Koreli Türkolog Eunkyung: Yaşar Kemal'in vefat etmesine çok üzüldüm

SEUL (CİHAN)- Yaşar Kemal'in romanlarını Koreceye çevirerek Türkiye ile Güney Kore arasında kültürel köprülerin kurulmasında emeği geçen türkologlardan Prof. Dr. Oh Eunkyung, Yaşar Kemal'in vefat etmesine çok üzüldüğünü ifade etti.

Cihan Haber Ajansı'na (Cihan) mülakat veren Koreli ünlü Türkolog Prof. Oh, Korelilerin Türk Edebiyatına karşı ilgisi ve Yaşar Kemal hakkında fikirlerini paylaştı. Başkent Seul'deki Dongduk Kadın Üniversitesi'nde Oh'un Cihan'a verdiği ropörtaj şöyle:

- Yaşar Kemal ile ilk nasıl tanıştınız? İlk hangi eserini okudunuz?

Türkiye'de ihtisas gördüğüm yıllarda ben gramer veya siyasetten çok Türk edebiyatına ilgi duymuştum. Modern romanlar ilgimi çekiyordu. Bu vesile ile bir roman okumaya karar verdim. İlk okuduğum Türkçe roman 'İnce Mehmet'ti. İnce Mehmet'i okuduğumda Yaşar Kemal'de muazzam bir yazarlık ruhu olduğunu keşfettim. Böylece yazarın diğer eserlerini okumaya başladım. Onun kitaplarını okuduktan sonra bu eserlerin Koreliler tarafından da okunması gerektiğine karar verdim.

- Koreceye yazarın ilk hangi kitabı çevirdiniz?

İlk 'Yılanı Öldürseler'i Koreceye çevirdim. Ama o zamanlar çok zorlandım. 90'lı yılların sonlarıydı. Türk Edebiyatı Güney Kore'de pek bilinmiyordu. Kitabı çevirmiştim, ama basamıyordum. Desong Kültür Merkezi diye çeviri kitaplar ve yabancı ülkelerin edebiyatı üzerine çalışmalar vardı. Onların tercüme eser yarışmasına katıldım ve kazandım. Kazanınca da Desong Kültür Merkezi kitabın basılıp dağıtılması ve tanıtılmasında yardımcı oldu. İlk kitap tutunca da diğerleri ardı ardına geldi. Yayınevleri bana Yaşar Kemal'in kitaplarını çevirmem için teklifler getirdi.

- Sonra hangi kitapları çevirdiniz?

Yılanı Öldürseler'den sonra Ağrı Dağı Efsanesi, Binboğalar Efsanesi ve İnce Mehmet'i çevirdim.

- Koreli okurlar içinde hangi kitap en çok tutuldu?

Aslında en çok tutulan kitap şu demek çok zor. Edebiyat dünyasına etki etmesiyle her kitabın yeri farklı. Ama eğer bilinirlik olarak bakarsanız, İnce Mehmet biraz daha popüler.

- Yaşar Kemal ile hiç görüştünüz mü? Görüştüyseniz neler konuştunuz?

Onunla iki kez görüştüm. Zaten ilerleyen yaşından dolayı, kesin görüşmem gerektiğimi hissediyordum. Görüştüğümüzde ise onunla Türk Edebiyatı'nın özellikleri, Dünya'da Türk Edebiyatı'nın yeri hakkında konuşmuştuk. Yazar olarak, okuyucularına vermek istediği mesajı konuştuk. Koreli okuyuculara özel bir mesajı olup olmadığını sormuştum. Hatta bu konuşmalarımız Kore'deki birçok edebiyat dergilerinde yayınlandı.

- Yaşar Kemal'in Korelilere karşı daha samimi davrandığına karşı hissettiğiniz şeyler oldu mu?

Evet oldu. Normalde Yaşar Kemal kitaplarının birleştirilerek basılmasına kesinlikle izin vermez. ABD'den birçok yayınevi ince kitaplarından birkaç tanesini beraber bastırmak için ısrar eder, ama Yaşar Kemal kabul etmez. Bunu biliyordum. Ama Kore'deki yayınevi son bir kez rica etmemi istedi. Ben kabul etmeyeceğini düşünerek, yayınevinin baskısı üzerine bu teklifte bulundum. Ama Yaşar Kemal nedense kıramadı. 'Ağrı Dağı Efsanesi' ve 'Binboğalar Efsanesi'nin beraber basıldığı tek eser belki bu kitaptır.

Bir de bana karşı çok nazik bir davranışı oldu son ziyaretimde. Kendisi Uzak Doğu'da artık çok tanınan bir yazardı. Ben kendim hiç bahsini dahi açmadım. Kendisi isteyerek, 'Sarı Sıcak' adlı kitabının ön tarafına, Korece telif haklarını tümünü bana bıraktığına dair imzalı bir not yazarak hediye etti. Bu davranışından dolayı çok onore oldum. Bu iki olay hem kişisel olarak hem de Koreli olarak beni çok etkiledi.

- Vefat haberini duyunca ne hissettiniz?

Ben zaten son kez olacağını düşünerek bu yaz onu ziyaret etmeyi planlıyordum. Bir şair arkadaşım ile beraber yanına giderek, son kez edebiyat ve dünya görüşü hakkında konuşmak istiyorduk.

Yaşının çok ilerlemiş olmasından dolayı bazı sağlık problemlerinin olabileceğini düşünüyordum. Ama ölümü hiç beklenmedik bir haber oldu. Duyunca kalbimde çok büyük bir acı hissettim. Onun bir tercümanı olarak değil, onun bir okuyucusu olarak diyorum; bir dünya adamını kaybetmiş olmaktan çok üzüntü duydum. Sizin de bizim de başımız sağ olsun. CİHAN
08 Nisan 2015 11:56
DİĞER HABERLER