CASA ve ATR uçaklarının alımıyla ilgili yaşanan fiyaskonun ardından yeni bir skandal daha ortaya çıktı.
2004’te askeri harcamaların Sayıştay tarafından denetlenebileceğine ilişkin Anayasa değişikliğinin yapılmasına rağmen, Bayburt’taki Jandarma Tugayı’na sivil denetçilerin alınmadığı belirlendi. Gerekçe olarak da 41 yıllık askeri yönetmelik gösterildi...
Savunma Sanayi Müsteşarlığı tarafından Meltem 1, Meltem 2 ve Meltem 3 projeleriyle Deniz Kuvvetleri Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı’na uçak alımı yapılırken yüz milyonlarca dolara mal olan usulsüzlükler tek tek gün yüzüne çıkıyor. Fiyaskoyla sonuçlanan 540 milyon dolarlık CASA uçağı ihalesinin ardından 220 milyon dolara 10 tane ATR 72 uçağının sipariş verilmesi askeri harcamaların demokratik standartlarda denetlenmesini gündeme getirdi.
ELEĞİN DELİKLERİ SIKLAŞIR
AB mevzuatına göre askeri harcamaların sivil denetime açık olması gerekiyor. Türkiye'nin bu eksikliği, AB İlerleme Raporları'na eleştiri olarak yansıyor. AB sürecinde yapılan çalışmalar kapsamında sivil denetime engel olan Anayasa'nın 160. maddesi 2004 yılında değiştirildi. Ancak Sayıştay Kanunu ve denetimle ilgili askeri yönetmelik değiştirilmediği için sivil denetim yapılamıyor. Değişiklik içeren Sayıştay Kanunu Tasarısı 2005 yılından beri Meclis'te bekliyor.
GEREKÇE 1969 YÖNETMELİĞİ
Anayasa değişikliği sonrasında Sayıştay denetçileri, denetim yapmak üzere gittikleri Bayburt'taki Jandarma Genel Komutanlığı'na bağlı 48. İç Güvenlik Tugay Komutan Yardımcılığı kapısından geri döndü. Gerekçe olarak da 1969 yılında hazırlanan askerî yönetmelik gösterildi. Milli Savunma Bakanlığı'nın tüm askerî saymanlıklara gönderdiği yazıda da şu ifadelere yer verildi:
"Askerî kadrolar ve tüm müesseseler, Sayıştay denetimine tabii. Ancak 832 sayılı Sayıştay Kanunu'nun 38. Maddesi gereği bu denetim, Sayıştay yerine Savunma Bakanlığı ile Jandarma Genel Komutanlığı'na bağlı teftiş kurulları tarafından yapılacak."
ASKERİ HARCAMAYA SİVİL KONTROL ŞART
Askeri güvenlik alanında uzmanlaşan Türkiye'deki sayılı isimlerden İstanbul Bilgi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sedat Güvenç, "Askeri harcamaların nereye yapıldığı, diğer kamu harcamaları gibi denetlenmesi gerekir" diye konuştu. Bu denetimin, demokratik hukuk devleti ve şeffaflık ilkeleri gereği olduğunu aktaran Güvenç, "Böyle bir yöntem, denetim eleğinin deliklerini sıkı hale getirir" dedi.
Yolsuzluk ve usulsüzlüklerin önünün sadece sivil denetim yoluyla alınmayacağını vurgulayan Güvenç, parlamentonun da bu konuda üzerine düşeni yapması gerektiğini kaydetti. Savunma konularını anlayan parlamenterlere ihtiyaç olduğunu aktaran Güvenç şöyle devam etti: "Elde edeceğim verileri bir toplantıda kullanmak için Meclis'te verilen soru önergelerine baktım. O tarihte yaklaşık 10 bin soru önergesi tespit ettim. Bunun sadece 90 tanesi Milli Savunma Bakanlığı'na yönelikti ve bunun da çok azı savunma ihaleleri ile ilgiliydi."
BUGÜN