Diyaloglar üzerine sohbet ediyorduk. Bir arkadaşımız dedi ki: “Avrupa’nın küçük ülkelerinden birisinde diyalogcu bir ailemiz var. Yerlilerle görüşüyorlar, iftara çağırıyorlar. Kurban bayramlarında ve aşure dağıtma zamanlarında güçleri yettiği imkânlar içerisinde herkesin kapısını çalıyorlar.

Bir gün polis teşkilatının en tepesindeki görevli bir hanım tarafından görüşmeye davet ediliyorlar. Masanın üzerinde bütün faaliyetlerini belgeleyen kağıtlar, bir de M. Fethullah Gülen Hocaefendi ile ilgili belgeler var. Bizimkiler kendilerini sorgu odasında zannederek tedirgin oluyorlar. 

Görevli hanım, ‘Gerginliğe ve telaşa gerek yok!  Görevimiz icabı, sizin faaliyetlerinizi takibe aldık. Güzel şeyler yapıyorsunuz. Fikir babanızın Fethullah Gülen olduğunu anlayınca onu da tanımak ve incelemek istedik. Hiçbir yanlış hareketiniz yok. Yalnız bizim polis teşkilatında maalesef bazıları Müslümanlardan nefret duyuyor. Sizinle beraber bu problemi çözmek istiyorum. ‘Bizimle çalışır mısınız?’ diyor. 

“Abla ve eşi kabul ediyor… Bir gün bu hanım, en çok nefret duyan üst seviye birisini, bizimkilerin evine getiriyor. Başörtülü ablamızı görünce, dönüp gitmek istiyor. 

Abla güzel yemekler hazırlamış, onu güler yüzle karşılıyor. O hanımefendi de ona ‘Sabırlı ol… Otur dinle’ diye ikaz ediyor. Yemekler hoşuna gidiyor. Konuşmaları da dikkatini çekiyor. Sonra ‘Benim bazı sorularım var, sormak istiyorum.’ diyor. Abla, ‘Buyur sor’ diyor. O ‘Müslümanlık kadınlara hak vermemiş, erkekler kadınları baskı altında tutuyorlar kadınlara zorla iş yaptırıyorlar.’ diyor. Bu sırada ablanın eşi mutfak önlüğünü giymiş, servis yapıyor, yemekleri çayları getirip götürüyor. Bu durum karşısında polis, fren yemiş araba gibi birden duruyor ve ‘Benim yaptığım da biraz ahmaklık oluyor. İşte durum meydanda. Benim bu sorum çok yanlış! Artık benim başka diyecek bir şeyim yok. Her şeyi, fiilen cevaplayıp hallettiniz’ deyip gidiyor. Böylece diğer nefret edenleri birer birer getirip görüşüyorlar… 

Görevli hanımefendi diyor ki, Türk Konsolosluğu, önce bizi uyardı: ‘Bunlar terörist. Bunların bütün faaliyetlerini durdurun.’ dediler. Fethullah Gülen hakkında da kötü şeyler söylediler. Biz de onun için sizleri takibe alıp inceledik. Meselenin tamamen farklı olduğunu gördük. Daha sonra Konsolosluktan gelenlere: -Bir daha bize içi boş şeylerle ve iftiralarla gelmeyin. Eğer gelirseniz, sizi mahkemeye veririz!’ dedik…

Arkadan ülkenin Başbakanı Hanımefendi ziyaretlerine geliyor. Bizimkiler bir ara kendisine Pangea Matematik Yarışması’nı organize ettiklerini ve ülkemin % 60 öğrencisinin bu yarışmaya katıldığını söylüyorlar. ‘Nasıl olabilir, mümkün görülmüyor?’ deyince, yanında bulunan oğlu ‘Anne ben geçen gün matematik yarışmasına katıldım ya… Doğru söylüyorlar.’ diyor… Malum, Pangea Matematik yarışması, Almanya’daki Hizmetin bir organizesi… Her sene bütün Avrupa ülkelerinde bu yarışma yapılıyor.

Merkezi ABD’de olan insan hakları kuruluşu Advocates of Silenced Turkey (AST), hak ihlallerine uğradığı için ülkesinden ayrılmak zorunda kalanların yaşadıklarını kitaplaştırmaya devam ediyor. Asılsız suçlamalarla hayatı karartılan 3 genç kadının yaşadıklarının anlatıldığı 160 sayfalık "Silent Scream" Kitabı İngilizce olarak Amazon’da satışa çıktı. 

8 ayda hazırlanan kitapta 3 farklı gerçek hikâye bulunuyor. Suçsuzca hapishaneye atılmış bir mağdurun baş gardiyanın tehditlerine direnen mücadelesini, Yunanistan'a geçişini ona ailesine gelen özgürlüğü ama imtihanların devam edişini. Küçük oğlunun hastalığı karşısında şok oluşunu okuyacaksınız bu kitapta. Çocuklarıyla bir arada kalabilmek için akıl almaz zorluklara göğüs geren bir ailenin çektiklerini, küçücük bir kapıcı dairesinde ‘gık’ bile demeden doğum yapan genç kadınla, zulüm ülkesinde dünyaya gelen kimliksiz bebeğinin hikayesini bu kitapta bulacaksınız. Ve Ege Denizi’nin ortasında batan bir tekneyle faciaya dönüşen yolculuğu, o gece pek çok masuma mezar olan Ege Denizi’nin, yüzme dahi bilmeyen genç bir kadının canını muhafaza edişine şahitlik edeceksiniz. 

Silent Scream kitabını, Amazon’dan, temin edilebilir dostlarınıza hediye edebilirsiniz.