Salgın neredeyse birinci yılını geride bırakırken, halen Covid-19'un nasıl yayıldığı hakkında yeni bilgiler öğreniyoruz. Virüsün temel olarak solunum damlacıkları veya enfekte bir kişinin öksürdüğünde, hapşırdığında, konuştuğunda veya nefes verdiğinde yaydıkları küçük parçacıklar aracılığıyla iletildiğini biliyoruz.
Ancak salgının ilk günlerinde Dünya genelinde hükumetler, hastalık iletiminin büyük bir kısmının bulaşan bir yüzeye dokunduktan sonra kendi yüzünüze dokunmanızdan kaynaklandığına inanıyorlardı.
ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC) tarafından belirtildiği üzere damlacıklar "yüzeylere ve cisimlere düşebiliyor ve dokunarak taşınabiliyor. Bir kişi, üzerinde virüs olan bir yüzeye veya cisme dokunduktan sonra kendi ağzına, burnuna veya gözlerine dokunarak Covid-19 kapabilir." Bu öneri halen kabul edilen bulaşma yollarından biri olsa da, CDC artık bunun virüsün temel yayılma yolu olmadığını belirtiyor.
Donanım Haber'in aktardığına göre bazı uzmanlar, virüsün ağız ve burun yolunun yanı sıra gözlerden de vücuda girebildiği öneriyor. Virüsü kapan hastalar genellikle göz nezlesi de geçiriyorlar ve bunun Covid-19'a bağlı olması veya başka bir mekanizmadan kaynaklanıyor olması mümkün. St. Louis'teki Washington Üniversitesi Tıp Fakültesi araştırmacıları da tam olarak bu konuyu inceledi.
Cell Reports dergisinde araştırmalarını yayınlayan ekip, daha önce Zika virüsünün gözyaşında bulunduğunun gösterilmiş olmasından dolayı gözlerin SARS-CoV-2 virüsü için bir giriş noktası olup olmayacağını kesinleştirmeyi hedefliyordu. İnsan (donör kaynaklı) ve fare kornealarını Koronavirüs, Zika ve uçuk karşısında test ettiler ve virüsün çoğalabilme yeteneğini ölçtüler.
Her ne kadar Zika ve uçuk korneada çoğalabilse de, araştırmaya göre SARS-CoV-2 çoğalamıyor. Kıdemli yazar ve oftalmolog Rajendra S. Apte, yaptığı açıklamada kornea ve konjunktivanın yeni Koronavirüs için reseptörlere sahip olduğunu bildiklerini, ancak yaptıkları testlerde virüsün korneada çoğalmadığını gördüklerini söyledi.
Her ne kadar bunun iyi bir bulgu olduğu söylenebilecek olsa da, ekip önemli bir uyarıda bulunmayı da unutmuyor. Koronavirüs korneada çoğalamıyor olsa bile henüz korneayı çevreleyen gözyaşı yolları ve konjunktiva gibi diğer dokuların virüse karşı davranış biçimi incelenmiş değil. Bunun yanı sıra, baş yazar Profesör Jonathan J. Miner'ın belirttiği üzere, ekibin bulguları tüm korneaların dayanıklı olduğunu da kanıtlamıyor ve sadece şans eseri test ettikleri donör kornealarının tamamının dayanıklı olma ihtimali bulunuyor.