CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, YSK Başkanı Muharrem Akkaya'nın İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'na verilen mahkumyet kararıyla ilgili çıkışı üzerine konuştu. Kılıçdaroğlu, "YSK'ya güvenmiyoruz. Yargıya güven, vatandaşın yüzde 30. Ona da güvenmiyoruz. Biz altı partinin ve kendi kadrolarımıza güveniyoruz" dedi. Kılıçdaroğlu ayrıca "Bir parti başka bir partinin içişlerine karışmamalı. Her partinin kendi kuralları vardır" dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, televizyonların Ankara temsilcileri ile bir araya geldi, siyasetin gündemindeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanlığı'na aday olup olmayacağı konusunda daha önceki sözlerini tekrarlayarak "Altı lider bir araya gelip 'Bizim adayımız sizsiniz' derlerse elbette aday oluruz. Ben kurallara uyan, liderlerin iradesine saygı duyan birisiyim" diye konuştu.
Cumhuriyet'te yer alan habere göre Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve ABB Başkanı Mansur Yavaş'ın cumhurbaşkanı adaylığı iddiası için "Bir parti başka bir partinin içişlerine karışmamalı" dedi.
CHP lideri, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Muharrem Akkaya'nın İmamoğlu'na verilen mahkûmiyetle ilgili yaptığı değerlendirmelere de tepki göstererek "Yasal süreç içinde kurallara uygun bir seçim beklemiyorum.. YSK'ye güvenmiyoruz. Yargıya güven, vatandaşın yüzde 30. Ona da güvenmiyoruz. Biz altı partinin ve kendi kadrolarımıza güveniyoruz. Seçim güvenliğini kendimizi alıyoruz" ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu'nun sorulara yanıtları şöyle:
İmamoğlu hakkında verilen yargı kararı... Cumhurbaşkanı altılı masanın çekişmesinin mezesi oldu dedi. Bahçeli ise size operasyon çekildiğini söyleyerek İmamoğlu ve Akşener'i işaret etti...
Keşke ikisi de şu açıklamayı yapsaydı: Seçimle gelen birisinin haksız biçimde görevden alınarak yargının sopa olarak kullanılmasının demokrasiyle bağdaşmadığını söyleyen bir açıklama yapsalardı. O zaman ikisi de hakkı hukuku savunan bir yerde posizyon alırlardı. Bu tür ifadeleri kullanmalarını doğru bulmuyorum yargıyı sopa olarak kullanan kişilerin.
"OLUMSUZ KARAR ÇIKACAĞINI ASLA DÜŞÜNMÜYORDUM"
Almanya'da olmanız...
Bu konuda açıklama yaptım. Olumsuz bir karar çıkacağını asla düşünmüyordum. Çünkü bu konuda yüzlerce içtihat var. Bir önceki duruşmada tanıklar dinlenmiş, soruların Soylu bağlamında sorulduğu, yanıtların da bu bağlamda olduğu, bunun mahkeme tutanaklarına geçtiği, bunun bilirkişi tutanaklarına geçtiği yönünde tutanaklar vardı. Bilirkişi raporu, hâkimin tutunaklara geçirdiği kendi ifadesi var. Normalde olması gereken beraatti. Yargının sopa olarak kullanıldığı bir düzene demokrasi denmez. Şu anda görülen tablo, yargı aracılığıyla siyaseti dizayn etmeye çalışıyorlar. Bu kabul edilemez. Kaldı ki, olayı sürekli takip eden birisiyim. Almanya'ya gittim diye takip etmiyor değilim. Yurtdışına gidiş 'Beyler ben geliyorum, hepiniz hazır mısınız' denecek bir olay değil. Bir, bir buçuk ay önceden hazırlık yapıyorsunuz, önceden randevularınızı alıyorsunuz. Ona göre hazırlık yapıyorsunuz. Saati saatine takip ediyoruz, karar çıktığı andan itibaren hemen özel uçak kiraladık ve geldik.
MHP lideri Bahçeli, bunun sizin adaylığınıza dönük kumpas olduğunu söyledi?
Hayır hayır. herkes kendi penceresinden yorumluyor. Ama kumpas diye bir şey olursa 16 milyon istanbullunun iradesine kumpas kurulmuştur.
