T24 yazarı Füsun Sarp Nebil, 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonundan sonra yazılı ve görsen medyada oldukça tartışılan kriptolu telefonlarla ilgili önemli bilgilerin ve tespitlerin yer aldığı bir yazı kaleme aldı.
T24 yazarı Füsun Sarp Nebil, 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonundan sonra yazılı ve görsen medyada oldukça tartışılan kriptolu telefonlarla ilgili önemli bilgilerin ve tespitlerin yer aldığı "6.Operasyonun konusu olan kriptolu telefon dinleme muamması, çelişkiler, teknik nüanslar..." başlıklı bir yazı kaleme aldı. Nebil, "1 yıldır okuduğumuz haberlerin içinde ciddi çelişkiler ve teknik yanlışlıklar görülüyor." dedi ve gazetelerde çıkan çelişkileri ve muammaları inceleyip özetleyen bir yazı yazdı.
İŞTE FÜSUN SARP NEBİL'İN O YAZISI
6.Operasyonun konusu olan kriptolu telefon dinleme muamması, çelişkiler, teknik nüanslar...
1 yıldır bazı yayın organlarında, sürekli "Kriptolu Telefonlar Dinlendi" başlıklı haberler görüyoruz. Kriptolu telefonların dinlenmesi ile kastedilen, Genelkurmay Başkanı dahil, üst düzey Türk yöneticilerine MİT tarafından verilen ve Tübitak tarafından geliştirilen "Kriptolu Telefonların" dinlenmiş olması. Dolayısıyla son derece ciddi bir konu. Muhtemelen ulusal güvenliğimizi de tehdit eden bir durum. 1 yıldır okuduğumuz haberlerin içinde ciddi çelişkiler ve teknik yanlışlıklar görülüyor. 2015'e girerken, okuyucularımız için bunları inceledik ve özetledik.
Bu sabaha, TİB ve TÜBİTAK’tan 28 kişinin “telefon dinlemeleri” nedeniyle yapılan gözaltına alınması operasyonu ile uyandık. Bu operasyon uzunca bir süredir, gazetelerde dillendirilen bazı iddialar nedeniyle beklenen bir operasyondu. Ama çeşitli çelişkileri de beraberinde getiren bir durum olduğu görüşü hakim. Bunları inceledik.
Yeni Kripto Telefonlar Hazır
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık'ın 2 hafta evvel yaptığı açıklamaya göre, TÜBİTAK'ın yeni ürettiği kriptolu telefonlar yılın ilk günlerinde İstanbul'da Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun onayından geçti. Işık'ın verdiği bilgiye göre yeni telefonlar, daha önceki kriptolu telefonlarda tespit edilen korsan yazılımlardan temizlendi. Işık, "Kriptonun güvenliğini 3 katına çıkardık" dedi. Işık, yeni üretilen telefonda Linux tabanlı bir yazılım kullanıldığını söylüyor:
"Eski Telefonlarda bazı korsan satırlar tespit ettik. Korsan satırlar, yazılımda. Mesela şifreyi tutan, saklayan bir yazılım koymuşlar öncekinde. Şimdi onların hepsini temizledik, kriptonun güvenliğini üç katına çıkardık ve yazılımı komple satır satır elden geçirdik. Linux tabanlı bir yazılımdır bu da ama yazılım komple yenilendi desek doğru."
Işık 164 kişinin kullandığını söylediği eski telefonların hem kriptolu, hem de kriptosuz konuşmaya uygunken yeni telefonların sadece kriptolu görüşmelere uygun olduğunu belirtti ve yeni kriptolu telefonların teslim edilmesinden sonra amacın vatandaşlara yönelik kriptolu telefon üretmek olduğunu ve bu konuda bir teşvik çağrısı bulunduğunu da açıkladı :
"2016'nın Haziran'ında projenin bitmesi gerekiyor. Ondan sonra ne kadar sürede ticarileşir onu bilmiyorum"
Kriptolu Telefonu Nasıl Dinlemişler Muamması
Bugünkü açıklamaların belli başlı noktaları bu şekilde; Ama bu haberdeki; “güvenliği 3 kata çıkardık” cümlesi hayli ilginç geldi. Bu 3 kat nasıl hesaplanmış bilemiyoruz. Mesela neden 2 kat değil de, 3 kat? Bunu soruyoruz çünkü, 1 seneden bu yana yayınlanan tüm kriptolu telefonlar dinlendi haberleri çelişkili ya da abartılı. Ya bilgisiz birileri tarafından yazılıyor, ya da amaçlı yazılan haberler bunlar.
