U' dönüşlerini alışkınlık haline getiren Kılıçdaroğlu yine yaptı yapacağını.
U' dönüşlerini alışkınlık haline getiren Kılıçdaroğlu, kamuoyundan gelen tepkiler üzerine Ergenekon sanıklarını milletvekili yaparak hapisten çıkarma planından da çark etti. Kılıçdaroğlu daha önce adaylık, başörtüsü, resepsiyon ve çarşaf liste konusunda da verdiği sözleri tutmamıştı.
CHP'nin bazı Ergenekon sanıklarını milletvekili yaparak hapisten çıkarma projesi kamuoyundan tepki alınca Kılıçdaroğlu, yeni bir 'u' dönüşü yaptı. Kılıçdaroğlu, dün grup toplantısının ardından Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan'ın aday gösterilip gösterilmeyeceğini soran gazetecilere "Öyle bir şey yok" cevabını verdi. Kılıçdaroğlu, akşam milletvekillerine verdiği yemekli toplantıya gelişinde ise "İsteyen aday adaylığı için başvurabilir. Yasal bir engel yok. Ama partinin bir karar yok" diye sabahki konuşmasını tashih etti. CHP Lideri, "Bu konuda parti içinde görüş ayrılığı var mı?" sorusuna da "Olabilir de olmayabilirde. Partide yüz binlerce üye var" diye kaçamak bir cevap verdi.
Kılıçdaroğlu, Bursa ziyaretinde de Ergenekon sanıklarına yeşil ışık yakarak tartışmanın fitilini ateşlemiş, son olarak Denizli gezisinde, "Her talebe saygılıyız, niye böyle bir talep geldi diye bir şey diyemeyiz ama sonuçta karar verecek olan parti organları" diyerek açık kapı bırakmıştı.
CHP Grup Başkanvekili olduğu dönemden itibaren çarklarıyla dikkat çeken Kılıçdaroğlu, başörtüsü, genel af, adaylığı ve Dersim konularında da çark etmişti. Kılıçdaroğlu'nun çarklarının bir bölümü şu şekilde:
DERSİM: Kılıçdaroğlu, grup başkanvekilliği döneminde CHP Bursa Milletvekili Onur Öymen'in "Kurtuluş Savaşı'nda, Şeyh Sait isyanında, Dersim isyanında, Kıbrıs'ta analar ağlamadı mı? Kimse 'analar ağlamasın, mücadeleyi durduralım' dedi mi?" sözlerine tepki gösterdi. Baykal'ın Öymen'den yana tavır alması üzerine ilk dikkat çeken 'u' dönüşünü yaptı.
ADAYLIK MESELESİ: Baykal kaset skandalıyla başkanlığa veda edince ismi işaret edilen Kılıçdaroğlu, kesinlikle aday olmadığını açıkladı.
ETRO GÖMLEK: Kurultay'a fiyatı 500 lirayı bulan Etro gömlekle çıktı. Haber olunca "Parasını ben verdim" diyerek kendini savundu. Fatura başkasının adına çıkınca ise sessizliğe büründü.
BAŞÖRTÜSÜ AÇILIMI: Referandumdaki vaadi başörtüsüne özgürlüktü. Başbakan Erdoğan'ın "yasa teklifi hazırlayalım" önerisi üzerine birçok şart öne sürdü.
GENEL AF: Referandumdaki bir diğer vaadi terör suçlularını da kapsayan 'genel af'tı. Tepkiler üzerine affı bir daha ağzına almadı.
KÜRT AÇILIMI: Kürt açılımı ile ortaya çıktı. Fakat Kürt lafını bile ağzına almazken "Güneydoğu sorununun ekonomik kalkınma ile çözeriz" noktasında kaldı.
HAVUZLU VİLLA: Erdoğan'ın 'havuzlu villada' oturduğu gerekçesiyle eleştirdi ama kendisinin bir havuzlu villaya sahip olduğu ortaya çıktı. Kılıçdaroğlu bunun üzerine yavaş yavaş havuzlu villa konusunu gündemden düşürdü.
RESEPSİYON: Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün 29 Ekim resepsiyonuna katılacağının sinyalini verdi. CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, TBMM'de Kılıçdaroğlu ve parti yönetiminin resepsiyona katılmayacağını açıkladı. Kılıçdaroğlu da resepsiyona katılmaktan vazgeçti.
ÇARŞAF LİSTE: Partide Önder Sav ve adamlarını tasfiye için olağanüstü kurultaya gitme kararı alınca parti yönetiminin çarşaf listeyle oluşacağı sözünü verdi. Fakat kurultayda delegelerin karşısına blok liste ile çıktı. Böylece Sav'ın adamları listeyi delemediler.
ÖN SEÇİMLE VEKİLLİK: Milletvekili aday adaylarının belirlenmesi için illerde ön seçim yapılacağını vaat etti. Sonra örgüt hazır değil denilerek ön seçim merkez yoklamasına, merkez yoklaması da eğilim yoklamasına dönüştü.
DARBEYE KILIF: Darbelere gerekçe gösterilen TSK İç Hizmetler Kanunu'nun 35. maddesinin kaldırılması için çağrıda bulundu. CHP ise bu maddeyi kaldırmak yerine adeta darbeye yasal kılıf hazırladı.
AK Parti marjinal
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısındaki konuşmasında AK Parti'yi marjinal bir parti olarak niteledi. AK Parti'nin bilinen anlamda normal, demokrasiyi içselleştirmiş bir parti olmadığını öne süren Kılıçdaroğlu, "Her şeyi zamanlamaya bırakıp, taktiklerle gidip, demokrasiyi kilitleyen, yok etmeye çalışan bir partidir. Düşünce özgürlüğünün olmadığı bir partidir. O açıdan, AKP marjinal bir partidir, düşünceleriyle marjinal bir partidir. Demokrasiyi kullanan ama demokrasiyi yok etmek için kullanan bir siyasal partidir" dedi.
HİZBULLAH İDDİASI
Kılıçdaroğlu, AK Parti'nin Hizbullah ile işbirliği yaptığı iddiasını tekrarladı. Başbakan'ın ispatlamayan "namert ve densizdir" sözleri için de Kılıçdaroğlu, "Ne kadar küfür edersen et Sayın Erdoğan, senin maskeni indireceğim" ifadesini kullandı. Kılıçdaroğlu şunları söyledi: "Müslüman adam küfür eder mi? Müslüman geçiniyor. Sayın Başbakan'a soruyorum? Senin milletvekillerin Batman'da ve Van'da Hizbullah derneğine gittiler mi gitmediler mi? Soruyorum, cevap versin? Polis şimdi o gidilen dernekleri basıyor, acaba kaçakları bulabilir miyiz, diye. O kaçakları kim bıraktı? Kim takip etmedi, kim kol kanat gerdi? Bir şey daha... Başbakan, Hizbullah'a niye terör örgütü demiyor? Kalkmış küfrediyor. Çünkü, maskesini indirdim."
ENSAR ÖĞÜT'E TEPKİ
Güvenlik güçlerinin de silah bırakmasını öneren CHP Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt'e de ismini anmadan tepki gösteren CHP lideri, "Hiç kimse güvenlik güçlerimize silahları bırakın diyemez. Silah onların namusudur" dedi. Kılıçdaroğlu, Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu'nun hakikat komisyonuna ise sahip çıktı.