CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ''Hiç kimse Cumhuriyet Halk Partisi'ni çetelerle işbirliği yaptığı şeklinde suçlayamaz. Hakkı da yoktur, yetkisi de yoktur'' dedi.
Kılıçdaroğlu, Sivas'taki bir otelde, Kanal B televizyonunda yayınlanan programda canlı yayında soruları cevaplandırdı.
Siyasetçi ve yurttaş arasındaki güven ilişkisini yeniden inşa edeceklerini belirten Kılıçdaroğlu, ''Bu konuda üzerimize düşeni yapıyoruz. Hazırladığımız bütün projeleri kılı kırk yararak hazırladık. Ben Cumhuriyet Halk Partisi genel merkezini son 6 ay üniversite gibi çalıştırdım'' diye konuştu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı televizyonda canlı yayında tartışmaya çağırmasıyla ilgili soru üzerine, Kılıçdaroğlu, demokrasinin olgunlaştığı ülkelerde liderlerin seçim öncesinde yurttaşların karşısına çıktıklarını söyledi.
Başbakan Erdoğan'ın kendisinin sorularından korktuğunu iddia eden Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Ben onun sorularından korkmuyorum, bütün arşivler onun elinde alsın gelsin. Geçen benimle ilgili bir belge açıkladığını söyledi. Çıktım kendisine bir çağrıda bulundum. Eğer adam gibi adamsa o belgenin birinci sayfasını açıklasın. Açıkladı mı? Açıklamadı. Niye açıklamıyor? İkinci sayfayı açıklıyor, birinci sayfayı açıklamıyor. Bir Başbakana yakışır mı bu? Bir Başbakanın gösterdiği tavır bu mu olmalı? Ben bir belgeyi açıklarken tam açıklıyorum. Sen de açıkla. Ama şimdi ben o belgeyi bilgi edinme yasasına göre istedim. Gelecek bana, resmi kanallardan almam lazım, gelecek bana o belge, mahkemeye vereceğim kendisini. O belgede benim akrabalarımı işe almayla ilgili tek satır bile yok. O belgenin orjinalini resmi yollardan alacağım, Başbakanın mahkemenin önünde gelip ispat etmesini sağlayacağım. Gelsin ispat etsin bakalım.''
-''ÇETE ARIYORSA KENDİ ETRAFINA BAKSIN''-
Ergenekon Davası'nda yargılanan milletvekili adayları ve Başbakan Erdoğan'ın bu konudaki sözlerinin hatırlatılması üzerine Kılıçdaroğlu, şu yanıtı verdi:
''Çetelerle Cumhuriyet Halk Partisi'nin işbirliği yaptığını söylüyor. Hiç kimse Cumhuriyet Halk Partisi'ni çetelerle işbirliği yaptığı şeklinde suçlayamaz. Hakkı da yoktur, yetkisi de yoktur. Şimdi onu yargıya vereceğim, gelip ispat etsin bakalım, hangi çeteyle biz işbirliği yapmışız. Eğer çete arıyorsa kendi etrafına baksın görecektir orada çeteleri. Ama biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu ülkenin en köklü partisiyiz, en saygın partisiyiz. Bizim 4 tane arkadaşımız var, bunlar ceza almadılar, sadece tutuklular. Peki milletvekili adayı olması gereken, yasal olarak adayı olan birisine siz nasıl milletvekili adayı olma diyebilirsiniz. Demokratsanız bunu söyleyebilir misiniz. Biz gösterdiğimiz bütün adaylar, nitelikleri, becerileri, halkın desteği bütün bunları dikkate alarak gösteriliyor. Aynı şeyi AKP de yapıyor, aynı şeyi MHP de yapıyor. Kim en fazla oyu hangi milletvekili adaylarıyla alacaksa listelerde onu gösterir. Biz de onu yapıyoruz. Biz kalktık tutuklu birisini gösterdik diye, çıkıp çetelerle işbirliği yapıyor derse bana göre suç işlemiş olur. Onun için mahkemeye vereceğiz, hesabını soracağız.''