Örneğin burayı tıklayarak ulaşacağınız, A Haber’de yayınlanan haberde “şifreler bir bir denenerek çözülmüş” gibi bir ifade var ki, "akla zarar". Buna ya gülünür ya da “herhalde bahsettiği şey Kripto Telefon değil” denilebilir. Bunu söyleyenleri, en iyisi Amerikan gizli servisi NSA ile İngiliz gizli servisi GCHQ'ya havale edelim. Demek ki NSA ya da GCHQ yeterince akıllı değiller ki, şifreleri birbir denemek yerine senelerdir, cihazlara sızmaya çalışıyorlar[1].
Abartılı ya da yanlış dediğimiz haberlerden belli başlılarını, yazımızın en altında okuyucularımız için özetledik. İçlerinde linkler de var. Merak edenler haberlerin orjinallerini de okuyabilirler.
Kripto Telefon Nedir? Nasıl Çalışır?
Haberlerdeki çelişkileri daha iyi anlatabilmek için kısaca "teknik anlamda kripto telefon" nedir ona da bakalım[2];
Kripto, ingilizce "crypto" kelimesinden alınma ve "şifre" anlamına geliyor. Yani kripto telefon demek şifreli haberleşen telefon demektir.
Kripto telefonlar, elektronik takibe karşı güvenlik sağlamak için geliştirildiler. Kripto telefonlar, sinyalleri şifreleyerek, her türlü dinlemeyi engellerler. Kripto telefonun çalışması için her 2 uçta da kriptolu telefon cihazı olması gerekir (bu nokta önemli).
Bu telefonların içinde, şifrelemeyi ve çözümü yapacak bir şifreleme işlemcisi bulunur. İşlemcinin içinde 2 algoritma bulunur. Bir tanesi anahtar için anahtar değişim protokolü, diğeri ses şifreleme için simetrik anahtar algoritması. Bu ikili algoritma ile telefonlar karşılıklı olarak teyitleşme kodları yollayarak konuşmayı sürdürürler. Eğer bu kodda bir tutarsızlık varsa, araya biri girdi anlamına gelir ve görüşme yapılamaz.
Kodlar, her telefon görüşmesi için özel üretilir ve konuşma bittiğinde silinir.
128 bitlik bir AES şifrelemeyi deneme-yanılma yöntemiyle çözmek için 2126.1 ve 256 bitlik bir AES şifrelemeyi çözmek için 2254.4 olasılık denemek lazım. Bunu şöyle ifade edelim; bu kadar sayıdaki olasılığı denemek için bir kaç milyar yıl gerekiyor[3].
Bu nedenle dünyada hiçbir devlet araya girerek kriptoyu çözmeye çalışmıyor. Kriptolu haberleşme pasif araya girerek değil ancak telefon gibi görüşme yapılan cihazlara yüklenecek böcek yazılımlar vasıtasıyla kriptosuz halde iken yakalanabilmekte ve dinlenebilmektedir. Bu nedenle, NSA gibi kurumlar kriptolu haberleşmeyi dinleyebilmek için milyonlarca bilgisayara zararlı yazılım yüklemeyi planlanmış ve belki de daha fazlasını gerçekleştirmişlerdir.
Tübitak'ın Cep Telefonu MilCep K1-K2
Şimdi sizlere gösterelim; burayı tıklayarak detayına ulaşabileceğiniz ve sağ tarafta resmini gördüğünüz, TÜBİTAK tarafından geliştirilen ve üretilen kriptolu cep telefonundan bahsediyoruz. Türkiye bu telefon ile "Kriptolu cep telefonu üretebilen 6 NATO ülkesinden biri haline gelme" gururunu duyuyor.
Daha fazla detay isteyenler buraya da bakabilirler.
Bu sayfada verilen bilgilere göre, cihazın çalışma sistemi şöyle: Görüşme başlangıcında iki cihaz karşılıklı olarak birbirlerinin sertifikalarını kontrol edip tek kullanımlık kripto anahtarını oluşturuyor. Anahtar oluştuktan sonra, cihazın mikrofonundan alınan ses, matematiksel fonksiyonlardan oluşan kripto algoritmalarıyla verilere dönüştürülüyor. Matematiksel bilgiler ses kanalından değil, GSM şebekesinin veri kanalından diğer cihaza aktarılıyor. Aktarılan cihazdaki kripto anahtarı, bu matematiksel verileri tekrar sese dönüştürüyor.
Görüşme sonlandıktan sonra iki tarafta da kullanılan kripto anahtarı siliniyor. Dinlenilmeye çalışılan cihazın kripto anahtarı elde edilemediğinden, kriptolu veriler çözülemiyor.
Ulusal Basında Son 6 Ayda Yayınlanan Kriptolu Telefonlar Dinlendi Türü 20 Kadar Haberdeki Yanlış ve Çelişkiler
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile oğlunun bant kayıtları sızdıktan sonra başlayan "kriptolu telefonlar dinlenmiş" tartışmaları, daha sonra yerini gazete haberlerine bıraktı. Olayı bu haberlerden takip ediyoruz ve anlamaya çalışıyoruz.
