Koreliler: Toplumumuzda İslam’a karşı ön yargı var

Koreliler: Toplumumuzda İslam’a karşı ön yargı var
Güney Kore’nin Jogye Budist Tapınağı’nda yapılan dinler arası dialog programında Koreli katılımcılar kendi toplumlarında İslam’a karşı ön yargı olmasından yakındı.
Güney Kore'de faaliyet gösteren İstanbul Kültür Merkezi, Hangang Hukuk Bürosu Şefi ve Jogye Budist Tapınağı ortaklaşa "Çok dinli toplumların iletişimi ve karşılıklı etkileşimi" konulu dinler arası diyalog programı düzenledi. Programa Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı (GYV) Ankara Temsilcisi Profesör Mehmet Şahin, GYV Başkan Yardımcısı Cemal Uşak dışında Jogye Tapınağı Eğitim Direktörü Keşiş Bob-in, Katolik Üniversitesi Öğretim Görevlisi Peder Ho Geun, Kamli Protestan Üniversitesi Öğretim Görevlisi Lee Jeong-bae, Kamli Protestan Üniversitesi Öğretim Görevlisi Park Seong-yong, Anglikan Protestan Üniversitesi Öğretim Görevlisi Lee Joo-yeop gibi Güney Kore'nin önde gelenler din adamları katıldı. Diyalog programının sunuculuğunu Demokrat Parti milletvekili Choi Jea-cheon, Kore toplumunun İslam hakkında pek bir şey bilmediğini söyledi. Bu tür diyalog programlarının toplumsal ve dinler arası barışın tesisinde çok önemli bulduğunu söyleyen Choi, aynı zamanda bu tür programlarla ile İslam’a karşı ön yargının kırılabileceğini sözlerine ekledi. Programın ilk konuşmasını Mehmet Şahin yaptı. Dinler arası dialogun gerekliliğine değinen Şahin, insanları farklı din ve dilde yaratan Allah'ın iradesine saygı gösterilmesi gerektiğini ifade etti. Hoşgörünün herkes için gerekli ve elzem olduğunu söyleyen Şahin, bütün dinlerin özünde barış ve sevgi olduğunu sözlerine ekledi. Maide süresinin 32. ayetinden aktarma yapan Şahin şöyle konuştu: “Kur’an-ı Kerim’de bir ayet var: 'Kim haksız yere bir insanı öldürürse, bütün insanları öldürmüş gibidir.' Zaten kelime anlamı barış olan İslam dininin de bütün emir ve yasakları ferdi, ailevi ve toplumsal barışı sağlamak içindir. İnanıyorum ki, Budizm de Hristiyanlık da Gerçek Yahudilik de Konfüçyizm de bunu emreder.” "İSLAM ANLAYIŞINDA ‘ÖTEKİ’ KAVRAMI KÖTÜ DEĞİL" Diyalog programına katılanlardan gazeteci Cemal Uşak, ‘öteki’ kavramına değindi. İslam anlayışında ‘öteki’ kavramının kötü olmadığına dikkat çeken Uşak, ‘öteki’ ile ilişkilere göre cennet yolunun açılabileceğini ifade etti. Türkiye’deki dinler arası diyalog hareketlerine değinen Uşak, Fethullah Gülen Hocaefendi’nin diğer din müntesipleriyle ilişkilerinden bahsetti. Gülen'in görüşlerini benimseyen takipçilerinin dinler arası diyalog faaliyetlerini yurt dışına taşıdıklarını aktaran Uşak, günümüzde 130’dan fazla ülkede bu doğrultuda hareket ederek dünya barışının tesisi için gayret ettiklerini söyledi. Cemal Uşak konuşmasını şöyle bitirdi: “Medeniyetler çatışmasını engelleyecek bir şey varsa, o da dinler arası diyalogdur.” Programdaki konuşmacılardan Budist Keşiş Bob-in, Budist çevrelerinde İslam’a karşı bir ön yargının olmasından dolayı mahçup olduğunu söyledi. Bu durumun sebebinin Budist çevrenin İslam’ı pek bilmemesinden kaynaklandığını ifade eden Bob-in, “Diyalog programı, bu bağlamda Budist toplumunun İslam’ı tanıması açısında bir ilk olma özelliği taşıyor.” diye konuştu. Budist keşiş, Kore’de İslam dinin 8. sırada olduğundan dolayı arada sırada tapınaklara imamları davet ederek seminer verdirdiklerini aktardı. Budist keşişten sonra söz alan Katolik Üniversitesi Öğretim Görevlisi Peder Ho Geun, İslam ve İsevi dinlerin kökeninin aynı olduğunu ifade etti. “Babamız İbrahim Peygamber, annelerimiz farklı sadece.” diye konuşan Katolilk Peder Ho, problemlerin kökenine baktığımızda kendi şahsi menfaatlerini dinin gerçeklerinin önüne geçiren din adamları olduğunu ifade etti. "DİYALOG ÇALIŞMALARI, GÜNEY KORE'DE İSLAM'A ÖN YARGIYI KIRMAK İÇİN ÖNEMLİ" Kamli Protestan Üniversitesi Öğretim Görevlisi Lee Jeong-bae ise keşiş Bob-in’in söyleminde düzeltme yaptı. “İslam Kore’de 8. dindir.” söyleminin yalnış olduğunu söyleyen peder Lee, İslam’ın artık Kore toplumundaki 8 büyük dinden biri olarak lanse edilmesi gerektiğini sözlerine ekledi. Protestan peder İslam’ın Kore’deki yeri konusunda ilginç bir yorum yaptı. İslam’ın Kore’de büyümesini engelleyen dinamiklerin Protestan çevrelerden çıktığını söyleyen Lee, “Ama bu durumu yalnış anlamamak lazım. Protestanlarda hakikaten 11 Eylül olaylarından sonra İslam’a karşı büyük bir ön yargı oluştu. Protestanlar İslam’dan çok korkuyorlar. Bu diyalog çalışmaları, karşılıklı ön yargıların kırılması açısından çok önemli olduğunu düşünüyorum.” diye konuştu. Diyalog programına Güney Kore basının ilgisi yoğundu. Özellikle sol görüşlü gazeteciler diyalog programında daha çok ilgi gösterdi.
18 Mayıs 2012 18:53
DİĞER HABERLER