CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhuriyet gazetesine yaptığı ziyarette gündeme dair mesajlar verdi. Kılıçdaroğlu, kaybedilen seçim ve yeni anayasa çalışmaları ile ilgili de konuştu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 1 Ekim’de açılacak Meclis’in ana konularından olması beklenen “yeni anayasa” çalışmaları ile ilgili “Bu iktidarın ahlaki ve siyasi meşruiyeti yok. Sahte videolarla iktidar olan bir kişi ile nasıl masaya oturacağız?” dedi, “Tek adamla anayasa olmaz” diye ekledi. Güçlendirilmiş parlamenter sisteme işaret eden Kılıçdaroğlu, “Anayasa için düşüncelerimizi altı lider olarak kamuoyu ile paylaştık, imzamızı attık. Diğer liderlere isterseniz ‘dün attığınız imzadan bugün neden vazgeçtiniz’ diye gazeteci olarak sorabilirsiniz. Güçlendirilmiş parlamenter sistem metnini parlamentodan geçireceğiz diyorlarsa, hay hay” diye konuştu.
LAİKLİK OLMAZSA OLMAZIMIZ
Cumhuriyet gazetesini ziyaret eden CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, CHP’nin altı okundan birinin laiklik olduğunu vurgulayarak, “Laiklik bizim olmazsa olmazımız. Laikliği her yerde, her ortamda savunduk. Elbette bundan sonra da savunmaya da devam edeceğiz. Anayasadaki laiklik maddesini sahiplenmek hepimizin görevi. Laikliğe saldırı var. Mücadele ediyoruz. 6 yaşındaki kız çocuğunun evlendirilmesine karşı tüm milletvekilleri ile birlikte Adalet Bakanlığı’nın önüne giden bensem, benim laiklik anlayışım sorgulanamaz. Ben çünkü laikliği savunan birisiyim. Benim en temel görevlerimden birisi de budur zaten” dedi.
ÇOK BÜYÜK BİR UMUTSUZLUK ORTAYA ÇIKTI
Gerçek Gündem'deki habere göre seçim sonrası yaşanan süreç için “Çok büyük bir umutsuzluk ortaya çıktı” diyen Kılıçdaroğlu şunları söyledi: Mücadeleyi demokrasinin sağlıklı işlediği bir ülkede vermedik.
“Yanlışlarımız söylenebilir. Bir mücadele verdik. Ancak biz bu mücadeleyi demokrasinin sağlıklı işlediği bir ülkede vermedik. Cumhuriyet tarihinde ilk kez bu kadar köklü bir mücadele verildi. Burada doğru olan altı partinin bir araya gelip mücadele etmesiydi. Yüzde 48 oy aldık. Gönül isterdi ki yüzde 50, yüzde 60 alalım. Analiz etmek istedik ancak öyle bir kaosun içine girdik ki fırsat verilmedi. Normalde tartışılması gereken konular hiç tartışılmadı. Medya da biz de bu meşrutiyeti onlara tanıdık. Bu şartlarda bu kadarını yapabildik.”