Kılıçdaroğlu: Türkiye şu anda Avrupa’nın en büyük kara para aklayan ülkelerinin başında geliyor. TC böyle bir rezaleti tarihinde hiç görmemiştir. Haramla besleniyorlar, helali kabul edemiyorlar ve ekonomiyi, hukuku aşama aşama kayıt dışına çıkardılar.
Partisinin grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Bu kumar paraları kime gidiyor. Organ ticaretinde, uyuşturucuda bu paralar nereye gidiyor? Sadece ticareti yapan mı, göz yuman da payını alacak. Saray ve beslemeleri neden sessiz kalıyor? Beslendikleri için! Bugün Türkiye’de rüşvetsiz iş yapmak mümkün değil. Devletle muhatap olduğun andan itibaren rüşvetsiz iş yapmak mümkün değil” dedi. Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
‘İŞSİZLİĞİ DAHA DA BÜYÜTÜRSÜNÜZ’
“Kısa çalışma ödeneği 456 gün sürdü, ücretsiz izin aylığı 433 gün. Bu ayın sonunda bitmemesi gerekiyor, en azından pandemi hala devam ediyor. KÇÖ ve ücretsiz izin aylığı uygulamasını sürdürmek gerekiyor. KÇÖ’den 3 milyondan fazla kişi faydalandı. Bunlara yada 225 lira veriyorlar. Ücretsiz izin aylığından 2,5 milyon insan yararlanmış. Bunlara da 268 lira ödenmiş. Bu paraları kesmeyin. Keserseniz zaten işsizlik büyük bir sorun daha da büyütürsünüz.
‘ERDOĞAN’A GÖRE ÖĞRETMEN AÇIĞI YOK’
(Erdoğan’ın öğretmenlere yanıtı) Devletten habersiz. En tepedeki insan devletten habersiz. MEB’in verielrine bakıyorsunuz 107 bin 909 öğretmen açığı var. Sayıştay’ın raporuna göre, 138 bin 393 öğretmen açığı var. Ama Erdoğan’a göre öğretmen açığı yok. Çünkü sarayda öğretmen yok ki! Allah akıl fikir versin. Bunlar yönetiyor memleketi, onun için memlekette işsizlik bu boyutlarda.
‘SORU ÖNERGESİ VERİLİYOR, ‘YANITLAMAM’ DİYOR’
Yolsuzluklara destek sağlayan organa dönüştürdüler burayı. TBMM Başkanı ne yapıyor? Erdoğan’dan izin almadan diyemez. TBMM’nin itibarını koruyacak olan da biziz. Adaleti getirecek olan da biziz. Meclisi Meclis de biz yapacağız. Sarayın meclisini asla kabul etmiyoruz. Öyle bir rezalet ki milletvekili soru önergesi veriyor, yanıtlamam diyor. Anayasa diyor ki 15 gün içinde cevap verecek. Geçiniz Anayasayı uymuyorum ne yapacaksın diyor.
‘ERDOĞAN’IN ŞAHSIM HÜKÜMETİ…’
‘Rüşvet aldım ne yapacaksın’ diyor. Savcı mı harekete geçecek? Hangi savcı! Böyle bir rezaleti TC ilk kez yaşıyor. Eğer yargı dik durabilse, yani hakimler hukukun üstünlüğüne ve vicdani kanaatlerine göre karar verebilseler bu rezaletler olmaz. Ama hakimi de kendileri tayin ediyor. Hakim de gelen talimata göre karar veriyor. Hukuk da kayıt dışına çıkmış oluyor. Türkiye, farklı bir sürecin içine süratle giriyor. Erdoğan’ın şahsım hükümeti Türkiye’yi felakete sürükleyen bir sürecin içindedir.”