Diken’e konuşan bir öğrenci, okula yakın evlerin kirasının 10 bin liradan başladığını belirtirken, bir diğeri emlakçıların da durumdan faydalanmaya çalıştığını söyledi.
Geçen eğitim sezonu öncesi yurtlara ve fiyatları katlanan ev kiralarına gücü yetmeyen öğrenciler ‘Barınamıyoruz’ eylemleriyle parklarda yatmaya başlarken, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan öğrencileri yalancılıkla suçlamıştı.
Ama resmi veriler Erdoğan’ı yalanlamıştı.
MEB’in açıkladığı verilere göre 2019-2020 eğitim ve öğretim döneminde KYK’ye bağlı 793 yurt bulunuyordu. Bu dönemde yurtlar 703 bin 175 öğrenci barındırabiliyordu. 2020-2021 eğitim ve öğretim döneminde gelindiğindeyse yurt sayıları 773’e geriledi. 703 bin olan kapasite sayısı yaklaşık 7 bin kişilik bir erimeyle 695 bine geriledi. Lisans ve ön lisans düzeyinde örgün eğitim gören öğrenci sayısıysa 3 milyon 800 bin. Mevcut veriler, öğrencilerin yalnızca yüzde 18’inin barınma ihtiyacının devlet tarafından karşılanabildiğini gösteriyor.
MEB’e göre 2016’dan bu yana yurt sayısında ve kapasitelerinde de kayda değer bir artış görülmüyor.
Sorunlar bu sene de değişmedi. Ülke genelinde milyonlarca öğrenci, hem devlet yurtlarının yetersiz kapasitesi, hem pandemiyle tırmanışa geçen özel yurt ve konut kiraları sebebiyle zorlu bir sürece girdi.
Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Kasapoğlu, geçen hafta “Bugün itibariyle yurt kapasitemiz 800 binin üzerine çıktı. Cumhuriyet tarihinin en yüksek kapasitesi” dedi. Ama yurtların kapasitelerinin nasıl artırıldığı da tartışma konusu. Öğrenciler, bunun odalara fazladan yatak ve ranza eklenmesiyle sağlandığını söylüyor.
Aynı durum okul yurtları için de geçerli. İstanbul Teknik Üniversitesi’nde (İTÜ) rektörlük, öğrencilere iletilen mesajda iki kişilik kız öğrenci yurt odalarının artık üç kişilik olarak kullanılacağını bildirmişti. Diken’e konuşan öğrenciler, bu kararın iki kişilik odalar için başvuru yapıp teminat ücretlerini ödedikten sonra alındığını söylemişti.