıyla ilgili haberlerin de yer aldığı HDP’ye ilişkin videoyu izletmesinin ardından yaptığı ve sessiz kaldığını söylediği, kendisine yönelik eleştirilerde bulunduğu açıklamasının hatırlatılması üzerine şunları söyledi: “Allah aşkına gidip İmralı’da masaya oturan kimdi? Yani şimdi İmralı’nın postacılığına soyundu. Posta memuru mu kendisi? Gidip tezgahı kuran o, konuşan o, medet uman o. Yerel seçimlerde ne yaptı? Yerel seçimlerde de ona bir akademisyen gönderdi, acaba bize oy verebilirler mi diye selamlarını getirdi. Devletin televizyonunda bunu canlı yayımladılar. Şimdi dönüp bizi suçluyor.
Ne yaparsa yapsın beyefendi gidici artık. Millet tahammül edemiyor, yalana, zamma, haksızlığa tahammül edemiyor, gidici. Suçlamasına gerek yok, çıksın karşıma.”
Fotoğrafı gördüğünde, “Ne zaman çekilmiş” diye sorduğunu belirten Kılıçdaroğlu şöyle devam etti: “Bunların İmralı’ya masa attıkları dönemde, o açılım döneminde fotoğrafı çekilmiş. Dolayısıyla bu fotoğrafın muhatabı, sorunun muhatabı doğrudan doğruya Erdoğan’dır. Nasıl oldu, açılımda ne oldu, açılımda olduysa sen neredeydin, bu ülkeyi sen yönetmiyor muydun, aklın başında mıydı? Bunların sorulması lazım. İşin özeti bu.”
CHP lideri, yaşamına son veren Enes Kara’yı anarak yurt meselesine de değindi: “Enes’in videosunu izlediğimde her vatandaş gibi benim de yüreğimden bir şeylerin koptuğunu hissettim. Yurt yapmak devletin görevidir. Kız-erkek öğrenciye, üniversiteye gelirken güvence sağlamak, yurtlarda onlara imkan sağlamak, devletin görevidir. Bu yapılmadı, yapılmıyor hala. Bizim bir taahhüdümüz var; iki yıl içerisinde bu sorunu kesinlikle çözeceğiz.
Bu tür yurtlarda kalan öğrenciler, bir sorunla karşılaşıyorlarsa, ‘Bu yurttan memnun değiliz ama gidecek yurdumuz yok’ diye düşünüyorlarsa bütün belediye başkanı arkadaşlarıma Ankara’ya dönünce talimat vereceğim. Diyeceğim ki size gelen herhangi bir öğrenci, yurtta barınamadığını, huzur içerisinde çalışamadığını, özgürlük alanının sınırlandığını, rahat olamadığını, karnının doymadığını ifade ediyorsa özel bir telefon hattı vereceğiz, bu numarayı kamuoyuyla paylaşacağız ve başkanlarımıza, ‘Bu öğrencilerin sorunlarını mutlaka çözün’ diyeceğiz. ‘Belediyelerimizin olmadığı yerde milletvekillerimize mutlaka ulaşın, onlar size yardımcı olacaktır’ diyeceğiz. Toplumumuzu derinden sarsan bir dram, bu tür dramları yaşamak istemiyoruz. Güzel bir Türkiye’de gençlerimiz özgür, rahat olmalı, gençlerimiz espri yapmalı, sokaklarda, caddelerde, meydanlarda koşmalı, eğlenmeli, arkadaşlıklarını sürdürmeli.”