İçişleri eski Bakanı İdris Naim Şahin verdiği soru önergesinde, AKP'nin 2014'te kumpas planını revize edip uygulamaya koyduğunu deşifre etti. İçişleri Bakanlığı bünyesinde özel birim kurularak Hizmet'in karanlık cinayetler ve PKK gibi yasa dışı örgütlerle ilişkilendirilmesi amaçlandı. Gizli tanık, fişleme ve delil üretme gibi yöntemlerle Hizmet Hareketi'nin terör kapsamına alınması hedeflendi.
Fuat Avni, Hizmet evlerine silah yerleştirilerek terör örgütü PKK ile Hizmet Hareketi'nin ilişki içerisindeymiş gibi gösterilme kumpasını deşifre etti. Plana göre; PKK'lıların kaldığı evlere Fethullah Gülen Hocaefendi'nin resim ve kitapları, Hizmet evlerinde ise Öcalan'ın resim ve kitapları yerleştirilecek. Bu kumpas ile Hizmet ‘silahı terör örgütü' kapsamına alınacak. Ardından Hizmet'in adamlarını ve bazı Kürtleri vatandaşlıktan çıkarmak için gerekçe yapılacak. Vatandaşlıktan çıkarılacak olanların mülküne de el konulacak. Plan deşifre olduktan saatler sonra uygulamaya konuldu. Havuz medyası, “PKK'lı teröristin Hizmet evinde yakalandığı” yalanını yaymaya başladı.
Bu kirli hazırlık, Ergenekon sanığı emekli Albay Dursun Çiçek tarafından hazırlandığı iddia edilen ve Taraf Gazetesi'nde 12 Haziran 2009'da “Gülen'i Bitirme Planı” olarak yayımlanan tezgahın kopyası olduğu ortaya çıktı. ‘İrtica İle Mücadele planı' ‘Faaliyet' bölümünde, “Askeri suç kapsamında yapılacak Işık Evleri baskınlarında, silahlı terör örgütü oluşturmak doğrultusunda; silah, mühimmat, plan gibi materyal bulunması sağlanarak, FG Grubu ‘Silahlı Terör Örgütü' "Fethullahçı Silahlı Terör Örgütü" kapsamına aldırılacak ve soruşturmaları askeri yargı kapsamında yürütülecektir” bilgisi yer alıyordu. Eylem planı Erzincan'da devreye sokulmak istenmiş ama hayata geçirilememişti.
Hizmet'i Bitirme Planı'nın AKP tarafından 2014 yılında güncellenerek hayata geçirildiği deşifre oldu. Hizmet Hareketi'ne yönelik uygulamaya konulan bu kirli planının bütün detaylarını İçişleri eski Bakanı İdris Naim Şahin, 20 Haziran 2014'te verdiği soru önergesiyle madde madde anlattı. Yolsuzluk operasyonlarından sonra AKP'den istifa eden Şahin, İçişleri Bakanı Efkan Ala'nın cevaplaması istemiyle Meclis'e soru önergesi verdi. Şahin, “Hizmet Hareketi'ne ve masum insanlara yönelik kumpas planları mı yapılıyor”' diye sordu.
FİŞLEME EMRİ
Deşifre olan planda bugün yürürlüğe sokulmak istenen masum insanların terör örgütü üyesi gibi gösterilmesi için fişleme talimatları yer aldığı ortaya çıktı. Şahin kendisine ulaşan belgelerin bir kısmına dayanarak bu planla ilgili 11 maddelik soru önergesinde, Hizmet Hareketi'nin otomatik olarak suçlu ilan edilip, oluşturulan sahte delille operasyonlar yapılacağını belirtti.
