Kılıçdaroğlu: Seçim sahtekarlığı yapana din adamı demek yanlıştır

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yurtdışında 8 Ekim'de başlayacak olan 26. Dönem Milletvekili Genel Seçim çalışmaları ve bayramlaşma programları kapsamında Köln'de vatandaşlarla buluştu.

Köln'de basın toplantısı düzenleyen Kılıçdaroğlu, sandık kurulu başkanıyken seçim sahtekarlığı yapan kişiye 'din adamı' denilemeyceğini kaydetti. CHP lideri, "Din adamları gerçek anlamda görevlerini yaparsa seçim güvenliği garanti altındadır." dedi.

Avrupa ziyareti ile ilgili bilgi veren Kılıçdaroğlu, "Vatandaşlarımızla dertleşiyoruz, onların bayramını kutluyoruz." dedi. Terörün bayramda bile sürmesinden duyduğu üzüntüyü dile getiren Kılıçdaroğlu, "İnşallah 1 Kasım'dan sonra Türkiye'de yeni bir atmosfer oluşur, demokrasi kazanır. Ve terör belasından hep beraber kurtulmuş oluruz. Bu konuda yeni bir anlayışı egemen kılmaz, yeni projelerle bu sorunu aşmamız gerekiyor." ifadelerini kullandı.

7 Haziran Seçimleri öncesi yurtdışı seçimlerinde, Frankfurt'ta sandık kurulu başkanı olan bir DİTİB imamının başkasının yerine oy kullanırken yakalanmasını ve bu seçimlerde de sandık kurul başkan ve başkan yardımcılarının din görevlileri olacağını hatırlatılması ve "Yurt dışındaki seçimlerde seçim güvenliği endişeniz var mı?" diye sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, şu ifadeleri kullandı:

"Samimi düşüncemi söyleyeyim. Din görevlilerinin sandıkların başında olması seçim güvenliğinin aslında çok önemli, bir anlamda garantisi. Çünkü din adamları yalan söylemezler. Din adamları sahtekarlık yapmazlar. Din adamları herkese eşit davranırlar. Çünkü onlar kutsal bir dinin, bir inancın söylemini dile getiren kişilerdir. Eğer bir din görevlisi bir partiden yana tavır alıyor ve o partinin kazanması için yasadışı yollara başvuruyorsa ona din adamı demek bana göre yanlıştır. O farklı bir kimliktir." dedi.

Seçim sahtekarlığı yapan DİTİB imamına değinen Kılıçdaroğlu, "O kişi bilmiyorum alındı mı, o kişinin derhal Ankara'ya çekilmesi ve din adamı kimliğinden derhal onun uzaklaştırılması lazım. Bütün dinlerin ortak bir hedefi vardır, ahlak temeli bütün inançlarda çok önemlidir. İnsanların haklarını korumak bütün inançlarda çok önemlidir. Dolayısıyla din adamları eğer sandık başında görevliyse ben şahsen ve partimiz de buna karşı değil, yeter ki din adamları gerçek anlamda görevlerini yapmış olsunlar." dedi.

"YURTDIŞI SEÇİM ÇEVRESİ İÇİN KANUN TEKLİFİ VERDİK"

Başka bir soru üzerine Yurtdışı Seçim Çevresi oluşturulması için CHP olarak bir kanun teklifi verdiklerini hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Yurtdışında yaklaşık 3 milyon seçmenimizin olduğunu düşünüyoruz. Her 300 bin kişiye bir milletvekili düşecek şekilde Yurtdışı Seçim Çevresi'nin 10 milletvekilinden oluşması bizim arzumuz. Kanun teklifi ile Siyasal Partiler Yasası'nın bu çerçevede değişmesini arzu ettik. Eğer diğer partiler de katkı verirlerse yurtdışındaki vatandaşlarımız kendi sorunlarını kendi seçtikleri temsilciler aracılığıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) dile getirebilirler." dedi.

Yurtdışındaki Türklere en temel vaatlerinin bu olduğunu bildiren Kılıçdaroğlu, "Yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın çok sorunları var. Askerlikten tutun vizelere, harçlardan tutun Türkiye'ye giriş ve çıkışlarda yaşadıkları sorunlara kadar. Bunların büyük bir kısmı aşılabilir." diye konuştu.

"YA DEMOKRASİDEN YA BASKICI YÖNETİMDEN YANA OY KULLANACAĞIZ"

Türkiye'nin bugün cumhuriyet tarihinin en büyük ve derin krizini yaşadığını ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "İç politikada yaşıyor, dış politikada yaşıyor, ekonomide yaşıyor. Hayatın hemen hemen her alanında ciddi bir sorunumuz var. Geldiğimiz noktada, yurt içinde ve yurt dışındaki bütün vatandaşlarımız öncelikle sandığa gitmeliler. Demokrasinin kazanması için, sorunları aşmak için önerilerini getiren, projelerini açıklayan partilere destek versinler. En büyük arzum budur. Ya demokrasiden oy kullanacağız, ya baskıcı yönetimin sürdürülmesinden yana..."

Avrupa'da yaşayan vatandaşlara seslenen Kılıçdaroğlu, "Özgür bir ülkede yaşıyorsunuz; Almanya'da, Fransa'da, Hollanda'da. Düşüncelerinizi rahatlıkla ifade ediyorsunuz. Ama Türkiye'de bu atmosfer yok. Burda yaşayan vatandaşlarımızın; neden Türkiye'de böyle bir atmosfer olmasın, bunu önleyen bir siyasal partiye oy vermiyoruz demelerini bekliyorum. Buradaki vatandaşlarımız sandığa gidip bu paralelde oy kullanabilirse bence çok önemli bir görevi yerine getirmiş olacaklar." dedi.

CHP'nin Avrupa'dan milletvekili adayı olmamasının sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, adayların büyük oranda Türkiye'deki ön seçimle belirlendiğini hatırlattı, bir kişinin seçilmesinden öte Yurtdışı Seçim Çevresi ile bunun kurumsallaşmasını daha doğru bulduklarını kaydetti.

"İZDİHAMIN BİR SORUMLUSUNUN OLMASI LAZIM"

Hacda, Mina'daki facia sorulan Kılıçdaroğlu, daha önce de facialar yaşandığını hatırlatarak, "Bir devletin temel görevi hac sırasında hacı adaylarının can ve mal güvenliğini sağlamaktır. Yollar, köprüler buna göre yapılmalı, insanlar buna göre taşınabilmeli. Eğer bunlar düşünülmüyor ve hacı adayları izdiham nedeniyle hayatlarını kaybediyorsa bunun bir sorumlusunun olması lazım." dedi. CİHAN
25 Eylül 2015 17:32
DİĞER HABERLER