CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz'e yönelik "Tutukladığınız 18 kişinin yargılanması İstanbul'da yapılsın" diyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu, "Beyefendi, onlar senin himayende yurt dışına çıktı", "Katilleri para karşılığında serbest bıraktın" ifadelerini kullandı.
CHP lideri Kılıçdaroğlu, partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) düzenlenen grup toplantısında açıklamalarda bulundu.
Suudi Arabistan İstanbul Başkonsolosluğu'nda öldürüldüğü duyurulan gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetine değinen Kılıçdaroğlu, Erdoğan'ın Suudi Arabistan'da tutuklanan 18 kişinin yargılanmasının İstanbul'da yapılması yolundaki çağrısına tepki gösterdi.
"Cinayeti işledikleri düşünülen 15 kişilik timden 13 kişi kalkan jetlerle Suudi Arabistan'a gittiler. Katiller herkesin gözünün önünde Türkiye'den ayrıldı" diyen Kılıçdaroğlu, sözlerine şöyle devam etti:
— Bugün diyor ki, 'Cinayet Türkiye'de işlendi İstanbul'da yargılansınlar." Beyefendi onlar senin gözünün önünde ve senin himayende yurt dışına çıktılar.
— Özel bilgileri bilip gönderiyorlarsa cinayetin ortağıdırlar. Sorduğum sorulara cevap istiyorum. İşin ucunda para olunca bütün bunlar oluyor mu acaba? Para yüzünden serbest bıraktılar. Para gelirse biz idare edeceğiz diye. Bu Türkiye Cumhuriyeti'nin onuruyla, şerefiyle, haysiyetiyle oynamaktır. Beyefendi, sen para karşılığında katilleri serbest bıraktın.
'ÜFÜRMEK KOLAY, ASARIZ KESERİZ DEMEK KOLAY'
Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
- Neden ve hangi gerekçeyle arama için 10 gün beklendi? İkinci soru, konsolosun konutunda da arama yapıldı. Ne zaman? 16 Ekim'de. Şu garip işe bakın. Ayın 16'sında konsolos elini kolunu sallayarak gidiyor. Konsolos giderken neden müdahale edilmedi? Dokunulmazlığı var diyorlar, hikaye, dokunulmazlığı yok. Viyana Sözleşmesi'nin 41. maddesinde açık hüküm var. Bir cinayet işlenmiş. Bundan daha ağır suç olur mu? Kimden izin alıp gitti. Hangi gerekçeyle gitti? Üfürmek kolay, asarız keseriz demek kolay. Ülkeyi haysiyet içinde yöneteceksin. Türkiye'nin itibar ve onurunu koruyarak yöneteceksin.
— 17 Ekim'de başdanışman açıklama yapıyor. Diyor ki, Erdoğan olayı deşmeden Kral Selman'a yardımcı oldu. Siz nasıl oluyor da, olayı deşelemeden bir şeyler yapmaya çalışıyorsunuz. Cemal Kaşıkçı'yı öldürmek için Suudi Arabistan'dan ekip geliyor. Öldürülüyor. Herkes öldürüldüğü konusunda hem fikir. Öldürenlerin tamamı elini kolunu sallayarak Türkiye'den ayrılıyor. Katiller herkesin gözünün önünde, Türkiye'de özel uçaklara binerek ayrılıyor.
'PARA YÜZÜNDEN KATİLLERİ SERBEST BIRAKTILAR'
— Bu ne anlama geliyor. Devasa, onurlu, haysiyetli Türkiye Cumhuriyeti devleti bir çadır devletine dönmüş durumda. Gidin diyorlar, Türkiye'de cinayet işleyebilirsiniz. Elinizi kolunuzu sallayarak ayrılabilirsiniz. Bugün diyor ki geri verin. Efendi, onlar senin gözünün önünde Türkiye'den ayrıldı. Herkesin gördüğü bir olayı görüp, cinayeti işleyenleri bırakıyorlarsa, cinayetin ortağıdırlar. Sorduğum sorulara cevap istiyorum. İşin ucunda para olunca bunlar oluyor mu acaba? Para yüzünden katilleri serbest bıraktılar. Bu ülkenin onuruyla, şerefiyle oynamaktır.
— AK Parti iktidarı yoksulluk demektir. AK Parti iktidarı işsizlik demektir. AK Parti iktidarı israf adaletsiz tefecilere hizmet eden iktidar demektir. Her yerde bunu söyleyin. Arsaları sattılar, devletin fabrikalarını sattılar, dünyanın vergisini topladılar. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni batağın içine soktular. Türkiye'yi tefecilere teslim ettiler. Emir alıyorlar, emirle iş yapıyorlar. AK Parti iktidarları döneminde yurt dışındaki tefecilere ödedikleri faiz 158 milyar 135 milyon dolar. Sıcak paranın götürdüğü kar 198 milyar 157 milyon dolar. Arazi de kalmadı, satacak bir şey. Bu faiz bana yetmez diyor tefeci.
— AK Parti iktidarı Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına değil bir grup tefeciye hizmet eden iktidardır. Tefeciye 81 milyonu hizmet eder hale getirmek günahtır diyoruz. Yakayı tefeciye kaptırmışlar. Türkiye'yi bu tefecilerden kurtarmak bizim boynumuzun borcudur. Sarayın bütçesi de artıyor. Yüzde 233 oranında artıyor. Bu bütçe ile mücadele etmek CHP'nin namus borcudur. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde tefecilere hizmet eden iktidarların yolu halkın oylarıyla gitmesidir.