Bu haberler son 1 yıldır sürüp, gidiyor (biz son 6 ayın haberlerine baktık). Orwell’in 1984’ünü anımsatır şekilde, birisi bir haber veriyor, sonra öbürü o haberi "yok o dinlememiş" deyip değiştiriyor, sonra bir başkası haberi ters-yüz edip, başka şekilde veriyor; rakamlar değişiyor, dinlenenler değişiyor, dinleme yöntemi değişiyor, dinleyenler 4 kurum oluyor sonra bir kurum oluyor vsvs..
Ama kriptolu telefon dinlemesi yapılmış ise, ucu ulusal güvenliğe gidebilecek bir durum. Çünkü dinlendiği söylenen insanlar bu ülkenin başbakanı, genel kurmay başkanı gibi insanlar. Diğer konular bir yana, bu görüşmelerin bazılarında mutlaka ulusal güvenlik vardır. Bu nedenle, ülkedeki herkesi ilgilendiren bir konu ve karanlık noktaların aydınlatılması lazım.
Ama "ne olmuş anlayalım bir?" türü bir tarama yaptığınızda, son 6 ayın haberlerinde önemli çelişkiler var. İncelediğimiz haberler ve linkleri, okuyucularımızın kendilerinin de görmesi için en alta ekledik. O haberlerdeki önemli detaylardaki çelişkileri --merak edenler için-- özetleyerek buraya aldık, bakın hangi konularda karmaşa var :
1. Bakan Fikri Işık sözleriyle, kriptolu telefon sayısı uzun süre 164 olarak veriliyor. Sonra bu sayı nedense 161'e düşüyor.
2. Dinlenen telefon sayısı 80 ile başlıyor, 76’ya ve en son 31’e kadar düşüyor.
3. Önceleri, sadece Tübitak suçlanırken, daha sonra 3-4 ay, daha fazla kuruluş yani TİB, Tübitak, Yargı ve Emniyet ortak çalışmış ifadeleri kullanılmış. En son TİB’de tek başına dinleme kabiliyeti var ve dinlemiş ifadesi var.
4. İlk başlangıçta "Tübitak yazılımda açıklık bıraktı, dinleme buradan yapıldı" denilirken, sonra 3 kurum, daha sonra 4 kurum beraberce çalışarak dinlediler, dedikten sonra bakan Fikri Işık suçlamayı büyütüyor ve "Amerika ve Almanya ile işbirliği yapılmazsa, parallel örgüt kriptolu telefon dinleme yapamaz" diyor ama son olarak 16 aralık günü Türkiye gazetesinde "Kriptolu telefonları TİB dinledi" haberi yer alıyor.
5. Önce "Abdullah Gül dinlenmiş", "Genel Kurmay Başkanı, Kuvvet Komutanları dinlenmiş" ibaresi var. Sonra bunlardan hiç bahsedilmiyor.
6. Kimlerin dinlendiği konusunda bir türlü uzlaşma sağlanamıyor. Zaten "şu dinlenmiş, bu dinlenmiş"haberleri bir kıvılcım gibi parlıyor ve sönüyor. Bunlara dair detayları --yani bu dinlemelerle nereye varılmış vs--, "bu dinlemeler konusunda bir işlem yapılmış mı?" bilemiyoruz.
7. İlk dönem haberlerinde, aylarca-yıllarca dinleme var deniliyor ve hatta Erdoğan 21 ay, Taner Yıldız 3,5, Gül 2 yıldır dinlenmiş diye süre de veriliyor. Ama son bilirkişi raporuna göre 2013 eylül-aralık arasında 3 ay boyunca dinleme yapılmışa dönülüyor.
8. Aynı konuda başka bir çelişki, kriptolu telefonların 2012 sonunda dağıtılmış olması. Buna karşın olaylar 2013 sonunda patlak verdi. Yani kriptolu telefonlar en fazla 1 sene dinlenmiş olabilir. Daha uzun dinlemeler için nasıl ya da ne düşünülmelidir?
9. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık 2014 eylül ayında, “kriptolu telefonlar dinlenemez”derken, 3 ay sonra 2014 aralık ayında “kriptolu telefonlar dinlenmiş” diyor.
10. İlk haberlerde inceleme ve tespiti Tübitak yaptı denirken, aralıktaki haberde, Gölbaşı Savcılığının 8 bilirkişisinden bahsediliyor.
