Çevre Bakanlığı’nın Himmetdede ve Kaymaz Altın Madeni’ne keyfi olarak geçici ruhsat belgesi vermemesine tepki yağdı. Ülke ekonomisine yıllık 240 milyon dolar zarar veren uygulama sürerse, 1200’ü doğrudan çalışan olmak üzere yaklaşık 10 bin kişi olumsuz etkilenecek.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın keyfi uygulaması, ülke ekonomisine yılda 240 milyon dolarlık katkı sağlayan Kayseri’deki Himmetdede Altın Madeni ve Eskişehir’deki Kaymaz Altın Madeni’ne, bütün yasal mevzuat yerine getirildiği halde, geçici faaliyet belgesi vermemesi her kesimden tepki çekiyor.
İşletmelerde toplam bin 200 kişi çalışırken, dolaylı istihdam 10 bini buluyor. 10 binden fazla insanın ekmeğiyle oynayan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın keyfi ve hukuksuz uygulamasına iş adamları, akademisyenler, sosyal güvenlik uzmanları, sendikacılar ve siyasilerden ağır eleştiriler geldi.
KOZA ALTIN’A YÖNELİK KEYFİ VE HUKUKSUZ UYGULAMAYA HER KESİMDEN TEPKİ YAĞDI
Millet ve Adalet Partisi (MİLAD) Genel Başkanı İdris Naim Şahin:
TÜRKİYE'NİN YÜZ AKI
Koza Altın Türkiye'de ve dünyada madencilik sektörünün örnek işletmelerindendir. Türkiye'nin yüz akıdır. Bu kuruluş, istihdamıyla, ekonomiye katkısıyla, teknolojik altyapısıyla milli bir işletmedir.
Yolsuzluk zirve yaptı
İşsizliğin çift haneli rakamlara çıktığı bugünlerde, izin belgelerinin verilmemesi keyfidir, hukuki ve ahlaki değildir. İlkelerin kasti olarak yok sayıldığı, ahlak ve hukuksuzluğun zirve yaptığı bir dönem yaşıyoruz.
Fatih Üniversitesi U. Ticaret Bölüm Başkanı Doç. Dr. Osman Nuri Aras:
YERLİ VE YABANCI YATIRIMCI KAÇAR
Küresel piyasalarda durgunluğun devam ettiği, bir ortamda, ülkenin reel ekonomisine önemli katkıları olan bir şirketin tesislerine yönelik ülke yönetimi tarafından hukuki ve kanuni olarak izah edilemeyen uygulamalar ekonomik açıdan rasyonel kararlar değildir.
İstihdamı düşürür
Koza Altın İşletmeleri’ne karşı yürütülen bu tutum, üretim ve istihdama olumsuz etki eder. Yatırım ikliminin sağlıklı ve elverişli olmadığı kanaatini pekiştirir. Hem yerli hem de yabancı sermaye sahiplerinin reel sektöre yatırım yapmasına olumsuz etkide bulunur.
Maden İş Genel Başkanı Nurettin Akçul:
İŞÇİLERDEN 700 DİLEKÇE GELDİ
Firmanın görüşü ne olursa olsun, çalışanların haklarına, hukukuna sahip çıkmak zorundayız. Bu konuda işçilerimizin seslerini duyurmak için elimizden geleni yapacağız. Çalışanların iş güvenliği bizim için önceliklidir. Sendika olarak herkese eşit mesafede olunmasını ve kimsenin işsiz kalmamasını istiyoruz.
‘Neden madenimiz kapatılıyor’
Ülkeye, ekonomiye ve madenciliğe faydalı olan bu kuruluşlar desteklenmelidir. Sendikamıza işçilerin el yazısıyla 700’ün üzerinde dilekçe geldi. Hepsi de madende iş sağlığı ve güvenliği kurallarına uyulduğunu söylüyor. Ancak ‘Neden madenimiz kapatılıyor anlamıyoruz’ diyorlar. Bunlar işçi maaşıyla geçinen insanlar. Yazık değil mi?
KOBİDER Başkanı Nurettin Özgenç:
YATIRIMCININ ÖNÜNE TAKOZ KOYMAYIN
Yurtdışından sermaye gelsin istihdam artsın diye çırpınırken milli şirketlerimize keyfi engelleler çıkarılmamalı, önlerine takoz konulmamalı.
Göç etmeyi engelliyor
Maden arama şirketleri eğer kanunlara göre ÇED raporlarını almışsa ve diğer sosyal yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirmişse, faaliyet belgeleri ve ruhsat izinleri mevzuat hazretlerinin keyfine bırakılmamalı. Bu kadar çok maden kazasının yaşandığı bir dönemde modern teknoloji ile donatılmış, ILO sözleşmesini uygulayan şirketlere bu engellerin çıkarılmasını anlamak mümkün değil. Bu madenler bulunduğu bölgelere hayat veriyor.
Bu madenlerde daha çok bölgenin insanları çalışıyor. Göç etmiyor, kendi köyünde ilçesinde iş sahibi oluyor. Bu insanların başka yerlerde çalışma imkanları yok.
