Komisyon üyesi Aksünger’den çarpıcı açıklamalar:

- 17 Aralık kumpas değil, çok ciddi bir soruşturma.

- Dosya açıldığında uyuşturucu, kara para zinciri çıkacak.

- Kuryenin itiraflarından sonra dosyanın açılması şart.

- Polisleri komplo ön yargısıyla dinledim ama ikna oldum.

- Dosyadaki tüm dinlemeler hukuka uygun yapılmış.

- Genel kanaatim kriptolu telefonları MİT dinledi.

17-25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonunu yapan polislerin sahurda gözaltına alınıp Silivri Cezaevi’ne gönderilmesinin üzerinden tam 365 gün geçti. Soruşturmanın göbeğindeki isim İranlı Reza Zarrab ile ilgili yeni belgeler ortaya çıkarken, operasyonu yapan polislerle görüşen Meclis Soruşturma Komisyonu üyesi CHP’li Erdal Aksünger tarihi açıklamalar yaptı.

DOSYA AÇILDIĞINDA ÇOK ŞEY ÇIKACAK

Meclis’te oluşturulan 17 Aralık Soruşturma Komisyonu’nda üyelik yapan CHP’li Erdal Aksünger, 4 bakan dosyasının yeniden açılması konuşulurken operasyonu yapan polislerin cezaevinde tutulmasını ‘büyük bir tezat’ olarak yorumladı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Başdanışmanı Aksünger, “Diğer operasyonları bilmem ama 17/25 Aralık operasyonunu yapan polislerin bu konuyla ilgili Silivri’de yatmamaları gerektiğine ikna olmuş adamım” dedi.

Aksünger, cezaevinde görüştüğü 17 Aralık soruşturmasını yürüten eski polis Şefi Yakub Saygılı ile ilgili şu çarpıcı bilgileri paylaştı: “Polislerin yaptıklarında hukuksuzluk arıyordum. Çok mantıklı açıklamalar yaptı hepsine. Bunun kumpastan ziyade ciddi bir soruşturma olduğunu, hukuksal dayanakları olduğunu gördüm. Bu dosya yeniden açıldığında sadece bakanlar meselesi tartışılmaz çok şey daha çıkar içinden.”

SAYGILI TÜM SORULARIN CEVABINI VERDİ

Aksünger şunları söyledi: “Ben bu olaya ilk başta Cemaat hükümete kumpas mı kuruyor diye baktım. Adlarına Cemaatçi diye yapıştırılan polislere giderken de ön yargı içerisinde gittim. Yakub Saygılı’yı dinlediğimde ilginç bir adam vardı karşımda. Kendine çok özgüveni olan, her şeyi resmi görev çerçevesinde yapan, ülkesini çok sevdiğini söyleyen bir adam vardı. Biraz da test ettim adamı. Hukuksuzluk arıyordum yaptıklarında. Hepsinin cevabını verdi bana.”

ACAYİP BİR ZİNCİR

Saygılı’dan aldığı bilgeler ve komisyona ulaşan belgeleri incelediğinde daha derin hikayelere ulaştığını belirten Aksünger şöyle devam etti: “17-25 Aralık, sadece bakanların ve çocuklarının olduğu iki üç rüşvet meselesi değildi. 50 milyon 100 milyon dolarlık rüşvet değil, altında yatan çok derin şeyler vardı. Uyuşturucular, kara para transferleri, acayip bir zincirdi. Birileri de bu zincire bulaşmıştı. Bir yerinde İran, bir yerinde Rusya bir yerinde uyuşturucu bir yerinde para transferleri, hayali ihracat vardı.”

DİNLEMELER HUKUKA UYGUN

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın bu soruşturmaları hiç incelemeden kapattığını söyleyen Aksünger, “Ben gördüm mahkeme kararları, savcılık kararları var, tüm dinlemeler, tapeler hukuka uygun toplanmış. 17/25 Aralık dinlemeleri yasal dinlemeler” şeklinde
konuştu.