11. Önceleri bilirkişilerin/uzmanların yaptığı inceleme için süre olarak "2 ay" denilirken, en son "3 ay"da karar kılıyorlar. Ancak dikkatli bir gözle ve hesaplayarak bakarsanız, gazetelerdeki tarihlere göre bilirkişilerin, bu raporu 1 ay içinde yazmış olmaları lazım. (Çünkü, Gölbaşı Savcılığındaki TİB soruşturması Nisan sonu Mayıs başında başladı, Savcılar soruşturma kapsamında yedek almak için Haziran ayının başlangıcında TİB’e gittiler, bilirkişiler Temmuz ayında göreve başladı, 10 ağustos 2014 tarihli Sabah gazetesine göre bilirkişiler raporu Gölbaşı Savcılığı'na göndermişler)
12. İlk dönemdeki açıklamalardan birisi, kriptolu telefonların içine kayıtlar alındığı ve güncelleme bahanesiyle telefonların toplanarak bu kayıtların içlerinden alındığı şeklinde. Bu da ilginç; burada 3 soru var; Güncellemeler, bu kadar sık yapılıyor muydu? Ya da yukarda resmini gördüğünüz telefonun neresine ne kadar bilgi kayıt edilebiliyor? Son soru da şu; Madem kayıtlardan alınan bilgiler var, 17 aralık sabahındaki Tayyip Erdoğan ile oğlu arasındaki görüşmenin kayıtları telefondan ne şekilde çıkarılmış, o arada, onların telefonlarında güncelleme yapılmış mı?
13. Ankara Cumhuriyet Savcılığı, dönemin YARSAV Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu’nun şikayeti ile 2009 yılında, “TİB’de kriptolu telefon dinleme kabiliyeti var mı?” diye Ankara Cumhuriyet Başsavcısı 2 kere baskın ve detaylı bir çalışma yaptı[4][5]. Bir kayıt bulunamadı. O dönem AKP’nin ileri gelenlerinden Salih Kapusuz da “AKP'li Kapusuz: TİB yasadışı dinleme yapmaz” açıklaması yapıyordu. (Bkz : Kapusuz: TİB yasadışı dinleme yapmaz). Bu dönemin savcılık raporu, Gölbaşı Savcılığına verilen rapor ile karşılaştırıldı mı?
14. İmajı alınan sunucu sayısı eylülde Habertürk'e göre 2200, 2 hafta önce Milliyet Gazetesindeki 2 milyar saat kayıp haberinde 1300 sunucu denildi. Bir ara 1800 sunucudan bahsedildi. Hangisi doğru?
15. TİB’de neler bulunduğu konusunda da mutakabat yok. Birileri "şunlar bulundu" diyor, diğerleri "bunlar bulundu" ya da "şu kadar sunucu, bu kadar sunucu" diyor vsvs..
Görüldüğü gibi bu haberlerde çelişkiler var. Bazı açıklamalar teknik anlamda "nasıl yani?" diye sorduruyor. Üstelik 6 ay gibi kısa bir sürede, bu kadar çelişkili haber yayınlanması, durumu daha karmaşık hale getiriyor. Ama haberleri okuyan, teknik bilgisi olmayan ya da gün gün okuyup analiz etmesi gerekmeyen kişiler ise, bu teknik "nasıl yani?"lerin önemi kalmıyor tabi ki..
Bunlara bakarken, "acaba gazeteciler mi anlamadığı bir konuda haber yazmış?", yoksa "açıklama yapanlar, mesela Bakan Işık birileri tarafından yanıltılmış mı?" ya da "haberlerin bazıları amaçlı mı verilmiş?" diye düşünüyoruz. Ama bunların ortalamasını alıp, şu soruları ortaya atıyoruz. Kamuoyunun bu soruları öğrenme hakkı var. Çünkü kriptolu telefonlar sadece dinlenenleri değil, ulusal güvenliği tehdit altına atmış olabileceği için kamuoyunu da ilgilendiriyor..
Çeşitli Sorular
Bu çelişkiler ve haberler, kafada bazı sorulara yol açıyor. Bu sorulara bakalım;
Kriptolu Telefonların Güvenliğine ve Ulusal Güvenliğe Dair Sorular
1. Yayınlanan ses kayıtlarının hangileri, kripto telefonlarla yapılmış? Yani kriptolu haberleşme sistematik bir dinlemeye mi uğradı?
2. Ya da yukarıda verdiğimiz paragrafta, Fikri Işık, kripto telefonların, kriptolu ya da kriptosuz kullanılabildiğini belirtiyor. Bu durumda, yapılan dinlemeler, kriptolu-kriptolu görüşmelerinden mi alınmış, kriptolu-kriptosuz görüşmelerden yapılan dinlemeler de var mı?
3. Kriptolu telefonlar dinlenmişse, acaba ulusal güvenlik açığı doğmuş mu?
4. İlk kriptolu telefonları dağıtan merci Tübitak değildi, MİT idi. Burada MİT ile ilgili bir şey duymuyoruz. MİT bu kriptolu telefonları dağıtırken, güvenliğini incelememiş mi?
