Avrupa’dan ithal edilen çöplerin içinde bulunan tıbbi atıkların yeni tip Koronavirüs (Covid-19) riskini artırdığına işaret eden uzmanlar, "Plastik atıkların girişi yasaklanmalı." diyor.
Avrupa ülkelerinden çöp ithal eden ülkeler arasında ilk sırada yer alan Türkiye’nin denizleri ve tarım alanları kirleniyor.
Makinede işlenerek parçalanmış olan plastiklerin mikro plastik formuna dönüşerek hava, kara, deniz ve tatlı su eko-sistemlerini ciddi anlamda tehdit ettiğini belirten uzmanlar, “Plastik atıkların içerisinde bulunan tıbbi atıklar Koronavirüs riskini de artırıyor.” diyor.
PLASTİK ATIK İTHALATINDA PATLAMA
Türkiye’de bir yandan plastikle mücadele devam ederken, diğer yandan da plastik atık ithalatı hızla artıyor. Türkiye’nin ithalatı 2016 yılı başında ayda 4 bin ton iken, 2018 yılı başında aylık 33 bin tona, 2019’da ise en yüksek seviye olan 48 bin 500 tona çıktı. Türkiye’nin plastik atık ithalatı 2004 yılından bugüne 173 kat arttı.
Plastik çöp ticareti, dünya genelinde yaygın olarak gerçekleştirilen bir ticaret türü. Çöp ithalatı, geri dönüştürme daha az maliyetli olduğu için tercih ediliyor.
Çöpü ayrıştırılamadığı için geri dönüşüme müsait olmayan Türkiye’de firmalar bu nedenle yurt dışından çöp ithal ediyor. Yurt dışından alınan plastikler, geri dönüştürülüp, ham plastik ile de karıştırılarak tekrar plastik üretim sürecine dahil ediliyor.
ÇEVREYE ZARAR VERİYOR
Adana’da ithal atıkların içerisinde gelen geri dönüşümü sağlanamayacak olan ambalajların kontrolsüz bir şekilde yol kenarlarına ve boş alanlara terk edilerek imha edilmeye çalışıldığına ilişkin son dönemde basına yansıyan görüntüler, plastik atık ithalatını yeniden gündeme getirdi.
Çukurova Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Su Ürünleri Temel Bilimleri Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Sedat Gündoğdu ve Greenpeace Akdeniz Plastik Proje Sorumlusu Nihan Temiz Ataş
Türkiye’nin plastik ithalatının yol açtığı problemlere dikkati çekti.
Avrupa’dan ham madde iddiasıyla çöp ithal etmesinin hem çevre hem de insan sağlığını ciddi anlamda tehdit ettiğini belirten Doç. Dr. Sedat Gündoğdu, şunları söyledi: “İlk önce ülkemizde üretilen 2,5 milyon plastik çöple ilgilenelim. İç piyasadaki plastik atıklar işlenemez düzeyde kirli. Bu yüzden yurt dışından atık almak daha kârlı ve ucuz oluyor."
Gündoğdu, "Plastiklerin büyük kısmı geri dönüştürülemez ambalajlardan oluşuyor. Bu ambalajlar, dönüşüm sistemine alınamadığı için, denetimsizlik yüzünden sağa sola kontrolsüz bir şekilde dağıtılıyor ve yakılıyor. Adana’da, ithal edilen plastik ambalajların bir kısmı yol kenarına ya da kanal kenarlarına terk ediliyor. Çoğunluğu mikro plastik formunda olan atıklar ekosistemleri ciddi anlamda tehdit ediyor.” dedi.
"KOTAYI AŞTILAR"
Türkiye’nin Avrupa Birliği ülkelerinden en çok plastik atık ithal eden ülke olduğunu belirten Greenpeace Akdeniz Plastik Proje Sorumlusu Nihan Temiz Ataş şunları dile getirdi: “Türkiye henüz kendi çöpüyle baş edemeyen bir ülke. Atık yönetimi ciddi bir konu, kapsamlı altyapı ve denetim mekanizmaları gerektiriyor. 2019’da Türkiye Avrupa Birliği ülkelerinden en çok plastik atık ithal eden ülke oldu. Plastiklerin virüs taşıma riskine karşı plastik atıkların girişi yasaklanmalı. Pandemi sürecinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, atık ithal eden firmaların kotayı aştıklarını tespit etti.”
Ayrıca, 80 bin tondan fazla plastik parçasının buzlara ya da karla kaplı alanlara ulaştığını belirten bilim insanları, mikroplastik kirliliğin tüm dünyaya yayılabildiğinin altını çizdi.