DARBECİLERİN TAKTİĞİ UYGULANDI
Ergenekon sanığı Dursun Çiçek tarafından hazırlandığı iddia edilen Eylem Planı'nda, “PKK terör örgütünün F.G.'cilere ait okul, dershane ve yurtlara eylem yapmıyor olmasının iki örgüt arasında bağ olduğunun göstergesi olduğu yönünde haberler yaptırılacağı” belirtiliyordu. 2014 ve 2015'te bu maddenin kopya edildiği görüldü. Akşam Gazetesi, 14 Ekim 2014'te 42 kişinin öldüğü Kobani eylemlerini aktarırken, ‘İşte kaos ittifakı' başlığını kullandı. Aynı gün tamamen yalan ortaya çıkan haberin spotunda, “Akşam, paralel yapının kaos planındaki ortaklığını böyle belgeledi. İstanbul Esenyurt'u savaş alanına çeviren vandallar, ilçedeki bütün banka şubelerini ve ATM'leri paramparça etti. Bir tek paralel yapının finansörü Bank Asya'ya dokunmadı” ifadelerini kullandı.
URFA KUMPASI BİNGÖL'DE DE DENENDİ
Eylem Planı'ndaki ‘cemaat evlerinde silah bulunması sağlanacak' maddesi de hayata geçirildi. Twitter fenomeni Fuat Avni, Bingöl'de iki polisin şehit edildiği saldırıda kullanılan silahları cemaat evlerine konulmasının planlandığını ileri sürdü. Bir süre sonra ev ve yurtlara kargoyla uyuşturucu ve silah gönderilip teslim alındığında ani baskınlar yapılacağını duyurdu.
TERÖR ÖRGÜTÜ LİDERİNİ MAĞDUR İLAN ETTİLER
7 Haziran seçimlerinin ardından IŞİD ve PKK terörünün tırmanışa geçmesinin ardından birçok yerde PKK ve IŞİD'e yönelik operasyonlar gerçekleştirildi. Daha önce El-Kaide yöneticisi olmakla tutuklanan ve 17 Aralık'tan sonra serbest bırakılan Ebu Hanzala kod adlı Halis Bayancuk ve ekibi tekrar gözaltına alınarak tutuklandı. Yolsuzluk operasyonunun ardından serbest bırakılan Bayancuk'la röportaj yapan Star gazetesi, “4 yılını cezaevinde geçiren kumpas mağduru Halis Bayancuk'un yaşadıklarını Star'a anlattı” anonsuyla duyurulmuştu. Bayancuk, Fethullah Gülen Hocaefendi'yi eleştirdiği için operasyonların hedefinde olduğunu öne sürmüştü.
Bakanlıkta özel birim
İçişleri eski Bakanı İdris Naim Şahin, 20 Haziran 2014'te verdiği soru önergesinde İçişleri Bakanlığı bünyesinde özel birim oluşturulduğunu belirtti. Bu özel birimin hazırladığı Eylem Planı'nda, “Özellikle istihbarat birimleri ile irtibat kurulup Cemaat'in tuttuğu arşivlerin bulunduğu yerlerin tespit edilerek acil aramalar yapılması ve elde edilecek delillerin değerlendirmeye tabi tutulması” gibi ifadeler yer aldı. Bu planın dikkat çeken bazı maddeleri şöyle:
DELİL ÜRETME
MADDE 1: Bu soruşturmanın çerçevesine giren Cemaat üyesi olup örgütlü olarak hükümeti devirmek ve anayasal düzeni yıkıp, devleti ele geçirmek için doğrudan faaliyet yürüten kişilerin tespiti, adreslerinin ve açık kimliklerinin belirlenmesi, ülke çapında eş zamanlı arama ve delil elde etmek için ayrıntılı çalışma yapılıp, gecikmeksizin arama ve delil elde etme işlemlerinin gizlilik içinde yürütülmesi.
KİRLİ CİNAYETLERLE İRTİBAT ÇABASI
MADDE 3: Fethullah Gülen ve Cemaati'nin elinde silahlı bir güç bulunup bulunmadığı, ordu, jandarma, MİT ve emniyet birimleri içerisindeki Cemaat'e bağlı/üye olanların silahlı bir eyleme kalkışmalarının mümkün olup olmadığı ve Cemaat üyelerinin böyle bir eyleme kalkışmaları halinde hükümeti yıkabilecek veya Anayasa'yı ortadan kaldıracak güçlerinin olup olmadığının belirlenmesi.