5. Ya da daha ilginci, telefonun NATO standartlarında SCIP protokolünü kullanan bir telefon olduğu belirtiliyor. Eğer korsan yazılım ya da açık varsa, NATO standartlarını nasıl sağlayabildi?
6. Kripto çözülmüş ise nasıl çözülmüş? Türkiye’de mi çözülmüş? Ya da dünya üzerinden başka bir yerde çözülmesi mümkün müdür?
7. Yeni üretilen kripto telefonların güvenliğinden nasıl emin olunuyor? 3 Kat daha güvenli olduğu nasıl biliniyor? Mesela yeni telefonun Linux tabanlı olduğu söyleniyor ama ilk hali de Linux idi. Aradaki fark nedir?
İçerikle İlgili Sorunlar
8. Aralık ayındaki haberlerde, savcılık ses incelemesine izin vermedi deniliyor. O zaman TİB’de ses dosyaları olması lazım. Bu kayıtlar var mıdır? Konunun öznesi bu kayıtlar olmasına karşın, bu kayıtlardan hiç bahsedilmiyor.
9. İçerik incelemesi; Savcılık içerik incelemesi konusunda da “sonra yapılabilir” diyor. O zaman kriptosu çözülmüş bir ses kaydından bahsediliyor. Ama bilgi çıkışı olmadı deniliyor. O zaman TİB’de bu kayıtlar var mıdır? Yoksa nasıl çıkarılmıştır, tespiti yapılmış mıdır?
10. TİB pasif dinleme yapıyor diye biliyoruz. Ama kriptolu telefonunun pasif araya girme yöntemi ile dinlenmesi mümkün değil. TİB’in, bu nedenle, sadece Tübitak kriptolu telefonlarını değil Skype, Viber, Tango vb. kriptolu haberleşme görüşme sağlayan uygulamaları da takip edemediği, yine bu nedenle, Twitter, Facebook Gmail vb. şifreli haberleşme ile çalışan uygulamaları da takip edemediği şeklinde bir bilgimiz var. Bu bilgi yanlış mıdır?
Hukuki Durumla İlgili Sorular
11. Kriptolu telefonlar için Bakan Işık "bazı korsan satırlar tespit ettik" diyor. Normal şartlar altında, suç işlenmişse, bu telefonların savcılığa teslim edilmesi gerekmez mi? Bu şekilde inceleme "yetkisiz" olmuyor mu? Ya da inceleme yapıldığında ve satırlar kaldırıldığında, acaba delil karartma yapılmış olmuyor mu?
12. TİB kriptolu telefonu dinlemiş ise, ortada bir mahkeme kararı var mı? Yoksa, bu karar olmadan nasıl dinlendiğine dair bir tespit var mı? TİB bu konuda hangi suçları işlemiş?
13. Yabancı ülkelerin karışmış olabileceği belirtiliyor. Bu konuda bir işlem yapılacak mı?
Sonuç Nedir?
14. İçerik incelemesi denilmesinin bir yorumu da, kriptosu çözülmüş bir ses kaydı var demek ki. Peki bu kriptolu telefonlarda güvenlik sorunu varsa, bununla ilgili hangi işlem yapıldı?
15. 1 yıldır inceleme sürüyor. Bu incelemelerin sonuçlarının basında yayınlanan, belki yanlış, belki amaçlı haberler yerine kamuoyuna resmi ve daha net bir açıklama yapılması gerekmez mi?
16. Bütün bu dinlenen kişilerin, neden dinlendiğine dair ve bu dinlemelerden sonraki aşamalar hakkında daha detaylı bir rapor yayınlanacak mıdır? Kamuoyu ve en azından dinlendiği belirtilen kişiler bunu beklemektedir.
Bu ve bunun gibi sorular için kamuoyu açıklama beklemelidir.
Haberler - Haberler
Anlayacağınız herhalde çok teknik bir konu olduğu için, hala bir şeyler yerli yerine oturmamış, bir iddiada bulunacaklar ama neyi, nasıl söyleyeceklerini, ya da neresinden yakalayacaklarını bilemeyenler var gibi bir görünüm sergileniyor. Kısacası çok soru ve kafa karışıklığı var. "Bir şöyle, bir böyle" denildiğini görüyoruz.