Cumhurbaşkanlığı'na aday olmak istiyor musunuz?
Cumhurbaşkanlığı konusunda, samimi olarak ifade ediyorum, kararı verecek olan altılı masadır. Bu konuda kendi aramızda da görüş birliği sağladık. Altılı masanın bir üyesi olarak onların iradesi dışında bir şey deklare edersem bu doğru olmaz. Altı lider bir araya gelip 'Bizim adayımız sizsiniz' derlerse elbette aday oluruz. Ben kurallara uyan, liderlerin iradesine saygı duyan birisiyim. Bizim demokrasi tarihimizde bir ilktir altı liderin bir araya gelmesi ve Türkiye'nin demokratikleşmesi konusunda irade beyan etmeleri son derece değerlidir.
"BİZE KRAL DEĞİL KURAL LAZIM"
Aday olma ihtimaliniz ne? On üzerinden kaç verirsiniz?
İlla bir şey alacaksınız ama üzülerek ifade ediyorum, bir şey alamayacaksınız. Sorun kişi sorunu değil. En büyük hata bu. Sizler televizyoncusunuz. Sorun bir sistem sorunu. Ali olsa ne olur Veli olsa ne olur. Biz sistemi değiştirmek, demokrasiyi getirmek istiyoruz. Altı liderin uzun züredir devam eden bir çabası var. Bu sıradan bir çaba değil. Bir araya geliyoruz, ama ondan önce her parti güzel alt çalışmalar yapıyor. Liderlerin önüne metinler gidiyor. onlar dağıtılıyor. Genel başkan yardımcıları, hepsi çalışıyor. biz önce kendi aramızda neyi nasıl yapacağımızı halka anlatmalıyız. Sistemi bıraktık, kim olacak cumhurbaşkanı adayı. O zaman siz sistemin değişmesini istemiyoruz. Kral gitti, başka kral! Bize kral değil kural lazım. İnsan haklarının, yargınon olduğu kuralları istiyoruz. olayı bıraktık, yeni kral kim olacak? Biz kral istemiyoruz
Bu Saray'ın Cumhur İttifakı'nın medyayı teslim almasıdır. 'Hep bunu tartışın' diyorlar. Siz bizi eleştiriyorsunuz, ben de sizi eleştiriyorum, kusura bakmayın. Sistemin eleştirin. 'Devlette çürüme nasıl başlar'ı. Yolsuzluklar nasıl örtüldü. yolsuzluk yapanlar için kanun çıkarıldı bunlar TBMM'den AK Parti ve MHP'li milletvekillerdi TMSF kanununda bir düzenleme yaptılar ve TMSF'yi yöneten kişiler, milyarlık işi kardeşine verse savcı soruşturma açamayacak. bir tartışma bile olmadı. yasa dışı bir işlemi meşrulaştıran bir parlamento var. Çünkü bu parlamento vesayet altında. Bunu tartışmıyoruz, kim aday olacak!
'ÇOKLU ADAY' TARTIŞMASI
14 Aralık'taki karardan sonra İmamoğlu'nun muhtemel adaylığıyla ilgili görüşünüzde bir değişiklik oldu mu? Çoklu aday gerekirse demiştiniz geçen sene. İlk turda ortak adayda uzlaşma sağlanamazsa çoklu adaya açık mısınız? Batı medyasında İmamoğlu etrafında birleşilmesi çağrısı yapılıyor, bunu nasıl değerlendirirsiniz, ABD ve İngiltere'den gelen yaklaşım sizin potansiyel adaylığınızı etkiler mi?
Belediye başkanlarımız görevlerinin başındalar. İstanbul'un rantını kaybeden Saray, rantı almak istiyor. Bunun tek yolu da belediye başkanının yetkisini almak, görevini sonlandırmak yargıyı kullanarak. Bu konu hukuk açısından kabul edilebilir bir konu değildir. İstanbulluların seçtiği bir kişiyi siz görevden alamazsınız yargı sopasını kullanarak. Ne adalete ne yasalara ne ahlaka uyar. Çoklu aday, hiç konuşulmadı ki! Masada her şey tartışılır. Altı lider de uygar insanlar. Batı medyası, haberler olabilir. Siz nasıl okuyorsanız biz de okuruz.