Van mitingi sırasında AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik'e yönelik sözlerine ilişkin soru üzerine de Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
''Siz televizyoncusunuz, kameralarınızı gönderin, Van sokaklarında Hüseyin Çelik'in kardeşini sorsunlar. Vanlılar neyi anlatıyorlar. Ben sadece halkın taleplerini, halkın dileklerini, halkın şikayetlerini dile getirdim. Hüseyin Çelik niye Van'dan milletvekili adayı olmadı? Vanlı değil mi? Niye olmadı? Önce benim hakkımda dava açması için önce bu soruya yanıt vermesi lazım. Hiç meraklanmasın, mahkemeye getirsin, ben kardeşinin mal varlıklarını isteyeceğim, son 10 yıllık mal varlığını isteyeceğim. Son 10 yılda nereden nereye gelmiş göreceğiz. Aldığı maaşı da soracağız.''
Devlet Bakanı Hayati Yazıcı'nın adına ÖSYM'ye elektronik posta yollandığı iddiasına ilişkin sözleriyle alakalı olarak özür dilememesi nedeniyle kendisine dava açtığı hatırlatılan Kılıçdaroğlu, ''Böyle ileti çekildi mi? Çekildi. Ben söylemeden önce Hayati Yazıcı 'O Bakan benim' dedi mi? Dedi. Neyin özrünü dileyeceğim. Bana teşekkür etmesi lazım. Bir ileti yüzünden Silivri'de yatan kaç kişi var. Beyefendinin başına gelince mağdur oluyor da peki hapiste olanlar niye mağdur değil'' dedi.
Olayın daha tam aydınlanmadığını iddia eden Kılıçdaroğlu, ''Onun da altını çizeyim. Ankara Cumhuriyet Savcısından şunu bekliyorum. Bir, iletinin gittiği gün o ileti başka nerelere gitti. İki Hayati Yazıcı ile ÖSYM Başkanı konuştular mı, konuşmadılar mı? Üç bu konuşmadan sonra ne oldu? Görüşmedim diyor, görüştüğü bir şekliyle bilinir. Savcı isterse bunların hepsini bulur. Ben onları bekliyorum, savcının soruşturmasını adam gibi yapmasını bekliyorum. Ayrıca dava açmasına da teşekkür ederim, çünkü ben bunların mahkemede hepsini talep edeceğim'' ifadelerini kullandı.
-HAKKARİ MİTİNGİ-
Program sunucusunun, ''Hakkari'deki mitinginizde büyük bir kalabalık topladınız. Sayın Başbakan onlar CHP'li değil, BDP'li dedi, Sayın Bülent Arınç, adam taşıdılar oraya dedi'' ifadesi üzerine, Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
''Paramız olsa belki taşırız, ama bizim öyle adam taşıyacak paramız yok. Zaten televizyondaki tanıtım filmleri dünyanın parasını buluyor. Hangi parayla adam taşıyacağız. Ama onlar taşıyorlar, biz biliyoruz tabii. Nasıl taşıdıklarını da biliyoruz. Niye adam taşıyorsunuz da demiyoruz yani. Bir de şunu söyleyeyim, miting meydanlarına sadece partililer gelmez. Bizim miting meydanlarımıza çok sayıda insan gelir, AKP'li de gelir, MHP'li de gelir, herhangi bir partiye sempati duymayan insan da gelir. Bu adam ne anlatıyor, bir dinleyelim diye gelirler. Sadece partililerin geldiği bir miting zaten miting olmaz.''
''Başbakan bugün de CHP, MHP ve BDP'nin eski günleri özlediğini ve ittifak yaptığını söyledi. Böyle bir ittifakınız var mı?'' şeklindeki soru üzerine, Kılıçdaroğlu, ''O tamamen hayal mahsulü. Zaten Sayın Erdoğan'ın ezberini bozdum ben. Ezberi bozulmuş bir kişi, kimyası bozulmuş. Onun için ne söylediğini bilmiyor. O konumda olup ezberi bozulan bir insan olmayı ben şahsen düşünmem. Öyle bir şeyin birisinin başına da gelmesini istemem. Ne söylediğini bilmiyor'' diye konuştu.
Partilerinin oyunun arttığı, iktidar partisinin ise düştüğünü öne süren Kılıçdaroğlu, ''Bu trend 12 Haziran'a kadar gidecek, her gün AKP'nin oyu biraz daha düşecek'' dedi.