Ama bir daha söylüyoruz, bu konu çok önemli, halkı da çok yakından ilgilendiren bir haber, "birilerinin telefonları dinlendiği" için değil ama "ulusal güvenlik" açısından. Ciddiyetinin de, kulaktan dolma ya da amaçlı haberlerle altüst edilmesini de doğru bulmuyoruz;
Son 6 ayda, “kriptolu haberler dinlendi” başlıklı haberleri taradık ve bakın nasıl bir liste çıktı; İlk söylenebilecek şey, haberler ağırlıklı olarak hep aynı yayın kuruluşlarında yer alıyor ve haberlerde ciddi çelişkiler var. Yukarıda çelişkilerini özetlediğimiz haberleri merak edenler için aşağıya sıraladık; (linkleri içinde bulabilirsiniz);
TEMMUZ haberlerinin özeti:
TİB-MİT-Emniyet-YARGI beraber dinlemiş. Tübitak Suçlu. Kayıtlar Telefonlarda Depolanmış, Güncelleme ile Alınmış. IMEI Üzerinden Dinlenmiş. Genel Kurmayın kendi şifrelemesi bile kırılmış, işe yaramamış
1. 23 temmuz tarihinde Sabah gazetesinde yayınlanmış haberde, Kripto'da Sinsi Oyun başlığı altında. TİB, MİT, Emniyet beraberce dinlemiş deniliyor. Yüksek düzeyli insanların kriptolu telefon kullanması teşvik edildi denilirken, önce Tübitak'ta bir kadrolaşma olduğu, bu kadronun "kriptoların çözümü için sertifikasyon geliştirdiği ve tescillediği" ve sonra güncelleme bahanesiyle telefonlara kayıt yazılımı yüklendiği belirtiliyor. Sonra da yine güncelleme sırasında bu kayıtlar ustaca dışarı alınmış (yani bu durumda, kayıtlar telefonların kendisinde depolanmış, bunu söylemek bile bu işten çok uzak birilerinin hikaye uydurduğu anlamına geliyor) ..
Bu arada bu haberde, Genelkurmay'ın özel önlem aldığı ve kriptoların birbirini tanımasını sağlayan sertifikasyonu paralel yapının kontrolündeki TÜBİTAK'tan edinmediği ve kendi sertifikasyonunu geliştirdiği, ama bu önlemin işe yaramadığı yani şifrenin kırıldığı notu var.
2. 19 Temmuzda Star Gazetesinde Kriptolu telefonları IMEI'den dinlediler başlıklı haberde; Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık yaptığı açıklamada
"Telefonlar, IMEI numaraları ve kripto şifreleri Tübitak tarafından, Emniyet ve TİB’deki paralel ekiplere verilerek dinlendi; verilerin nereye servis edildiğini araştırıyoruz. Yeni kriptolu telefon yapıyoruz. Yıl sonunda biter" diyor. Işık, kripto yazılımında bazı korsan satırlar bulunduğunu, kriptoları yazan iki kişiden birinin ise 17-25 Aralık günlerinde felç geçirdiğini söylerken, hedefin askeri ve stratejik birimler olduğunu söylüyor. Işık haberin devamında :
"Kriptoyu dinleyen içeriden: Dışardan bu kriptolu telefonu dinleme şansı yok, bunu biliyoruz. Ama hırsız evdeyse ne yapacaksınız? Hırsız evde. Kriptolu telefon nasıl dinlenir, kriptoyu yazanlar belli güvenlik açıkları bırakırlar veya kriptonun sertifika ve şifrelerini, güvenlik kodlarını başka yere aktararak dinleyebilirler.
TÜBİTAK’ta üretilen 164 kriptolu telefon, Cumhurbaşkanı’ndan Başbakan’a, Genelkurmay’dan MİT’e, bakanlardan Anayasa Mahkemesi Başkanı’na kadar devlet büyüklerine verilmişti. 80 telefonun dinlendiğini biliyoruz; başından beri..." diye devam ediyor ve IMEI numaralarıyla dinlendiğini söylüyor.
3. 24 temmuzda Yeni Şafak’tan Abdulkadir Selvi bir köşe yazısı yazmış. Bu yazıdaki bilgiler Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık’dan alınmış. Bakan dinlemeleri önce Tübitak zannettikleri ama sonra TİB'in yaptığını anladıklarını belirtiyor ve rakam veriyor, Tübitak uzmanlarının TİB’deki incelemelerinde kriptolu 164 telefondan 80"inin düzenli dinlenildiği tespit edilmiş.
Cumhurbaşkanı Gül % 99.9, Başbakan Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Özel dinlenmiş. Ama TİB'deki kayıtlar silinmiş diyor. Buna karşın, telefonların kendi hafızalarına kayıtlar yapılmış, sonra bu kayıtlar ordan güncelleme sırasında alınmış diyor.
O tarihte tespitlerini savcılığa vereceklerini ve casusluk soruşturmasının açılacağını belirtiyor.