Liderler buluşmasında geçiş süreci planlaması var, kamuoyuna ne zaman açıklayacaksınız. Adaylık konusu ne zaman gelir?
İki temel konu üzerinde altı liderin anlaşması lazım bizim adayı belirlememiz için. Birincisi hükümet programı. Cumhurbaşkanı ve liderlerin neler yapacağı konusunda ortak mutabakatımızın olması lazım. eskiden seçimden sonra yapılırdı şimdi bunun altına altı liderin imza atması lazım. İkincisi, güçlendirilmiş parla sisteme hangi takvimle nasıl geçeceğiz. Hükümet programı bu ay sonunda.... her parti kendi içinde çalışıyor. Bu toplantı olmazsa bir sonrakinde açıklarız kamuoyuna. Biraz daha olgunlaşması lazım.
"AÇIKLASIN HANGİ BÜYÜKELÇİ"
Almanya veya başka bir ziyaret var mı? Süleyman Soylu'nun altılı masanın bildirisinin büyükelçiye gönderildiği açıklaması? Tahmini aday açıklanması takviminiz nedir?
Almanya'ya geldik, onlar da malum yıl sonu noel tatilleri var. Gidilecekse bir ön çalışma yapmamız lazım. Almanya'ya özellikle endüstri 4.0 düşüncezinin oluştuğu ve uygulamaya geçtiği bir ülke olduğu için orayı son durak olarak belirlemiştik. Gidilir, neden gidilmesin!
Büyükelçiye altı liderin açıklamasını göndermişiz de... Açıklasın hangi büyükelçi! Hayatımda duyduğum en saçma şey! Altı lider kendimiz hazırlıyoruz. Birine vereceğiz... Neyse! Diyorum ya, fotoroman!
Aday, iki konu netleştikten sonra. hükümet programı ve güçlendirilmiş parlamenter sistemine (GPS) geçiş programı netleştikten sonra.
"KAZANMADAN BELİRLEYECEĞİZ"
Ortak aday belirlenirse diğer liderler cumhurbaşkanı yardımcısı olacağı... Bu konu olgunluğa erişti mi?
Kendi aramızda tartıştık, fikir düzeyinde. Davutoğlu'ndan da Temel Bey'inkine benzer açıklama geldi. Bir eşgüdüm kurulu mu yönekecek?
Kendi aramızda konuşacağız. Kazandıktan sonra tartışmak yerine kazanmadan, iktidar olduktan sonra, birinci gün neleri yapacağımızı belirleyeceğiz, neyi nasıl yapacağımız ve hangi zaman diliminde, Türkiye'nin yaşadığı bu sorunları, atamalar, yasalar hepsi süratli bir şekilde gerçekleşecek.
DP lideri Gültekin Uysal, 'Belediye başkanlarının aday olmaları durumunda altılı masadan birinin aday olması daha doğrudur" demişti. Sizin düşünceniz?
Doğal olanı şudur, altılı masadan bir kişinin cumhurbaşkanı olarak belirlenmesi.... Benim şahsi kanaatim. Masada tartışılmadı bu. Uzun süredir beraberiz. Neyi nasıl yöneteceğiz. Belli bir noktaya gelindi.
Anketlere göre Cumhur ittifakı, Millet ittifakının gerisinde... Ancak bir şeyler oluyor. Seçim süreci zehirleniyor. Anayasa değişikliği... Veya İmamoğlu.... Yargı kararını bekletmek. Böyle bir ortamda dremokratik eşit adil seçime gidilmesi şansı var mı? Bundan sonra Erdoğan'ın başka hamleleri olur mu? Neler yapabilir?
Yasal süreç içinde kurallara uygun bir seçim beklemiyorum.. YSK'ye güvenmiyoruz. Yargıya güven, vatandaşın yüzde 30. Ona da güvenmiyoruz. Biz altı partinin ve kendi kadrolarımıza güveniyoruz. Seçim güvenliğini kendimizi alıyoruz. Her partide temsilcimiz olacak. Sivil toplumdan da destek alacağız. Yasaların bize sağladığı tüm olanakları kullanacağız. Erdoğan ne yaparsa yapsın! bir kişi koltuğunu korumak için bu tür işleri yapıyorsa artık o koltukta oturma hakkını kaybetmiş demektir. Onlar koltuk gidecek demokrasiden vazgeçerek koltuğu nasıl koruruz! Hayır, gidecek, göndereceğiz. Kimsenin endişesi olmasın, altı lider bu beyefendiyi emekli edeceğiz.
