Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, başörtü sorununa insan, özgürlükler ve evrensel değerler üzerinden baktığını belirtip; "Kıyafet bir yasak konusu olmamalı" dedi.
'Beyin Fırtınası' toplantıları kapsamında gazete, televizyon ve ajansların genel yayın yönetmenleriyle Ortaköy'deki Radisson Hotel'de bir araya gelen CHP Lideri Kılıçdaroğlu, gündemdeki konular hakkında açıklamalarda bulundu. Gazetecilerin sorularını da cevaplandıran Kılıçdaroğlu, başörtüsü sorununu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına adayı olduğu günden beri kendilerinin çözeceğini söylediğini hatırlatıp, bu konuyu AKP'nin çözeceğine inanmadığını tekrarladı. Kılıçdaroğlu; "Biz konuya insan, özgürlükler ve evrensel değerler üzerinden bakıyoruz. Kıyafet bir yasak konusu olmamalıdır. Üniversitelere özerklik vererek ve YÖK'ü kaldırarak bu konuyu çözebiliriz." dedi.
Bir soru üzerine YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan'ın 'Başı açık olanların gantisi benim' şeklindeki açıklamasını talihsizlik olarak değerlendiren Kılıçdaroğlu; "Hiçbir bürokrat veya politikacı başkasının garantisi olamaz. Hukuk devletinde güvence yasalardır." şeklinde tepki gösterdi.
'KUR'AN KURSLARINDA OKUTULAN KİTAPLAR ÇOK GÜZEL'
CHP'nin, Kur'an Kursuna hiç bir zaman karşı olmadığını iddia eden Kılıçdaroğlu; "Biz Diyanet İşleri Başkanlığı'nın (DİB) kontrolü dışındaki yasal olmayan kurslara karşıyız. Ali Bardakoğlu'ndan Kur'an kurslarında okutulan kitapları istedim gönderdi. Çok güzel kitaplar. İnsan sevgisini anlatıyor. Resimlerle bezeli. İstenen yerde bu şekilde kurslar açılabilir. Bardakoğlu'na neden sizin sesiniz daha yüksek çıkmıyor dedim." şeklinde beklentisini de dile getirdi.
"TÜRKİYE'NİN RESMİ DİLİNİN TÜRKÇE OLDUĞU UNUTULMAMALI"
Partisinin Kürt raporu çalışmalarının devam ettiğini de belirten Kılıçdaroğlu, şimdiye kadar 8 ile gidildğini, üniversitelerle görüşmeler yapıldığını ve bir ölçüde raporun yazımına da başlandığını fakat ne zaman biteceğini söyleyemeyeceğini ifade etti.
Ana dil konusunda en yenilikçi partinin kendileri olduğunun altını çizen Kılıçdaroğlu; "Anadil ile konuşulması teklifini biz vermiştik. Şimdi konuşma yasağı kalktı. Kürtçe kursları açıldı, bunlara devlet başka şekillerde destek de verebilir. Bu konu uzmanların ele alması gereken hassas bir konu. Türkiye'nin resmi dilinin Türkçe olduğunu unutmamalıyız." dedi.
"CUMHURBAŞKANLIĞI MAKAMINI BOYKOT GİBİ BİR TAVRIMIZ YOK"
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanlığı makamını boykot gibi bir tavırlarının olmadığını söyledi. Kılıçdaroğlu, Grup Başkanvekili Muharrem İnce'nin 'CHP'nin Cumhurbaşkanlığı Köşkü'ndeki 29 Ekim resepsiyonuna katılmayacağı' yönündeki açıklamasının hatırlatılması üzerine 29 Ekim'e daha çok zaman olduğunu belirtip, "Resepsiyon şimdiden ulusal sorun haline getirilmesin. Cumhurbaşkanlığı makamını boykot gibi bir tavrımız yok. Sayın Muharrem İnce böyle bir açıklama yaptı mı, bilmiyorum." dedi.
"BEKİR COŞKUN'UN NEDEN ÇIKARILDIĞINI MERAK EDENLER ÇAYIRHAN İHALESİNE BAKSIN"
İnternet medyası ile de görüşeceğini aktaran Kılıçdaroğlu, toplantıya Yeni Akit Gazetesi'nin neden davet edilmediği yönündeki bir soruya ise cevap vermedi. Kılıçdarolu bir başka soru üzerine; "Bekir Coşkun'un neden işten çıkarıldığını merak edenlerin Çayırhan'daki termik santral ihalesine baksınlar, anlarlar. İsteyen gazeteciye bu ihalenin iptal yazısını gönderebilirim." dedi.
Kılıçdaroğlu, Silivriye gitmeyi düşünüyor musunuz şeklindeki bir başka soruya ise cevap vermedi.
"NÜKEER TEHLİKELERİN ORTASINDA OLMAYI İSTEMEYİZ"
Dış politika ile ilgili soruları da cevaplandıran CHP Genel Başkanı, Türkiye'nin İran politikasında bazı yanlışları olduğunu, eksen kayması tartışmalarının da bundan kaynaklandığını belirtti. Uluslararası kamuoyunun İran'ın nükleer programı ile ilgili kaygıları bulunduğunu, bu konuda dünyayı ikna etmenin İran'ın görevi olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu; "ABD'nin önerdiği Avrupa'nın kabul etmediği nükleer kalkan projesini Türkiye neden kabul etsin. Nükeer tehlikelerin ortasında olmayı da komşularımızda nükleer silah olmasını da istemeyiz." dedi.
Partisinin 'Avrupa Birliği' sürecine bakışını da dile getiren Kılıçdaroğlu "AB'ne baştan beri destek veriyoruz. Biz hangi yasaya engel olduk. Avrupadaki temaslarımda CHP'nin, AB'ye karşı olduğu, AKP'nin yapmak istediklerini engellediği algısını yıkmaya çalıştım. Avrupalılara imtiyazlı ortaklığa karşı olduğumuzu, Türkiyenin üyelik süreci gecikse de bir tarih verilmesi gerektiğini söyledim. Türkiye, AB girmese de AB standartlarına sahip olmak için çalışacaktır." diye konuştu.
BOĞAZİÇİ KÖPRÜSÜ VE ORTAKÖY CAMİ MANZARASINI ARKASINA ALDI
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun toplantıda arkasına aldığı manzara ABD eski Başkanı Bush'un İstanbul ziyaretinde iz bırakan fotoğrafı hatırlattı. Arkasında Boğaz Köprüsü ile Ortaköy Camii manzarasını alan Kılıçdaroğlu'na; Genel Başkan Yardımcıları Gürsel Tekin ve Umut Oran, CHP Genel Saymanı Faik Öztrak, CHP Genel Sekreter Yardımcısı Gülsün Bilgehan ve CHP İstanbul İl Başkanı Berhan Şimşek de eşlik etti. Toplantıda Genel Sekreter Önder Sav'ın bulunmaması dikkat çekti. Önder Sav'ın neden toplantıda olmadığı sorulması üzerine ise Kılıçdaroğlu; "Çok istiyorsanız bir daha ki toplantıya çağırırım." karşlığını verdi.