AĞUSTOS haberlerinin özeti :
"Olay % 99.9 Böyle Oldu" İfadesi ile Tahminler Üzerinde Konuşuluyor; Tahminler şöyle devam ediyor; "Yurtdışı Bağlantı var. Cumhurbaşkanı, Başbakan, Genel Kurmay Başkanı ve diğerleri dinlenmiş. TİB ayağı olmalı. TİB Diskleri silmiş. 80 Telefon Dİnlenmiş. Başbakan Daha Çok Şey Biliyor
4. 9 ağustosta ise Star Gazetesindeki habere göre, Bilim ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, paralel yapının 164 kriptolu telefonu dinlediğini söyledi. Dinlenenler arasında cumhurbaşkanı, başbakan ve Genelkurmay başkanın da olduğuna dikkat çeken Işık,
“TÜBİTAK’taki bilgi TİB’e ulaştırılmasaydı TİB’in kriptolu telefonu dinleme şansı yok. Verilen uçtaki kişiye de kriptolu telefonun şifresi verilmezse yine yapılamaz. Bir kriptolu telefonu dinleyebilmek için, TÜBİTAK, emniyet ve TİB ayağının olması lazım. Hatta yargı ayağının olması lazım. Bu yapıyı da ancak örgüt kurup yapabilir.
Yabancı istihbaratlarla ilişkide oldukları kanaati bizde çok fazla. Hadi Başbakanı siyasi hedefler doğrultusunda dinlediniz. İyi de genelkurmay başkanını, Dışişleri Bakanlığı’nı, MİT Müsteşarı’nı, Cumhurbaşkanlığını, Anayasa Mahkemesi Başkanını niye dinliyorsunuz. Dolayısıyla bunların dış bağlantılarının olmaması mümkün değil.” şeklinde devam etti. Işık, TİB'deki disklerin silinmesi ve cumhurbaşkanının dinlenmesi konusunda da şu bilgileri verdi:
“164 kriptolu telefon var. Diskleri silmişler, ama silerken silemedikleri uç kısımlar kalmış. Tam uçtaki bilgiler çekildiğinde tam 80 tane kriptolu telefonun IMEİ no’sunun kayıtlı olduğunu gördük. Genelkurmay Başkanı, Başbakan, Anayasa Mahkemesi Başkanı gibi önemli kurumlar var. Rast gele 80 no varsa 164 telefonun tamamının numarası girilmiş olmalı ki ancak bunları silmişler.
Yani yüzde 99.9 ihtimalle olay böyle. Cumhurbaşkanıyla Başbakanın yaptığı görüşme dinlendiyse, bu Cumhurbaşkanının dinlendiği anlamına gelir. Şu kesin: 164 kriptolu telefonun imei no’sunu sadece TÜBİTAK bilir. Eğer bunlara TİB’in kayıtlarında rastlanıyorsa demek ki TİB ile TÜBİTAK arasında organik bağ var. Bu aradaki bağı emniyetçilerin kurduğu belli. Yargıyı ne kadar kattılar bilemiyoruz. Şu İMEİ no’lu kritpolu telefonlar uç verildiği IP adresi, gönderen ve gönderilen, kime ait, hangi ülkede kim kullanıyor ortaya çıkar”
5. Yine 9 Ağustos tarihinde Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık’ın açıklamalarına dayanarak Milliyet’te "Devletin Zirvesine Yeni Kriptolu Telefon haberi" yapılıyor. Işık, TBMM’deki özel sohbetinde Cumhurbaşkanı başta olmak üzere devletin zirvesinin kriptolu telefonlara rağmen dinlenmesine ilişkin kesin verilere ulaştıklarını belirterek,
“TİB üzerinden dinleniyormuşuz. Şebeke halinde çalışmışlar. Kriptolu telefonu dinleme şansları yoktu. Yani TÜBİTAK’taki bilgi TİB’e ulaştırılmasaydı, TİB’in onu dinleme şansı yoktu. Verilen uçtaki kişiye de kriptolu telefonun şifresi verilmezse yine yapılamaz. Bir kriptolu telefonu dinleyebilmek için, TÜBİTAK emniyet ve TİB ayağının olması lazım. Hatta yargı ayağının olması lazım. Bu yapıyı da ancak bir örgüt kurup yapabilir” diye konuşuyor ve “Yabancı istihbaratlarla desteği var mı?” sorusuna,
“Yabancı istihbaratlarla ilişkide oldukları kanaati bizde çok fazla. Niye çünkü şöyle düşünün; Hadi Başbakanı siyasi hedefler doğrultusunda dinlediniz. İyi de Genelkurmay Başkanı’nı niye dinlediniz? Dışişleri Bakanlığı’nı niye dinliyorsunuz veya MİT Müsteşarı’yla senin ne işin olabilir? MİT, devletin gizli kurumu. Milli Savunma Bakanlığı’na niye dinliyorsunuz? Cumhurbaşkanlığı’nı niye dinliyorsunuz? Anayasa Mahkemesi Başkanı’nı bile niye dinliyorsunuz? Dolayısıyla bunların dış bağlantılarının olmaması mümkün değil” yanıtını veriyor. Işık, “kanıt var mı elinizde” sorusuna karşılık da,
“Emareleri yargı ortaya çıkaracak” cevabını veriyor. Işık, TÜBİTAK’ın 164 kriptolu telefonun dinlendiğini belirtirken, şunları belirtiyor :
“164 kriptolu telefon var. Diskleri silmişler, ama silerken silemedikleri uç kısımlar kalmış. Tam uçlara gidememişler. Tam uçtaki bilgiler çekildiğinde tam 80 kriptolu telefonun IMEI nosunun kayıtlı olduğunu gördük. Orada Cumhurbaşkanı yok ama Başbakan, Genelkurmay Başkanı, Anayasa Mahkemesi Başkanı gibi önemli kurumlar var. Rastgele 80 numara varsa 164 telefonun tamamının numarası girilmiş olmalı ki, ancak bunları silmişler.