KURYENİN İFADELERİ FEZLEKEDE

Meclis Soruşturma Komisyonu üyesi Erdal Aksünger, Reza Zarrab’ın kuryesi Adem Gelgeç’in yaptığı açıklamalarla ilgili çarpıcı bilgiler verdi. TBMM’de kurulan komisyona bu kişinin ifade vermesi için istekte bulunduklarını belirten Aksünger, “Hiçbirisi AKP tarafından kabul görmedi. İsmi Adem Gelgeç olarak listeye koyduk. Bu kişinin kimliğinin değiştiğini herkes biliyor. Bu ifadeler TBMM’ye gönderilmeyen 504 sayfalık fezlekede de var” dedi.

“Kuryenin anlattığı 18 katrilyonluk altının taşındığına dair izleri komisyondaki belgelerde gördünüz mü” sorusuna Aksünger, “Komisyona 309 sayfalık fezleke gelmişti. Ama savcılığın ve emniyetin hazırladığı fezleke 504 sayfa. 504 sayfalık fezleke kale alınmadığı için bunların hiçbiri ortada yok gibi gözüktü ama bunların hepsi 504 sayfalık fezlekede var” cevabını verdi.  

ÖNERGEYLE KOMİSYON KURULMALI

Altın trafiğini ve hayali ihracatı gösteren belgelerin dosyada bulunduğunu aktaran Aksünger, “TBMM’de yeni bir önerge verilerek dosyanın yeniden açılması şart oldu” diye konuştu.  

PAYLAŞIMLARDA HAKSIZLIK YAPILMIŞ

Kuryenin ifadelerini değerlendiren Aksünger, “Adem Gelgeç Zarrab’ın kuryelerini yaparken, paylaşımlar noktasında itirazı olan ve haksızlığa uğradığını düşünen, sıkıntıların üzerinde kalacağını hisseden bundan dolayı itiraz eden adam” dedi.

SES DOSYALARI SAVCILIKTA

“17/25 Aralık ses dosyaları imha edilemez. Savcılıkta duruyor. Hiç olmadı bende duruyor. Meclis’te de imha edilemedi. Mahkemeye kadar götürerek, imha edilemeyecek hale getirdik itirazlarımızla. İmha edilmişse imha edenlerin yargılanma ihtiyacı olur.”

BÖCEK, BOND FİLMLERİNDE KALDI

“Erdoğan’ın evinde ve konutunda çıkan dinleme cihazı böcek, 1950’lerde Bond filmle-rinde kaldı. Şimdiki Bond filmle-rinde bile böcek kullanılmıyor. Çok eski bir teknoloji. Bu böceklerin Erdoğan’ı dinleyip dinlemediği, dinlediyse sesleri nereye aktardığı, dinlemeyi kimlerin yaptığı tespit bile edilemedi.”

KAPILAR MİT'E ÇIKIYOR

“Benim genel kanaatim kriptolu telefonları MİT’in dinlediği. TÜBİTAK şu bu falan olabilir ama MİT’de o teknolojiyi bilen dünya kadar adam var. TÜBİTAK kriptolu telefon ürettiğinde Başbakan, Cumhurbaşkanı, Bakanlara, Genelkurmay’a teslim edilmeden önce son kontrol için MİT’e verilir. MİT inceler. Kullanacak kişilere MİT eliyle veriliyor. Ya MİT gerçekten telefonlardaki güvenlik açığını göremedi ya gördü bunları hiç ellemedi. Ya da kendi yaptı dinledi. Bütün kapılar MİT’e çıkıyor. Bu dinlemeler sebebiyle TÜBİTAK’çıların içeri alınması tamamen bir gösteri.”

SKANDALLAR KORKUSU

“Kriptolu telefonları ABD Ulusal Güvenlik  Dairesi de (NSA) dinleyebilir. Çünkü uydu üzerinden dinleme de yapabiliyor. Alman Focus Dergisi, Türk Dışişleri Bakanlığı’nı NSA’nın dinlediğini ortaya çıkardı. Erdoğan’ın, 8,5 yıl dinlendiğini söylediğimde bunu kimse reddetmedi. Erdoğan veya bir başkası hepsinin bu ülke adına itiraz etmesi lazım. Onların dinlenmesi demek ülkenin dinlenmesi demek. Sanki başka konular varmış da kötü olmayalım diye mi hareket ediyorlar? Kişisel zaaflar ayrı bir şey. Dinlendiyse başka veriler de vardır. Bunlar ortaya saçılmasın isteniyor.”

Hasan BOZKURT- BUGÜN GAZETESİ