Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, son zamanlarda medyaya yönelik baskılara dikkat çekerek, "Bu ülkede demokrasiyi savunacaksak, bunun birinci basamağı medya özgürlüğünü savunmaktır." dedi. Kılıçdaroğlu, medya özgürlüğünün olmadığı bir yerde demokrasiden söz edilemeyeceğini belirtti.
Kılıçdaroğlu, Gaziantep Gazeteciler Cemiyeti'ni ziyaret etti. Başkan İbrahim Ay'ın karşıladığı Kılıçdaroğlu, toplantı salonunda gazetecilere gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Konuşmasına medya sektörüne yapılan baskılara vurgu yaparak başlayan Kılıçdaroğlu, "Sizlerin hangi koşullarda görev yaptığınızı ben çok iyi biliyorum. Hangi baskılarla karşı karşıya kaldığınızı da çok iyi biliyorum. Çağdaş ülkelerde yasama, yargı ve yürütmenin yanında dördüncü büyük güç vardır. O da medyadır. Eğer medya üzerinde baskı varsa, eğer gazetecilerin haber yapma hakları ellerinden alınıyorsa, eğer gazeteciler hapse atılıyorsa, halkın haber alma özgürlüğüne doğrudan müdahale yapılıyor demektir." diye konuştu.
"HABER YAPTI DİYE GAZETECİ HAPSE ATILIR MI?"
Gazetecinin yaptığı görevin salt bir gazetecilik görevi olmadığını savunan Kılıçdaroğlu, "Gazeteci bir kamu görevlisidir, kamu hizmeti yapar. Toplumu aydınlatır, bilgilendirir. Olayın ardında ne vardır, ne yoktur, bunu toplumun önüne koyar. O nedenle gazetecilik, her zaman kolay yapılabilen bir meslek değildir. Baskıya direnmektir aynı zamanda gazetecilik. Özgürlüğü savunmaktır. Kalemin özgürlüğünü savunmaktır. Dün bir gazetemiz birinci sayfasından başlayarak, bütün köşe yazarları beyaz sütun halinde çıktı. 13 yılda ne oldu bu ülkeye? Neden gazeteciler böyle bir baskı altındalar? Bir medya kuruluşuna polis eşliğinde baskın yapılıyor. Neden? Hangi gerekçeyle yapılıyor? Bütün bunlar Türkiye'deki demokrasinin sorgulanmasını zorunlu kılıyor. Türkiye'de demokrasi var mı? Türkiye'de özgürlük var mı? Haber yaptı diye gazeteci hapse atılır mı? Haberi beğenirsiniz ya da beğenmezsiniz o ayrı bir şey. Ama gazeteci doğru haber yapmakla ve haberinin arkasında kapı gibi durmak durumundadır. Biz siyasilere düşen görev, gazeteciyi haber yaptı diye cezalandırmak değil, haberden, eleştiriden ders çıkarmaktır. Bunu yapmak isteriz. Bizim görevimiz budur." şeklinde konuştu.
MEDYA ÖZGÜRLÜĞÜ VURGUSU
Gaziantep'te yerel medyanın güçlü olmasının kendi açılarından da memnuniyet verici olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, "Yerel gazetelerin de hangi zorluklarla yayın yaptıklarını biliyoruz. Hangi güçlüklerle karşılaştıklarını biliyoruz. Ama sonuçta bu ülkede demokrasiyi savunacaksak, bunun birinci basamağı medya özgürlüğünü savunmaktır. Medya özgürlüğünü savunduğumuz ve bunu gerçekleştirdiğimiz zaman, emin olun o zaman dünyanın batısında da, doğusunda da herkes Türkiye'de demokrasi var diyebilecektir. Medya özgürlüğünün olmadığı bir yerde demokrasiden söz edilemez." açıklamasını yaptı. CİHAN