Davutoğlu-Kılıçdaroğlu görüşmesinin sona ermesinin ardından gözler açıklamanın yapılacağı saat 16:30'a çevrilmişti. Ancak Reuters, CHP'li bir yetkilinin 'görüşmenin olumsuz sonuçlandığını' duyurduğunu haber geçti. AKP'li bazı kaynaklara göre de üç ay sonra erken seçimin olduğu ileri sürüldü.
DAVUTOĞLU'NUN AÇIKLAMASI
Başbakan Ahmet Davutoğlu koalisyon görüşmesi sonrası beklenen erken seçim mi yoksa koalisyon mu sorusunu nihayete erdirecek o açıklamayı yaptı.
İşte Davutoğlu'nun açıklamalarından satır başları:
"Görüşmelerin hangi çerçevede gerçekleştiğini anlamamız gerekiyor. Millet görev verir, ödev verir, milli iradeye saygı göstermek gerekir. Millet bize üç önemli görev verdi; Birincisi yüzde 41 ile bir vazife verdi ve hükümet olurken sorumluluklarınızın farkına varın mesajı verdi. Milletimizin verdiği görevi, ödevi yapmaya devam edeceğiz. Ülkeyi bir an dahi hükümetsiz bırakmamaya gayret ettik bu bizim ilk ödevimizdi.
İkinci ödevimiz; madem ki oylarımız düştü kendinize bir çeki düzen verin denildi bu hususta da açık bir muhasebe içerisine girdik ve bu muhasebe devam ediyor.
Üçüncü ödev; eğer bundan sonra hükümet olacaksa oturup, konuşun ve bir hükümet ortaklığı kurun. Hiç kimseye tek başına hükümet izni verilmediyse koalisyona için meşru yollara başvurulacaktır. Eğer olmadıysa meşruiyet içerisinde erken seçim gibi seçenekler değerlendirilecektir.
Daha önce söylemiş olduğumuz gibi hem siyasi partilerle hem de STK'larla görüştüm. CHP ile görüşürken, hem STK'larla hem de MHP ile görüşmeler gerçekleştirdik.
CHP heyetiyle mutabık kaldığımız bütün devlet ve parti politikaları çerçevesinde çok önemli bir müktesebat oluştu. Hem CHP hem de AKP tarafı ile inanılmaz özverili bir tavır sergilendi. Görüşmeler açık ve şeffaf olarak gerçekleşmişdir.
Mutabık kaldığımız ve kalmadığımız noktalar oldu. Çok farklı iki ayrı akımdan gelen siyasi partiler olarak bir çok konuda mutabık kalmaktan hoşnut oldum. Bütün bu seanslar sonrasında karşılıklı güvenin arttığı; uslüp anlamında bir yumuşamanın oluşmasından çok memnun kaldım.
Diyalogların karşılıklı olarak devam edecek fakat karşılıklı bir hükümet kurma noktasında anlaşmaya varılamadı. Şu aşamada bir hükümet ortaklığı bir koalisyon ortaklığı zemininin oluşmadığı kararına vardık.
Ülkemizin tekrar milli iradeye başvurma atmosferi oluşmuştur. Huzurlu bir şekilde erken seçime gitme sorumluluğu da bizim üzerimizdedir. Üç ödevin bilincindeyiz çabalarımıza kararlılıkla devam edeceğiz.
Verdiğim hiç bir sözden dönmedim. Mutabık kalınan çerçeveden dışarı çıkmadım. Bütün partilerle temasımın devam etmesine özen gösterdim dolayısıyla böyle bir ortamda bütün siyasi liderlerle görüşeceğiz. Eğer herkes görevini yaparsa ülkede olağanüstülük bir durum olmadığını sergilemiş oluruz. Biz siyasi liderler olarak bunu aramızda bunu çözmeliyiz eğer olmazsa Meclis'e gidilebilir ya da Cumhurbaşkanı Anayasal hakkını kullanmayı düşünebilir. Onun için gerek olmadıkça 'erken seçim' lafzını ağzıma almadım.
Görevimin hakkını vermeden,milletin verdiği ödevi yerine getirmeden seçime gitmeyi doğru görmem. Bunu halkında gördüğünü sanıyorum.
BAŞBAKAN KOALİSYON İSTİYOR CUMHURBAŞKANI İSTEMİYOR MU?
Benim tarafımdan koalisyonun istendiği cumhurbaşkanının istemediği doğru değildir. Beni tanıyanlar bilir hakikat dışı laf ağzımdan çıkmaz. Toplumda özellikle AKP tabanında bir erken seçim beklentisi vardı. Ben verilen görevi yerine getirdim. Mutabık kaldığımız hususlarda reform hükümeti kurabilirdik ama karrşılıklı bazı sebeplerden dolayı zemin oluşmadı.
Bazı alternatiflerin erken telaffuz edilmesi bazen o sürecin gerçekleşmemesine sebep olabiliyor. Şuan için var olan süreçlerle ilgili hareket ediyoruz. Ani, fevri tepki devletlere yakışmaz.
Siyasi hayatıma da mal olsa bir saniyelik krize izin vermeyiz. Türkiye'de olağan üstü bir durum yok. Her şey olağan sürecinde ilerliyor.
ERKEN SEÇİM NE ZAMAN?
Erken seçim konusunda milletin verdiği ödevi görevi yerine getirdik. Bahçeli ile görüşmeler sonrası olumsuz olursa en erken tarihte erken seçim yapılır. Olumsuzluk ekonomiyi de olumsuz etkiler."