"BAŞKA PARTİLER KARIŞMAMALI"
Siyasi centilmenlik açısından başka bir partinin başka bir partinin belediye başkanını aday olabileceği yönünde açıklama yapmasını siyasi centilmenlik açısından nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bir parti başka bir partinin iç işlerine karışmamalı. Her partinin kendi kuralları vardır. Her partinin kendi iradesi ve kurulları vardır. Her parti kendi içinde değerlendirmesini yapar, bir sorun varsa. İşin doğrusu bu.
Altılı masanın ilk ayrıldığı konu haline dönüşür mü anayasa teklifi?
Altılı masada bu konu gündeme gelir, oturur konuşuruz. Nasıl oy kullanılması gerektiği konusunda. Bugünden bir yorum yapmak çok doğru değil.
Karar gecesi... Meral Hanım'ın Ankara'dan çıkıp gitmesi ve oradaki kalabalık... Nasıl değerlendirdiniz? Meral Hanım'ın oraya gitmesi ve İmamoğlu ile birlikte hareketi çok tartışıldı.
Sayın İmamoğlu bir çağrı yapmıştı. Ben de Almanya'da öğrendim çağrı yaptığıhnı. çağrı üzerine Meral Hanım da gitti. Saygı duymamazı gerekiyor. Bir haksızlık, adaletsizlik var. Ertesi gün de altı lider benzer tepkileri gösterdik.
"AKP'LİLER SOKAĞA ÇIKAMIYOR"
Türkiye'de derinleşen bir ekonomik kriz söz konusu....Krize rağmen AKP'nin birinci parti olarak çıkmasını nasıl değerlendiriyorsunuz
20 yıllık bir iktidar. Büyük avantajlar sağlanıyor. Artık AK Parti de gidici olduğunu görüyor. Bunu zaten sayın Erdoğan'ın açıklamalarından ve çevresinin açıklamalarından anlıyoruz gidişin doğru olmadığını, onlar da görüyorlar. Devletteki çürümenin, bugün AKP saflarında olan ama gidişin yanlış olduğunu dillendiren sağduyulu çevreler var. AK Partili belediye başkanları, valiler, kaymakamlar bütün bunlar AKP için çalışıyor. Vali, AK Partinin il başkanı; kaymakam da ilçe başkanı... Normalde AK Partili eve giremiyor, sokağa çıkamıyor, propoganda yapamıyor, devlet memurlarını kullanıyorlar bunun için. nasıl çalıştıklarını biliyoruz ama göndereceğiz.
AKP'nin seçimleri birkaç ay erkene almak ve Erdoğan'ın üçünçü kez adaylığı tartışmalarını sonlandırmak istediği... Teklif gelirse tutumunuz ne olur?
Bugün o konuda açıklamayı parti sözcümüz yapacak.
AKŞENER İLE İMAMOĞLU'NUN FOTOĞRAFI
Akşener ile İmamoğlu'nun o akşam verdiği sevinçli resim var. Bir bayram havası yorumları yapıldı. siz nasıl karşıladınız?
Gördüm, olabilir. Daha önce de Ekrem Bey'i tanıyordu. 'Meral abla' diye hitap eder zaten. Yadırgayacağım bir fotoğraf olduğunu düşünmüyorum
HDP kapatılabilir mi?
Parti kapatmaları doğru bulmuyorum. Bir partinin iktidar olup olmayacağını halk karar vereceğine göre partiyi kapatmanın bir mantığı yok.
İmamoğlu'nun çağrıdan önce sizi aramasını bekler miydiniz?
Bilgim yoktu önceden. Çağrı yapıldığını sosyal medyadan öğrendim. İki kez Ekrem Bey'i aradım ve gelişmeler konusunda kendisinden bilgi aldım.