MADDE 4: Cemaat üyelerinin Türkiye'nin son 10 yılında işlenen önemli olaylara azmettiren, yardım eden ya da doğrudan suç işleyen sıfatı ıle katılıp katılmadıklarının belirlenmesi, Cemaat üyelerinin rolleri bulunduğu iddia edilen Aziz Santoro cinayeti, Hrant Dink'in öldürülmesi, Danıştay saldırısı, Zirve kitabevi katliamı, Necip Hablemitoğlu ve Üzeyir Garih'in öldürülmesi gibi olaylar ile irtibatlarının araştırılması.
GİZLİ TANIK TALİMATI
MADDE 19: Cemaat'in devleti ele geçirmeye başladığı ve aktif olduğu 2003 yılından sonraki dönemde yapılan uygulamalar, soruşturma ve davalarla mağdur edilenlerin müşteki sıfatıyla olay, kişi ve yer hatırlatması yapılarak ayrıntılı ifadelerinin alınması.
MADDE 20: Fethullah Gülen cemaatinden ayrılan ve iç yapısını bilenlerin tanık olarak dinlenmesi, cemaatin iç yapısı ile ilgili somut delil ve bilgi veren kişilerin tanık koruma kanununa göre gizli tanık olarak değerlendirilmesi.
KUMPASIN İLERİ VERSİYONU
Önerge veren İdris Naim Şahin, kumpasla ilgili şu soruları yöneltti: “Tüm maddeleri incelendiğinde suç oluşturan somut olaylar yerine mevhum ve mutasavver suçlamalar ile sadece kişi ve kuruluşların isim veya imalarının yer aldığı bu yazılı emrin suç ve ceza hukukunun evrensel, objektif temelleri, hukuk ve devlet güvenliği ve masumiyet karinesi ile izahı nasıl yapılmaktadır? Eylem Planı'nın 19. ve 20. maddelerindeki vizyoner bakış ile toplumda infial uyandıran eski suçlara, gündeme uygun yeni suçlular aranması gayreti ile 'kumpasın' ileri versiyonu mu uygulanmak istenmektedir?”
HAVUZ KUMPASTA AKTİF ROL OYNADI
Kirli planın deşifre edilmesinin ardından havuz medyasının söz konusu planda etkin rol oynadığı görüldü. Planın deşifresinin ardından havuz medyasının manşetlerinin söz konusu kumpasa uygun olduğu görüldü.
AKŞAM -14 NİSAN 2014: ‘Paralelin silahlı örgütü' manşetini atan gazete, sahte çürük raporu ile askeri kurtaran Hakim Albay Zeki Üçok'un iddialarına yer verdi. Üçok, demecinde ‘sözde örgütün' Danıştay, Dink, Zirve Yayınevi ve Rahip Santoro cinayetlerinin arkasında olduğu yalanını ortaya attı. Örgütün, Başbakan Erdoğan'a karşı suikast düzenleyebileceğini öne sürdü.
SABAH - 28 MAYIS 2014: 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun ardından eylem planı gereği tedavüle sokulan ‘Paralel Devlet Yapılanması Örgütü (PDY)' ifadesinin savcılık belgesine girdiğini duyurdu.
SABAH -10 Mayıs 2014: ‘Darbenin sinyali İzmir'de verildi' haberinde ‘5 bin kişinin katıldığı bir darbe toplantısı yapıldığı öne sürüldü.
AKŞAM - 3 Şubat 2014: ‘Dink suikastını paralel yapı gizledi' dedi. 20 Ocak'ta ‘Hesap ver' manşeti ile Dink cinayeti öncesi Samast'ın eylemini İstanbul Emniyeti ve Emniyet İstihbarat Dairesi'ne ileten polis müdürü Ramazan Akyürek'i hedef gösterdi.
Yeni Şafak - 14 Mart 2014: “Suikastta paralel iz” başlıklı haberiyle Paris'te 3 PKK üyesini öldüren tetikçi Ömer Güney'in ortaya çıkan ses kaydında Cemaat'in emniyet imamı Kozanlı Ömer kod adlı Osman Hilmi Özdil ile telefonda görüştüğü iddia edildi.
SABAH - 3 Nisan 2014: Danıştay cinayetinin tetikçisi Alparslan Arslan'ın ifadelerini dayanak yaparak ‘Danıştay'da Gülen izi' iftirası ortaya atıldı.
