KONDA Genel Müdürü Bekir Ağırdır, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın oyununu bozduğunu söyledi. Ağırdır'a göre bunun sebebi Bahçeli'nin referandum ve erken seçim çıkışları.
Cumhuriyet'ten Seyhan Avşar'a konuşan Ağırdır, "MHP Genel Başkanı Bahçeli ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan danışıklı dövüş mü yaptı?" sorusuna şu yanıtı verdi:
"Aslında ben danışıklı dövüş olduğunu sanmıyorum. İki keredir Devlet bey Cumhurbaşkanı’nın oyun planını ve senaryosunu bozuyor. Bu referandum sürecinde de böyle oldu. Benim kanaatim odur ki AK Parti, başkanlık sistemine dair öneriyi biraz daha, belki de bu tarihlerde gündeme getirecekti. Bahçeli’nin çıkışıyla ise erkene almak zorunda kalmışlardı. Şimdi de erken seçimi yine erken yapacaklardı. Yerel seçimden önce yapacakları konusunda benim bir tereddütüm yoktu. Bu kadar erken yapılması Tayyip Bey'in parti içerisindeki kadrolarda ‘metal yorgunluk’ vs. diyerek bir takım değişiklikler yapıyor ya henüz daha o operasyonu tamamlamadan ya da yeni kadrolarla belki bir şeyler yapmayı planlamışlardı, bir takım başarı hikayeleri üretmek gibi.. Düşünsenize şimdi Ankara ve İstanbul belediye başkanlarının adını bilen yok. Dolayısıyla onların ve bir takım ihtiyaçları vardı. Onun için bana pek danışıklı dövüş yapılmadı gibi geliyor. "
Ağırdır'ın açıklamalarından bir kısım şöyle:
-Çok sayıda HDP milletvekili ve belediye başkanı tutuklu. İkinci tura kalınırsa sizce HDP ikinci turda ne yapar? Kürtler için yol ayrımı kritik mi?
-Yani HDP için ve Türkiye siyaseti için bu seçim kritik. Bu iki ittifak da HDP’yi içine almamış. Hele muhalefet blokunda ‘HDP ile yan yana durmayalım’ diyenler olmuş. Dolayısıyla herhangi bir Kürt yurttaşın buna kızmaması, kırılmaması mümkün değil. Herkesin vebalı gibi davrandığı 6 milyon insanın gönül bağladığı bir parti ve temsilcilerinden konuşuyoruz. 6 milyon oy alan bir parti ile yan yana gelemeyiz diyen siyasetçiler var. İşin ilginç tarafı bu siyasetçiler ülkeyi yönetmeye talip. Dolayısıyla şöyle bir kritiklik var: HDP’nin barajı geçip geçemeyeceği sonuç olarak ortaya çıkacak siyasi matematik için önemli bir sonuç üretiyor. Kürtlerin olduğu yerde HDP ve Ak Parti var. HDP yoksa onun yerine başka bir C Partisi yok. HDP’nin alamadığı oyu ya da kazanamadığını milletvekilini Ak Parti kazanacak. Dolayısıyla HDP’nin matematiği seçim sonucunun matematiğini etkileyecek. HDP’nin politikalarını beğenin ya da beğenmeyin HDP’nin Türk siyasi hayatında ya parlamentoda olmaması demek, Kürtlerin kendi taleplerini ve ihtiyaçlarını dillendirme kanallarının olmaması demek ve bu ülkenin, bölgenin ve Ortadoğu’nun en önemli meselesi Kürt meselesi. Bu ülkenin yüzde 18 vatandaşı Kürt olarak kendini tanımlıyor. Bu ülkenin geleceğinde söz sahibi olmak, var olmak, var sayılmak istiyor. Siz ise onları yok saymak istiyorsunuz. O insanlardaki gönül kırgınlığı ve ortak yaşam iradesinin zayıflaması gibi sorunlar nedeniyle de HDP’nin barajı geçmesi kritik. Ayrıca muhalif aktörler Ak Parti’den iktidarı almak istiyorlarsa sayılar meydanda kutuplaşmışlıkların sayısı meydanda, Kürtlerin oyuna ihtiyaçları var. Her halükarda HDP’nin var olması lazım. Kürtlerin formal, legal bir partisi var. 80 yıldır yok sayıldıkları için olanlar ortada. Son olarak olağan dışı şeyler olmazsa HDP’nin baraj altı kalması çok zor.
