Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının kimlik bilgilerinin çalındığı yönündeki iddialar bir anda ülkenin bir numaralı gündem maddesi haline geldi. Peki kimlik bilgilerini toplamak ve satmanın cezası nedir? Çalınan kimlik bilgileriyle neler yapılabilir? Kimlik bilgileri çalınan kişiler nasıl bir yol izlemelidirler?
Avukat Rezan Epözdemir, kimlik bilgilerinin çalınarak satılmasıyla ilgili şu bilgileri verdi: Kişisel verilerin kaydedilmesi ve kişisel verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme Türk Ceza Kanunu'nun 135. ve 136. maddesi kapsamında bizim hukuk sistemimizde suç olarak tanımlanmıştır. Kişisel verilerin kaydedilmesi suçunun cezası 1 ila 3 yıl hapis cezasıdır. Suçun nitelikli hali ise, kamu görevlisi tarafından görevin verdiği yetkinin kötüye kullanılarak veya belirli bir meslek veya sanatın sağladığı kolaylıktan yararlanılarak işlenmesidir ki bu durumda suçun cezası 1.5 ile 4.5 yıl hapis cezası olacaktır.
Kimlik bilgileri çalınan vatandaşlar Cumhuriyet Başsavcılığına başvurmak suretiyle faiilerin tespiti ve cezalandırılması için şikayet dilekçesi verebilirler. Bununla birlikte bu suç tipleri Türk Ceza Kanunu'nun 139. maddesine göre şikayete bağlı suç tipleri olmayıp resen kovuşturulabilen suç tipleridir, yani ilgililer şikayetçi olmasa bile kamu adına soruşturma yapılır ve failler tespit edilirse kamu davası açılır. Ankara cumhuriyet Başsavcılığı konuya ilişkin bir soruşturma açmış olup, varsa kimlik bilgileri yani kişisel verileri çalınan vatandaşların şikayeti de bu ana dosya ile birleştirilecek ve dosya tek elden yeknesak bir şekilde yürütülecektir. Aksi usul ekonomisine aykırı olur ve aynı olay nedeniyle birden fazla savcılık dosyası üzerinden tahkikat yürütülmesine sebep olur. Dolayısıyla kimlik bilgileri çalınan kimselerin yapacakları bireysel şikayetler ana dosya olan Ankara cumhuriyet başsavcılığı dosyası ile birleştirilir.
Burada tc kimlik numaralarının değiştirilmesi veya tahrif edilmesi söz konusu olamaz, çünkü zaten buradaki nüfus ysk başta olmak üzere bir çok veri tabanında ve resmi belgelerde bu kayıtlar mevcut ve tasdik altındadır. Çalınan bilgilerle, ilgili vatandaşlar aleyhine kredi çekilebilir, kefil olunabilir, şirket kurulabilinir, tasarrufi işlemlerde bulunulabilinir. İnteraktif bankacılık vasıtaları kullanılabilinir. Tabi ki bütün bunların yapılabilmesi için, ilgilinin imzası, ikametgah belgesi veya telefon bilgisi ile sistemde kayıtlı telefonuna gelen şifre ve mesaj bilgilerine de ihtiyaç var, ek olarak bunlardan biri veya birkaçının temini halinde bu işlemler de yapılabilinir. Bununla birlikte kimlik bilgilerinin çalınmasının esasa müessir olan bir diğer önemli sonucu ise, bilgi sahiplerinin kişisel verilerinin kaydedilerek veya ele geçirilerek kategorize edilmesi, tasniflenmesi ve halk dilindeki tabirle " fişlenmesi "dir. Ki bu durumun demokratik hukuk devleti açısından kabulüne hukuken ve fiilen olanak yoktur.