Yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklarla mücadele iddiasıyla gelen AKP'nin döneminde, bunların arttığını rakamlarla açıklayan Kılıçdaroğlu, şiddetin, polis kurşunuyla hayatını kaybedenlerin, işsizliğin, borçlanmanın, boşanma oranlarının da yükseldiğine dikkat çekti.
Kılıçdaroğlu, "Adaletten kaçanlar partisi oldular, aldı kaçtı partisi oldular, ayakkabı kutusu partisi oldular." dedi.
Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satırbaşları:
Neden kadına önem vermiyoruz. Ölümü unuttuk, nasıl ceza vereceğiz onu tartışıyoruz. Asıl tartışılması gereken konu bu konuları nasıl engelleriz. İdam olsa ne olur. Sorun çözülecek mi? Bu bir kişinin sorunu değil. Yarı açık cezaevine döndü Türkiye. Kadın kaç doğum yapacak, nasıl doğum yapacak ona da karar verecekler, sokağa hamile kadın çıkmasın ona da karar kılacaklar. Eğer bunu toplumun zihnine şırınga ederseniz bu olayları önleyemezsiniz. Sanane kadının kaç çocuk doğuracağından, nasıl giyineceğinden…
Özgecan toplumun vicdanı oldu. Biz ne söylersek söyleyelim ateş düştüğü yeri yakıyor. Allah kimseye evlat acısı vermesin. Bunu yaşayan birisi olarak söylüyorum. Bütün kadınlar ayağa kalktı. Toplumun vicdanı rahatsız, kanıyor. Bu siyasal iktidar size nefes aldırmamaya ant içmiş bir iktidardır. Her şeye müdahale ediyorlar. 2002-15 döneminde 5406 kadın öldürüldü. Tam bir katliam.
Kadına yönelik şiddet yüzde 1400 arttı. İlgili bakan ‘Kadına yönelik şiddet abartılıyor’ diyor. Dünya Ekonomik Forumu diye bir kuruluş var. Kadınlarla ilgili istatistik yayınlıyorlar. Türkiye son 10 yılda 20 basamak geriledi. Kadınlar 20 basamak geriye itildi. Bu rakamlar uygar dünyanın rakamları. Ekonomik aktiviteye katılım açısından 140 ülke arasından 132’nci sıradayız.
"183 KİŞİ POLİS KURŞUNUYLA HAYATINI KAYBETTİ"
Küçümsediğimiz Afrika ülkeleri bizim çok çok önümüzde. 183 kişi 2007’den bu yana hayatını polis kurşunuyla kaybetti. Polis adam öldürmek için kişinin hayatını güvenceye almak için vardır. İç Güvenlik Yasa Tasarısı geldi. Geçireceğiz diyorlar. Niçin? Verilen yetkiler az, daha fazla vereceğiz. Gelsin bakalım hep beraber göreceğiz Biz üzerimize düşeni parlamentoda yapacağız.
Bu ülkenin demokrasisi için mücadele vereceğiz. 20’sinde Ankara Tabip Odası’nın duruşması var. Gezi’de yaralanan vatandaşlara sağlık hizmeti verdi. Vay sen misin sağlık hizmeti veren? Doktorun görevi bu… O duruşmada biz Ankara Tabip Odası’nı yalnız bırakmayacağız.
"BENİM NAMUS BORCUM"
Bir bölgede Romanlarla ilgili anket çalışması yapılmış. Hiç okula gitmeyenlerin oranı yüzde 24. Ortaokul mezunu Yüzde 8.4. Üniversite mezunu binde 4. Sigortalı çalışan sayısı yüzde 3.5… Onun için sorunu en derinden yaşayan kesimdir Romanlar. 12 yılda size hiçbir şey yapılmadı. Sizin bütün sorunlarınızı çözmek benim namus borcumdur. Romanlarla oturduk, toplantı yaptık. TC’de eşit yurttaş olmak istiyoruz diyorlar. Sizin hakkınız… AB’nin Romanlarla ilgili bir raporu var. Diyorlar ki AB’nin var, Türkiye’nin de olsun. Neden olmasın. Her Roman mahallesinde bir kadın merkezi olmalı. CHP’li tüm belediyelere talimat verdim. Bulunduğunuz yerlerde Kadın merkezi yapılacak. Roman mahallesinde çocuklar için kreş ve etüd merkezi olacak. Bunun talimatını da verdim.
"SULUKULE CAN ALICI BİR ÖRNEK"
Ayrıca Romanların bir doğuştan gelen alışkanlıkları var. Olağanüstü müzik yetenekleri. Çocukların bu konuda yetiştirilmeleri lazım. Sulukule örneği can alıcı bir örnektir. Romanlara "size şehrin dışında yer yapacağız" dediler. Sosyal donatı alanları bile yok. Oraya sürülen roman kardeşlerimiz yoksulluğu en derinden yaşıyor. Niye biz Parlamento’da yokuz diyorlar. Romanların derdini birisi dile getirecekse yetki verin diyorlar. Onun da sözünü veriyorum size. Hiç merak etmeyin.
