Almanya Başbakanı Angela Merkel’in ve eyalet başbakanlarının kararıyla 1 hafta önce bir dizi yeni kısıtlayıcı önlemler yürürlüğe girdi. Buna göre, kasım sonuna kadar tiyatro, sinema, opera ve konser salonları kapalı olacak, spor salonları, yüzme havuzları, eğlence alanları, masaj ve kozmetik salonları hizmet vermeyecek. Mağazalar 10 metrekareye kadar 1 kişi bulunacak şekilde müşteri kabul edebilecek. En fazla iki hanenin bir araya gelmesine izin verilecek. Restoran, kafe, bar, diskotek ve birahane gibi işletmeler kapalı tutulacak, ancak kafe ve restoranlar paket servisi yapabilecek. Tedbirlerden dolayı başkent Berlin’de birçok kafe ve restoranın dış mekanlarında bulunan masa ve sandalyeler boş kaldı. Parklarda ve sokaklarda daha önce yaşanan yoğunluk gözlemlenmedi.

Peki Almanlar bu önlemleri nasıl değerlendiriyor? Hürriyet'te yer alan habere göre Alman Birinci Televizyon Kanalı ARD’nin anketine katılanların yüzde 56’sı 2 Kasım’da yürürlüğe giren tedbirlerin ‘makul’ olduğunu belirtti. Katılımcıların yüzde 24’ü getirilen önlemlerde ‘çok ileri gidildiği’ görüşünü paylaşırken, yüzde 16’sı da önlemlerin ‘yeterli olmadığını’ ifade ederek daha sıkı tedbirlerin uygulanmasını istedi. Ankette ayrıca katılımcıların yüzde 78’i en fazla iki hanenin bir araya gelmesine izin verilmesini, yüzde 71’i de bar ve birahane gibi işletmelerin kapatılmasını doğru buldu. Restoran ve kafelerin kapatılmasını ise halkın sadece yüzde 39’u tasvip etti. Otellerin hizmet vermesinin yasaklanmasını ve tiyatro, sinema gibi kültürel etkinliklerin yapıldığı salonların kapatılmasını ise katılımcıların yüzde 50’si onaylıyor. Diğer taraftan Almanya’da aralarında aşırı sağcıların da bulunduğu binlerce kişi değişik aralıklarla çeşitli kentlerde toplanarak Kovid-19 tedbirlerini protesto ediyor. Maske takma ve mesafe kuralına uymayan protestocular ile polis arasında zaman zaman arbede yaşanıyor.

Berlin halkı yeni tedbirlerin kendi açılarından doğru olup olmadığını ve etkilerini değerlendirdi. Soy ismini açıklamak istemeyen Roswita, Kovid-19’dan dolayı getirilen yeni kuralları iyi bulduğunu belirterek, “Daha önce daha sert tedbirler alınmalıydı. O zaman daha az insan hastalanırdı” dedi. Çok sayıda kişinin tedbirler yürürlüğe girmeden önce dikkatsiz davrandığını ifade eden Roswita, “Eğlenceler düzenliyorlardı. Bizim bölgede de düzenlendi. Şimdi bu tedbirsizlikten dolayı diğer insanlar acı çekiyor. Herkes dikkatli olsa bu kadar kötü bir durum olmazdı” şeklinde konuştu. Roswita, önlemlerden etkilenen ve gelir kaybı yaşayan restoran sahipleri için ise üzüldüğünü kaydetti.

Berlin’de yaşayan 20 yaşındaki Cem Ünal da yeni tedbirlerden çok fazla rahatsızlık duymadığını belirterek, “Bir sorunum yok. Alışverişe çıkabiliyoruz. Restoranlara yönelik önlemleri ise kısmen iyi bulmuyorum. Dış mekanlarda oturmaya ve yemek yemeye izin verilebilirdi. Bir süre önce Kant Caddesi’ndeki bir restorana gittik. Orada müşteriler yan yana birbirlerine yakın oturuyordu. Pencereler de açık değildi. Bu yüzden restoranlarla ilgili önlemi anlayabiliyorum” değerlendirmesinde bulundu. Ünal, sağlığın öncelik taşıması gerektiğini vurgulayarak, “Herkesin kurallara uyması ve birlikte hareket etmesi lazım. Almanya’da olduğum için mutluyum. Başka ülkelerde daha kötü bir durum var” diye konuştu.

Soy ismini açıklamak istemeyen Karla da şu anda kimsenin salgındaki durumun gelecekte nasıl gelişeceğini bilmediğini belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu: “Şimdi ikinci dalganın içindeyiz. Herkes, salgının nasıl gelişeceğini, üçüncü, dördüncü dalganın nasıl olacağını soruyor. Birçok kişi işini kaybetmekle karşı karşıya. Masraflarını nasıl ödeyeceklerini bilmiyorlar. Bunlar herkes için büyük sıkıntılar. Merkel’in veya kararları alan başka birisinin yerinde olmak istemiyorum. Sonuçta onlar da bu durumun nasıl çözüleceğini bilmiyor. Kış aylarında çok fazla açık havaya çıkılmadığı için temas kısıtlamasını uygulamak diğer kurallara göre biraz daha kolay. Ancak sosyal hayatta bir sınırlama elbette var. Salgının ne zaman biteceğini bilsek bunları kolay kabul ederiz. Şu an bir şey yapamıyoruz. Belki tekrar vakalar artabilir.”

Sudanlı Halid Ahmed de tedbirlerin bir bölümünü iyi bulmadığının altını çizerek, “Şimdi Dresden’e gitmek istiyordum ancak tedbirlerden dolayı oraya gidecek otobüs bulamadım” dedi. Vakalar arttığına, bu artışı durdurmak gerektiğine dikkati çeken Ahmed, “Ancak bu tedbirlerin vaka sayılarını azaltıp azaltmayacağını bilmiyorum” ifadesini kullandı. Ahmed, ülkedeki ekonominin iyi durumda olmadığına işaret ederek, restoranlar, şirketler ve otellerin zor durumda olduğunu arkadaşlarından bildiğini söyledi.