AKŞAM - 1 Mayıs 2014: ‘Garih cinayetinde paralel şüphe' manşetiyle Ağustos 2001'de işlenen Üzeyir Garih cinayetini Hizmet Hareketi'yle irtibatlı göstermeye çalıştı.
Yeni Şafak- 26 Mart 2014: ‘Hayatımı kararttılar' başlığıyla verilen haberde ‘örgüt lideri olmak, ihaleye fesat karıştırmak, rüşvet vermek' suçlamasıyla yüzlerce yıl hapis cezası alan Okyanus Şirketler Grubu'nun sahibi Nusret Argun, itirafçı olarak lanse edildi. Argun'un söz- de paralel yapıya boyun eğmediği için hapis cezası aldığı öne sürüldü.
Yeni Akit - 13 Mayıs 2014: “Hayalet imamlar” başlıklı haberinde Cemaat içinde yıllarca görev yaptığını iddia eden ancak hakkında “suç işlemek amacıyla kurulan örgütün yöneticisi olmak, tehdit, şantaj ve özel hayatın gizliliğini ihlal” iddialarıyla suçlanan ve bir süre ceza evinde kalan Adana'nın Parsadan'ı lakaplı Barış Terkeşli'yi itirafçı olarak gösterdi.
Algı operasyonu için yalan manşetler
Son kumpası da deşifre eden Twitter fenomeni Fuat Avni, 7 Haziran seçimleri öncesi AKP hükümetinin Hizmet Hareketi'ni silahlı terör örgütü ilan etmek için tuzak kurduğunu duyurdu. Fuat Avni, “Kirli işlerde kullandıkları silahları Cemaat kurumlarına koyarak onları silahlı terör örgütü ilan edecekler” dedi. Ardından bölgedeki illegal eylemlerin faturasının Cemaat'e yıkılmasının planlandığını duyurdu. Fuat Avni'nin deşifresinin ardından Akşam'ın “Paralelin silahlı örgütü: ‘Ötüken' ve ‘Garih cinayetinde paralel şüphe' manşetleri ve Sabah'ın “Danıştay'da Gülen izi” haberi kumpasın koordineli bir şekilde hayata geçirilmek istendiğini ortaya koydu.
PKK ile Cemaat arasında somut hiçbir bağlantı koyamayan havuz medyası iftiralarına devam etti. Diyarbakır'da alışveriş yaparken şehit edilen Astsubay Necdet Aydoğdu'nın vurulmasının PKK ile Cemaat ilişkisi olduğu iftirası atıldı. Havuz medyasından Akşam, 4 Kasım 2014'te “Bilgi paralelden infaz örgütten. Bilgiler paralel yapıdan geliyor, PKK'nın gençlik yapılanması cinayetleri işliyor” başlıklarıyla kumpası devreye soktu. Hizmet Hareketi'ni silahlı terör örgütü kapsamına sokmak için sürekli kumpas faaliyetlerinde bulunan Akşam, 13 Kasım 2014'te, “Danıştay'ın ucu paralele çıkacak” manşetiyle Danıştay saldırısı- nı cemaatle ilişkilendirmeye çalıştı.
ASPARAGAS HABERLERLE TEZGAH
Akşam -17 Kasım 2014: Paralel darbe Şemdinli'de başladı.
Sabah - 4 Aralık 2014: Cumhuriyet bombacısı: Paralel yapı teröristiyim.
Sabah - 11 Aralık 2014: Ergenekon'un değil Paralel'in tetikçisiyim. Ergenekon'un tetikçisi olarak gösterilen ve Orhan Pamuk'a suikast planı iddiasında adı geçen Selim Akkurt, ihbar mektubunda Ergenekon'un değil Paralel'in tetikçisi olduğunu söyledi.
Akşam - 11 Aralık 2014: Hain ittifakın kanıtları. Havuz medyası Kobani olaylarını ve Bingöl''de şehit edilen Emniyet Müdürü ve Komiserin de Hizmet Hareketi tarafından şehit edildiğini iddia etmişti.