CHP lideri ve Millet İttifakı cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, Twitter hesabından bir paylaşım yaptı ve Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun için “Cambridge Analytica'cılık oynamak kapasitenizi aşar” ifadesini kullandı.
Kılıçdaroğlu bu paylaşımında, Altun ile iletişim başkanlığında yönetici olan bazı diğer isimlerin dark web olarak bilinen takibi güç sanal ağlar içinde “anlaşma” yapmaya çalıştığını iddia etti.
CHP lideri suçlamasıyla ilişkin bir ayrıntıya bu paylaşımda yer vermedi.
Fahrettin Altun da bu suçlamaya Twitter hesabından yanıt verdi ve Kılıçdaroğlu’nun iftira atarak “dedikodu siyaseti” yaptığını savundu.
Altun Kılıçdaroğlu’nun paylaşımında yer alan diğer isimlerin, başkan yardımcıları ve bilgi işlem daire başkanı olduğunu ifade etti.
Fahrettin Altun, açıklamasında “Demokrasinin en büyük düşmanlarından biri olarak gördüğümüz dezenformasyonla mücadele ediyoruz” cümlesini de kullandı.
Kılıçdaroğlu birkaç gün önce de “Son 10 günde girişilecek en pis işleri biliyorum.” açıklaması yapmıştı.
Cambridge Analytica skandalı nedir?
Cambridge Analytica skandalı 2018 yılında, 50 milyon Facebook kullanıcısına ait verilerin usulsüz kullanıldığının ifşa olması ile patlak verdi.
Şirket, 'tüketici, takipçi, seçmen davranışlarını değiştirmek isteyen' iş dünyası ve siyasi partilere hizmet sunan bir veri analiz şirketi olarak çalışıyordu.
Zaman içinde kullanıcı verileri usulsüz şekilde elde edildiği belirlenen kişi sayısı 90 milyona yaklaştı.
Şirketin, ABD'de Donald Trump'ın başkan seçilmesinde ve İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden çıkma (Brexit) süreçlerinde, seçmen davranışları üzerinde etkili olduğu düşünülüyordu.
Skandal İngiliz The Observer gazetesinin haberi ile gün yüzüne çıktı.
Gazete 2014 yılında 50 milyon Facebook kullanıcı profilinin İngiltere merkezli Global Science Research şirketi tarafından toplandığını yazdı.
Kullanıcı bilgileri bir kişilik testi ile elde edildi.
Testi yapmaları için ücret ödenen Amerikalılar ile bu kişilerin Facebook arkadaşlarının sosyal medya verileri ele geçirilmişti.
Süreçte, Cambridge Analytica'nın seçim sandıklarındaki tercihleri etkileyebilecek ve öngörebilecek güçlü bir yazılım kullandığı iddia edilmiş ve bu sistem 'tam teşekküllü propaganda makinesi' olarak tanımlanmıştı.
Şirketin yöneticisi olan Alexander Nix, "Demokratlar teknoloji devriminde öncülük ediyordu, veri analizleri ve dijital dünya ve Cumhuriyetçilerin rekabet etmekte başarısız olduğu alanlardı. Biz de bunu bir fırsat olarak gördük" demişti.
Şirket ise usulsüzlük yaptıkları iddialarını reddetmiş ve verilerin hiçbirinin ABD'de 2016'daki başkanlık seçimlerinde kullanılmadığını savunmuştu.
Facebook'un kurucusu ve yönetim kurulu başkanı Mark Zuckerberg, kullanıcı bilgilerinin izinsiz paylaşılmasıyla ilgili süreç içinde ABD Kongresi'nde ifade verdi ve özür diledi.
Şirkete tarihi bir miktar olan 5 milyar dolar ceza kesildi
Cambridge Analytica şirketi de kapatıldı.