Kılıçdaroğlu, özellikle Parlamentodakiler olmak üzere bütün siyasi partilerin teröre karşı açık tutum sergilemesi gerektiğine dikkat çekerek, “Teröristin taziye çadırına gitmek doğru değildir ve bu ülkeye ihanettir. Parlamentoya geleceksin Türkiye Cumhuriyeti’nden aylık alacaksın, namusun ve şerefin üzerine yemin edeceksin taziye çadırına gireceksin. Kınıyoruz ve kabul etmiyoruz.” dedi.
TBMM’de parti grubu toplantısında konuşan Kemal Kılıçdaroğlu, PKK’nın 200 bin kilo bombayı döşemesine AK Parti iktidarının izin verdiğini söyleyerek, “Oynanan oyun budur AKP yönetimi ile PKK işbirliği halindedir açıkça söylüyorum.” dedi.
Kılıçdaroğlu, terör olaylarının armasına ilişkin değerlendirmesinde şunları söyledi: “Versinler mahkemeye, vermezseniz namertsiniz, hepsini ispat edeceğim. Kimse kanın üzerinde, gözyaşının üzerinde oturamaz. Kanı ve gözyaşını bir seçenek olarak milletin önüne koymayı asla kabul etmiyorum. PKK mahkemeler kurdu sesleri çıkmadı, sorgulama yapıyor. Vergi daireleri, asker alma daireleri kurdular, hükümet kanadından yine ses yok. Trafik kontrolleri yaptılar, şehirleri cephaneliği dönüştürdüler, ses yok. Başkan olamayacaksın. Bu milletin kanında boğulacaksın sen.”
Kılıçdaroğlu, hükümetin Suriye politikasının 180 derece değişmesi gerektiğine işaret ederek, şunları ekledi: “Devlet adamı kendi ülkesinin çıkarlarını savunandır. Türkiye’yi Ortadoğu bataklığının bir parçası haline getirenler devlet adamı olamazlar, destek olanlar da olamazlar. Durup dururken niye Suriye’nin iç işlerine katılıyoruz. Emevi Camiinde namaz kılacaklardı 2,5 milyon Suriyeli geldi. O bölgenin öneminin gereğini bu hükümet asla yapamaz. O gücü, yeteneği yoktur, sadece konuşur. Bakın Rusya ile ABD anlaştılar. Ateşkes ilan edeceğiz diyorlar ama IŞİD ve El Nusra için savaşmaya devam edeceğiz diyor, Türkiye’nin adı bile yok. Bu memleket bu hale gelir miydi. Bu ülkeyi hiç kimse bize altın tabakla sunmadı. En itibarlı devlettik şimdi kabile devletine döndük. Şehitlerin emin olun kemikleri sızlıyor. Hani Fırat'ın kenarında bir koyun kaybolsa onun sorumluluğu bana aittir diyor Hazreti Ömer. Bırakın koyun kaybolmayı her gün şehitler geliyor. Bir de sözde Müslüman geçiniyorsunuz. İçinizden bir namuslu adam çıkıp ben istifa ediyorum demeyecek mi artık."