Yani yüzde 99,9 ihtimalle olay böyle. Şu kesin 164 kriptolu telefonun imei numarasını sadece TÜBİTAK bilir. Eğer bunlara TİB’in kayıtlarında rastlanıyorsa demek ki TİB ile TÜBİTAK arasında organik bağ var. Bu aradaki bağı emniyetçilerin kurduğu belli. Biz, kriptolu telefonların dinlendiğini biliyorduk ama nasıl, nerede dinlediklerini bilmiyorduk. Niçin dinlediler onu da bilmiyorduk.”
Işık, Başbakan’ın elinde bakanlar olarak kendilerinin de bilmediği bilgiler olduğunu söylüyor.
6. 10 Ağustos Zaman Gazetesi Yakup Saygılı’nın Emniyette Kriptolu Telefonu Çözecek Sistem Yok başlıklı röportajı yayınlanmış. Saygılı satır arasında emniyetin kriptolu telefonları dinleme olanağı yok derken, MİT'in yapabileceğine işaret etmiş.
7. 10 ağustos günü Sabah gazetesi 76 telefon 304 kez dinlendi demişti. Bu haberde 76 telefon 304 işlem yapıldı diyor. 31 kriptolu telefona ait 363 görüşmenin ses kayıtları geri getirildi. Kayıtlar harici hafıza kartı ile dışarı çıkarıldı. TİB’deki casuslar da belirlendi. 8 kişilik bilirkişiler 2 ay boyunca dinlediler deniliyor ama Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’den bu sefer bahsedilmemiş.
EYLÜL haberleri :
Bilirkişilerin Raporu savcılığa gönderildi. Erdoğan 21 ay dinlenilmiş. 76 Telefon Dinlenmiş. Tübitak-TİB-Emniyet-Yargı Birlikte Dinlemiş. Genel Kurmay Farklı Şifreleme Kullanmış ama O da Kırılmış, Bilirkişi 3 Ay İnceleme Yapmış, 2,200 Sunucunun Kopyası Alınmış
8. 4 eylülde, Star haberine göre, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Işık, yeni kriptolu telefonların yazılımının hazırlandığı odaya kendisinin bile giremediğini söyledi.
Şimdiye kadar 164 kriptolu telefondan 76'sının dinlendiğini tespit ettiklerini kaydeden Işık, matematiksel olarak değerlendirildiğinde, bu rakamın da üzerinde telefonun dinlendiği sonucuna varabileceklerini kaydetti. Bu kadar kapsamlı bir dinlemenin ancak TÜBİTAK, TİB, emniyet ve yargıda örgütlenilerek yapılabileceğini anlatan Işık, "Biz bunun için 'paralel örgüt' diyoruz. Böyle bir örgütlenme olmadan, bu telefonları dinleyemezsiniz" dedi.
9. 5 eylül günü bir çok gazetede yine Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Işık’ın açıklamalarına dayanarak kriptolu dinleme haberi yapılıyor. Yalnız bu sefer bakan önceden 80 telefon dinlendi diye bir kaç kez ifade ettiği rakamı Sabah gazetesi gibi 76’ya düşürmüş. Vatan gazetesindeki ilginç bir cümle “matematiksel olarak değerlendirildiğinde bu rakamın (76) da üzerinde telefonun dinlendiği sonucuna varabileceklerini kaydetti”
Bakan, bu kadar kapsamlı dinlemenin TİB, Tübitak, Emniyet ve Yargının beraberce yapabileceğini söylüyor. Posta gazetesindeki ilginç cümleler ise
"Tübitak’ta yapılan kriptolu telefonların yazılımlarında açık bırakıldığını bu yüzden parallel yapı elemanları sayesinde dinlediler" şeklinde. Işık, yeni kriptolu telefonların kimlere verileceğine MGK'nın karar vereceğini söylüyor ama yanısıra Bakan Işık, yine yurtdışı atıfı yapıyor :
24 Ocak 2015 00:18