"ECEVİT HÜKÜMETİ YAPTI"
Ecevit iktidarının son, AKP’nin ilk dönemi. Bir ekonomik kriz vardı. Ecevit hükümeti enflasyonu düşürdü yüzde 30’lara. MB’ye bağımsızlık verdiler, sıcak siyaset müdahale etmeyecek. Demokrasi aslında bu tür kurumlara sıcak siyasetin müdahale etmemesidir. Bu alan ne kadar genişlerse ülkeye huzur gelir. Bunları Ecevit hükümeti yaptı, önlemleri aldı, ağır fatura ödedi, siyasetten çekildi. Bunlar geldi. Manevi değerlerimizi güçlendirmemiz lazım dediler. "Üç temel anahtar" dediler, "Yoksulluk, yolsuzluk ve yasaklarla mücadele edeceğiz" dediler.
Yolsuzluk konusunda AKP’nin ciddi bir mücadele verdiğini düşünen varsa beni arasın. Sevgili Peygamberimiz diyor ki ‘öyle bir zaman gelecek, rüşvet hediye adı altında alınıp verilecek.’ Bugünün Türkiyesi’ni tanımlıyor. Yoksullukla mücadele edeceklerdi. Yoksul sayısı 29 milyonu aştı. Bu rakam devletin resmi rakamı. TÜİK’in rakamı… Neden yoksulluk 12 yılda bitmedi. Yoksulluğu bitirmek için değil idare etmek için, vatandaşı kendisine muhtaç etmek için iktidar oldular. Söz veriyorum yoksulluğu 4 yıl içinde tarihe gömeceğim. İnsanın insana kulluğunu engelleyeceğim. Kimse gidip birilerine el avuç açmayacak.
HER 4 VATANDAŞTAN BİRİ DEPRESYONDA
Yasaklarla mücadele edeceklerdi. Yeni yasaklar geliyor. Adaletten kaçanlar partisi oldular, aldı kaçtı partisi oldular, ayakkabı kutusu partisi oldular. TÜİK anket yapmış vatandaş mutlu mu diye. Mutlu vatandaş sayısında düşüş var. Araştırmalara göre her 4 vatandaştan birisi depresyonda. 37 milyon kutu antidepresan ilaç kullanılmış. Memlekette huzursuzluk var. Onu baskılamaya çalışıyorlar. Olur ya biri itiraz eder. Yoksa vatandaşın eline silah alıp birini öldürecek hali yok.
İşsizlikte yenir akamlar açıklandı. 5.5 milyon gencimiz işsiz. İşsizliği önleyeceğiz diye bir çaba yok. Gidiyor Avrupa’ya diyor ki ‘Gelsinler Avrupalı işsizler Türkiye’ye gelsin’’ diyor. Aziz Nesin’in bile aklına gelmezdi. Şimdi yeni bir kanun getirdiler. Yurtdışından insan getirecekler Türkiye’de çalışsın diye. Allah bilir ya onun için de komisyon alacaklardır. Malum ya bu işleri çok iyi bilirler.
"BOŞANMA DOĞUM YÜZDESİNİ GEÇTİ"
Boşanma yüzdesi doğum yüzdesini geçti. Manevi değerleri güçlendireceklerdi. Ceplerini güçlendirdiler, aileleri perişan ettiler.
Araştırma yapmışlar. Boşanmanın nedenleri, ekonomik, şiddet görme, aileler arası geçimsizlik… Kendileri söylüyor bunları.
İçinde bulunduğunuz tablo nedir görün diye size rakamlar vereceğiz. Vatandaşların bankalara borcu 2002’de 6 katrilyon eski para ile…. 2014’de 352 katrilyon… Borçlu vatandaşlarım korkma, CHP’nin iktidarında benim Başbakanlığımda seni bu borçlardan kurtaracağım.
AKP’ye oy verirsen yarın seni evinden de edecek. Ağızlarından işsizliği önleyeceğiz diye bir cümle çıktı mı? Çıkamaz da. Ama ben söz veriyorum CHP’nin iktidarında işsiz bırakmayacağım. 12 yılda en çok işlenen suçlar, hırsızlık, dolandırıcılık ve yaralama.
Başbakanlık koltuğunda oturan kimse yok ki. 2009 ile 2013 arasında bir veya birden fazla uyuşturucu kullanan çocukların sayısındaki artış yüzde 658.7… Bunlar bizim çocuklarımız. Bu ülkede hükümet var mı? Bana sesleniyor ‘’Eyy Kılıçdaroğlu’’… Kılıçdaroğlu sana söylüyor gereğini yapsana, çocukları bu bataklıktan kurtarsana.. Ülke iyi yönetilmiyor.
Ekonomi politikası çöktü. İşsizlik bunun en temel göstergesidir. Sağlık politikası; emekli kardeşlerime sesleniyorum benim Başbakanlığımda Ramazan ve Kurban bayramında birer maaş ikramiye alacaksın. Huzurlu Türkiye neymiş herkes görecek.