Moskova tarafından alınan kararda Kerç Boğazı ve etraf bölgelerdeki çevre kirliliğinin hızla ortadan kaldırılması amacıyla alındığı bildirildi.

Sevastopol Valisi Mikhail Razvozhaev, çevre kirliliğinin kritik seviyelere ulaştığını belirterek şehirde olağanüstü hal ilan edildiğini duyurdu. Olağanüstü hal kapsamında, yetkililere çevresel müdahaleleri hızlandırma ve vatandaşlara tahliye emirleri verme gibi geniş yetkiler tanındı.

Acil Durumlar Bakanlığı, şu ana kadar 86.000 tondan fazla kirlenmiş kum ve toprağın temizlendiğini açıkladı. Temizlik çalışmaları, Anapa ve çevresindeki sahillerde yoğunlaşırken, 10.000’den fazla kişi denizden dökülen viskoz yakıtı temizlemek için seferber edildi.

Çevre grupları ise yunuslar, domuz balıkları ve deniz kuşlarının ölüm oranlarında artış bildirdi.

Petrol sızıntısı, 15 Aralık’ta Kerç Boğazı’nda meydana gelen bir fırtına sırasında Volgoneft 239 ve Volgoneft 212 adlı iki Rus petrol tankerinin zarar görmesiyle başladı. Bu tankerler, toplamda yaklaşık 9.200 ton mazot taşıyordu. Volgoneft 239, karaya oturarak pruvasını yırttı ve geminin ikiye bölünerek batmasına yol açtı.

Tahmini 3.700 ton mazotun denize döküldüğü bildirildi. Her iki geminin de 50 yaşın üzerinde olması, Rusya’nın yaşlanan tanker filosu ve çevresel güvenlik standartları konusunda uluslararası alanda endişeleri artırdı.

Yetkililer, çevre kirliliğinin etkilerini en aza indirmek için çalışmaların devam ettiğini belirtti. Ancak uzmanlar, olayın hem çevresel hem de siyasi sonuçlarının uzun vadeli olabileceği konusunda uyarılarda bulunuyor.

Petrol, Kremlin’in Ukrayna’daki savaşını finanse etmek için önemli bir gelir kaynağı olmaya devam ederken, Avrupa Birliği’nin 2022’de getirdiği fiyat sınırı yaptırımları, Rusya’yı alternatif yollar aramaya yönlendirdi.

Moskova, yaşlı, sigortasız ve mülkiyeti belirsiz tankerlerden oluşan bir “gölge filo” oluşturarak yaptırımlardan kaçınmaya çalışıyor. Avrupa Birliği, geçtiğimiz hafta bu “gölge filoyu” hedef alan yeni yaptırımlar açıkladı.

AB’den yapılan açıklamada, “Bu tankerler, elverişli bayraklar altında faaliyet göstererek önemli çevre ve güvenlik riskleri oluşturuyor,” denildi. Özellikle Kerç Boğazı’ndaki olay, bu filonun doğrudan çevresel ve güvenlik tehditlerini gözler önüne serdi.