-''YÜZDE 10 BARAJI AVRUPA'NIN HİÇBİR ÜLKESİNDE YOK''-
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, yüzde 10 barajını neden kaldırmak istediği sorusuna şu yanıtı verdi:
''AKP söylemiyle eylemi taban tabana zıt olan bir parti. Gizli gündemi olan bir parti. 12 Eylül rejiminden intikam alacağını söyledi, 12 Eylül darbesini yapanları yargılayacağını söyledi, 12 Eylül yasalarını değiştireceğini söyledi. 12 Eylül generalleri yargılandı mı? Hayır, sırtı sıvazlandı. Yüzde 10 barajını kim getirdi? 12 Eylül rejimi. Niye değiştirmiyor? Milli irade diyor. Böyle bir milli irade olabilir mi? Ben oyumu A partisine vereceğim, benim verdiğim oydan B partisi milletvekili çıkaracak. Nasıl milli irade bu? Bunun Türkçe adı milli irade hırsızlığıdır. Yüzde 10 barajı Avrupa'nın hiçbir ülkesinde yoktur. Niye getirdiler yüzde 10 barajını? Efendim istikrar olsun. Ne istikrarı. Tam tersine istikrarsızlık çıktı ortaya. Türkiye'de istikrar yok, tek partinin baskısı ve hakimiyeti var. Millet zulüm altında, millet baskı altında.''
Ülkede demokrasi istediklerini söyleyen Kılıçdaroğlu, ''Yüzde 10 barajı diyorsunuz. Sivas'tayız, sayın Abdüllatif Şener, Türkiye Partisi'nin genel başkanıdır. Niye bağımsız aday giriyor burada. Baraj yüzünden. Yazık günah değil mi? Saygıdeğer bir insandır, severiz, sevmeyiz, dünya görüşünü paylaşırız, paylaşmayız. Ama demokrasi varsa bir partinin genel başkanı bağımsız değil, kendi partisiyle seçime girmeli. Siz ona hülle yoluyla meclise gelmenin yolunu öğretiyorsunuz, böyle gel diyorsunuz'' diye konuştu.
-''SADECE İSTİFA ETMEM, SİYASETİ DE BIRAKIRIM''-
Kemal Kılıçdaroğlu, ''Verdiği sözleri yerine getirmezse 4 ay içinde istifa edeceği'' söyleminin hatırlatılması üzerine de ''Sadece istifa etmem, siyaseti de bırakırım. Saydım neleri yapacağımı ilk 4 ay içinde, AS-Kur Aile Sigortası Kurumu'nu kuracağım, esnaf emeklilerinin aylığından kesilen yüzde 15 kesintiyi kaldıracağım, çiftçilerin elektrik borcunu sileceğim. Bir şey daha söyledim, şu anda hatırlamıyorum ama bunları ilk 4 ay içinde yapacağım. Yapmadığım takdirde de 'eyvallah' diyeceğim. 'Arkadaşlar ben siyaseti de bırakıyorum, başbakanlığı da bırakıyorum' diyeceğim. Sözümdür, görecekler söz nasıl tutuluyor'' dedi.
İlk 4 ay içinde Bayburt'a çimento fabrikası temelini atma sözü de veren Kılıçdaroğlu, sözleşmeli öğretmenler ve askerlikle ilgili yapacaklarını da anlattı. Kılıçdaroğlu, tanıtım filmlerini seslendirmesiyle ilgili olarak da ''Samimiyseniz inanarak konuşuyorsanız sesiniz güzel olur. Ama yapmacıksanız o zaman olmaz. Ben söylediğim her şeyi inanarak söyledim. İnanarak ta söylüyorum'' diye konuştu.
Ülkede yoksulluğu bitireceğini, tarihe gömeceğini belirten Kılıçdaroğlu, bütün projelerinin odağında insan olduğunu vurguladı.
Kılıçdaroğlu, ''Sizin eğitim programınızda imam hatipleri kapatmak var mı?'' sorusunu, ''Hayır efendim hayal mahsulü. İmam hatip okullarını kim kurdu? Cumhuriyet Halk Partisi. Biz okulları kurduk. Bu ülkenin aydın din adamına ihtiyacı var'' diye yanıtladı. Kılıçdaroğlu, özellikle orta öğrenimin siyasallaşmasını doğru bulmadıklarını belirtti.
Bu programın ardından kentte yayın yapan Kanal 58 televizyonunun canlı yayınına da katılan Kılıçdaroğlu, burada da soruları yanıtladı. Ulusal Kurtuluş Savaşı'nda Sivas'ın önemini vurgulayan Kılıçdaroğlu, ''Sivas gözümüz gibi bakmamız gereken bir kenttir'' dedi. Kılıçdaroğlu, Sivas'ın da büyükşehir olmayı hak ettiğini söyledi.