-İkinci tura AKP’nin adayının kalacağı kesin gibi. CHP’nin İnce seçimi nasıl bir etki oluşturdu? Hem HDP hem Akşener bu adaya nasıl bakıyor dersiniz? İkinci tura kim kalır?
-Partilerin var oluş ve bütün bu sürece başlarkenki stratejilerinden görüşmelerinden hatta ittifak görüşmeleri sırasındaki görüşmelerine baktığımız zaman CHP kendi açısından doğru bir tercihte bulundu. Muharrem İnce’nin örgütten gelen bir adam olması, yani CHP’ye sonradan aşılanmış veya adı var, şöhreti var, akademik kariyeri var diye CHP’ye aşılanmış bir isim değil. İl başkanlığından, düz üyelikten başlamış göreve. Dolayısıyla CHP’nin örgüt olarak yeniden bu heyecanı duyması ve sokağa da bu heyecanı yansıtması çok önemli. Bu her şeyden önce CHP kendi oyunu korumuş oldu. Kendisi açısından da doğru adayı çıkarmış oldu. Ama bu İyi Parti ve Meral hanım için ise handikap çünkü İyi Parti tercihinde bulunan insanların yarısı CHP yarısı MHP seçmenleriydi. İnce’nin aday olması CHP’li olduğu halde Meral hanıma oy veririm diyenlerin önünü kesmiş oldu. Meral hanımın MHP’den ve Ak Parti’den alacağı oylar belirleyecek meseleyi. Dört partide kendileri açısında kendi doğru adaylarını çıkardılar.
-Seçim ikinci tura kalırsa, ikinci tura hangi parti kalır dersiniz?
-İkinci tura kalınacaksa, ikinci tura kalınacak adayın yüzde 30’larda oy alan ve ülkeyi yönetebilme imajına verecek birinin olması lazım. Buna en yakın CHP’nin adayı Muharrem İnce gözüküyor. Ancak araştırmalarda gördüğümüz CHP’nin yüzde 25 oyunu İnce’nin zıplatıp zıplatamayacağı belirleyecek. Ayrıca CHP adayının yüzde 25 ile ikinci tura kalırsa başka bir tablo, yüzde 30-35 oy alırsa başka bir tablo orta çıkacaktır.
-Cumhurbaşkanlığını Erdoğan kazandı. Ancak milletvekili seçiminde muhalefet ittifakı 300’ü geçti. Bu durumda Türkiye’yi nasıl bir tablo bekliyor? Erdoğan hemen bir seçim kararı alır mı?
-Öncelikle olmasını istediğim fikrimi söyleyeyim. Umulur ki bu ülkeyi yönetmeye talip olan adaylar uzlaşmanın kaçınılmaz olduğunu, bir arada yaşamak için birimizin dayatmalarına değil hepimizin ortak uzlaşma alanlarını çoğaltmaya ihtiyaç olduğunu görürler ve siyaset kültürümüzde devrim yaparlar. Tabii ki Cumhurbaşkanına yeni Anayasayla verilen çok geniş yetki alanları var. Geçici bütçe ilan edip buna göre ülkeyi yönetmek dahil. Tayyip Bey'in siyaset tarzına baktığınız zaman da bunu yapabilir. Öyle de bir gücü, iradesi, arzusu var. Dayandığı toplumsal güçler de var. Dolayısıyla yine ‘parlamento bana engel olsa bile’ deyip yeni bir çok şey yapmaya devam edebilir.