Türkiye’de işsizliğin bu kadar yüksek olduğu bir dönemde daha fazla işsiz sayısını artırmamak için burada mağdur olacak iş ve aileleri düşünülerek hareket edilmeli.
Eski Baş Hesap Uzmanı ve Ekonomist Yusuf Keleş:
ÇALIŞANLAR DAVA AÇSIN
İşsiz kalanlar keyfi uygulamalarla belge vermeyen bakanlık ve kurumlar hakkında dava açarak sürece dahil olabilirler.
Çünkü burada işverenden kaynaklanan bir durumdan dolayı değil, hukuk hiçe sayılarak yapılan keyfi uygulamalardan dolayı işlerini kaybetmişlerdir. Çalışanlar üretimden gelen güçlerini kullanarak seslerini duyurabilirler. Çünkü burada işçilerin kazanılmış hakları ihlal ediliyor. Hukuk devleti ihlal ediliyor.
Maden Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Torun:
MADENCİLİK KATME DEĞER SAĞLAR
Türkiye’de maden izinleri Maden Kanunu hükümleri çerçevesinde verilir. Ancak 2012’de çıkarılan genelge ile tüm madencilik izinleri Başbakanlık’a bağlandı. Bu genelge hukuki ve demokratik değildir.
‘Ben yaptım oldu’
Çünkü bir genelge kanunun üzerine çıkamaz. Başbakanlık gerekçesiz ret işlemleri yapmıştır. Artık burada subjektif değerlendirmeler söz konusu olmuştur. Yapılanları doğru bulmuyorum. Madencilik sektörü ülkelerin kalkınması için öncelikli katma değer sağlayan alanlardır. İnsanların iş aradığı bir ülkede iş imkânı sağlayan işletmelerin önüne taş koyup, ‘Ben yaptım oldu’ derseniz, bu doğru olmaz.
Maden Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Torun:
EN FAZLA İŞÇİLERİ OLUMSUZ ETKİLİYOR
İşsizlik yüzde 10’ları geçti. İşsizlik bu kadar yüksekken birde keyfi uygulamalar yüzünden 1200 kişinin işini kaybedecek olması iyi bir şey değil. Bu hem işçi hem de işveren açısından iyi değil. Yasadışı engellemeler en fazla işçileri mağdur ediyor. Bu insanlar işsiz kalmaları halinde İŞKUR’dan işsizlik tazminatı alabilirler.
ULUSAL ÇIKARLARA TERS
DİSK Genel Sekreteri Tayfun Görgün:
Türkiye madencilik politikalarını gözden geçirmelidir. Keyfi uygulamalar yerine, ulusal çıkarları, madenciliğin gelişmesi esas alınmalıdır. Hükümet, madenciliği geliştirmek yerine onu geliştirmeye çalışan işletmelere keyfi uygulamalarda bulunuyor. İstihdam kayıplarına neden olacak işler yapıyorlar. 1200 kişinin ekmeğiyle oynuyorlar.
İŞÇİYE GÖRÜLMEMİŞ SOSYAL HAKLAR
Koza Altın İşletmeleri’ndeki tüm maden işçilerine 3 ayda bir yarım maaş ikramiye, yılda iki ton kömür veriliyor. Çocuğu ilkokula gidenlere 500 ile 800 lira arasında yardım yapılırken tüm personele bireysel emeklilik imkanı sağlanıyor.
Koza Altın İşletmeleri Genel Müdür Yardımcısı Cemalettin Çetin, taşeron hizmeti aldıkları işletmeler ve bunların aileleriyle birlikte ortalama
10 bine yakın kişinin mağdur olacağını söyledi. Çetin, Koza Altın İşletmeleri’nde görevli tüm maden işçilerinin sendika garantisinde, yıllık iki maaş ikramiye aldığını belirtti.
Koza Altın İşletmeleri’nde işçilerin sosyal hakları şöyle:
- Tüm maden işçilerine 3 ayda bir yarım maaş ikramiye.
- Tüm maden işçilerine yılda bir kez 2 ton kömür.
- 5 yılını dolduran personele 2 Ata lira, 10 yılını dolduran personele 3 Ata lira, 15 yılını dolduran personele 4 Ata lira, 20 yılını doldurana da 6 Ata lira.
- Tüm maden işçilerine 1 Cumhuriyet altını evlilik hediyesi.
- Çocuğu anaokulu, ilkokul ve ortaokulda öğrenim gören personele yıllık 500 lira, lise ve dengi okullarda okuyan her bir çocuk için yılda 600 lira, üniversite ve yüksek lisansta okuyan her bir çocuk için 800 lira yardım.
- Ramazan Bayramı’nda 100 liralık hediye çeki.
- Kurban Bayramı’nda 400 lira yardım.
- Vardiya zammı. 2014 Ocak ayından itibaren öğleden sonra vardiyası için yüzde 10, gece vardiyası için yüzde 12 zam.
- Tüm personel için bireysel emeklilik imkanı. Her işçinin ödenecek katkı payının 80 lirası şirket tarafından ödeniyor.