Kuzey Kıbrıs’ta siyasi kriz derinleşiyor. Başbakan Faiz Sucuoğlu’nun kurmayı planladığı ikinci hükümet, daha kurulmadan dağılma aşamasına geldi.

Geçen hafta dağılan ve Cumhurbaşkanı Ersin Tatar tarafından parlamentodaki en kalabalık parti olduğu gerekçesiyle yeniden hükümet kurma görevini alan Ulusal Birlik Partisi lideri ve Başbakan Faiz Sucuoğlu’nun 3 partili koalisyonu güvenoyu öncesinde dağıldı.

Bugün gerçekleştirilmesi planlanan oylamada dün gece Demokrat Parti ve Yeniden Doğuş Partisi’nin hükümetten çekildiğini açıklaması Kuzey Kıbrıs’ta e gerilimi yükseltti. Bugün sabahın erken saatlerinden itibaren siyasi partiler toplantı gerçekleştirirken Kuzey Kıbrıs medyası, erken seçim yapılabileceğinin sinyalini verdi.

Başbakan Sucuoğlu yaşananlarla ilgili olarak, Cuma günü sabah saatlerinde yaptıkları temaslarda bir sıkıntı görünmediğini belirterek, “Ne olduysa öğleden sonra oldu ve kararlarını değiştirdiler” dedi.

Sucuoğlu, “Burada artık bir erken seçim görüntüsü var. Benim gördüğüm ülkeyi burada bir erken genel seçim bekliyor. Başka olasılıklar da olur mu bilemiyorum ama bu kadar denemeden sonra bir şey olmuyorsa da demokrasi gereği bir erken seçim olmasının tartışılması gereken bir sürece gireceğiz” ifadesini kullandı.

İktidar ortakları YDP ve DP, UBP'ye sundukları 100 günlük eylem palanının imzalanmamasını gerekçe göstererek güvenoylamasına katılmayacaklarını açıkladı.

YDP ve DP’nin gerçekleşmesi için 100 günlük bir süre koydukları maddelerin protokolde ve bazılarının hükümet programında yer aldığını ifade eden Sucuoğlu, “Bu nedenle yadırgadık. ‘Ya bunu imzalayacaksınız, ya da güvenoyu vermeyiz’ gibi bir yaklaşımı UBP’nin kabul etmesi düşünülemez. Güvenoylamasından sonra enine boyuna konuşur ve hep birlikte karar veririz dedik. Hatta bazı maddeleri de biz eklemeyi planlıyorduk. Ama tehdit gibi bir yaklaşımı kabul edemeyiz” ifadelerini kullandı.

Başbakan Sucuoğlu, YDP’nin güvenoyu vermeme gerekçelerini dinlediğini ve inandırıcı bulmadığını da belirtti.

Cumhuriyetçi Türk Partisi Genel Başkanı Tufan Erhürman ise gelişmeleri, " “İradeye bir kez daha müdahale edilmiştir. Kimse bu maskaralıktan kahramanlık yaratmasın” şeklinde yorumladı.

Ufukta erken bir seçimin görüldüğünü dile getiren Erhürman, "Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra başlayan müdahale tescillendi” değerlendirmesinde bulundu.

“Bütün bunları seçim boyunca istikrardan bahsedenler yaşattı” diyen Erhürman, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

"Süreç başladığında çok da siyaseten tercih etmediğimiz dili kullanarak, yaşatılanların ‘maskaralık’ olarak ifade edebileceğimizi söylemiştik. Maalesef iki küçük ortak, hükümet programı okunduktan sonra 100 günlük yeni hükümet programı ortaya koymak gibi hiçbir demokratik ülkenin teamülünde olmayan bir noktaya işi vardırdı. Sonrasında da güven oyu vermeyeceğiz dediler.

Ama bu hükümet dedikleri şeyin içerisinde kendileri de vardı. Maskaralık kelimesini kullandığımızda kimileri üzülmüştü. Herhalde onlar da şimdi bunun artık Türkçede başka bir ifade anlamı yok.

“Seçim süreci içerisinde de oldu, köy köy gezildi, ‘Türkiye Cumhuriyeti CTP’yi istemez, en iyi ilişkileri biz kurarız’ dediler. Bunu yapanlar Cumhurbaşkanlığı seçimindeki müdahaleyi bilenlerdi.

Kendi kurultayına müdahaleyi bilenlerdi. Gezip, gezip T.C. üzerinden propaganda yapmaktan kendilerini alamadılar. Gelinen noktada Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra yaratılan müdahale süreci yine tekrarlandı, bu kez açık bir şekilde gerçekleşti.

'Türkiye onu sever, bunu sevmez’ derseniz müdahale zeminini hazırlarsınız, siz de müdahalelerle karşı karşıya kalırsınız. İradeye bir kez daha müdahale edilmiştir. ne yapacaklarını bilemez halde bir takım açıklamalar yapılıyorlar.

Çözümü üretecek olan Kıbrıs Türk halkının iradesidir. Açık bir şekilde erken seçim ufukta görülüyor. Kıbrıs Türk halkı, bu yaratılan kaostan hiçbir müdahale olmadan çıkma yükümlülüğü var.”