Batırılan ve ardından el konulan Samanyolu TV'nin rating rekorları kıran dizisi Küçük Gelin'in senaristi Erkan Çıplak, basında çıkan bazı iddialarla ilgili yazılı açıklama yaptı
Senarist Erkan Çıplak tarafından yapılan basın açıklaması şöyle:
Dün sabah basında “Küçük Gelin” dizisi ile ilgili çıkan haber gerçeği yansıtmamaktadır. Açılan dava şahsım ve yapımcı şirket aleyhine sonuçlansa da verilen karar adil değil tamamen konjonktüreldir.
Biz televizyon kanallarının talepleri doğrultusunda dizi hikayeleri yazar, profesyonel olarak en iyi şekilde işimizi yapmaya çalışırız. Bir sosyal sorumluluk projesi olarak sipariş edilen Küçük Gelin hikayesi, Gaziantep, Diyarbakır ve Siirt gibi şehirlerde alan araştırması yapılarak, bölgeyi ziyaret eden akil insanların raporu incelenerek , UNICEF’in basında geniş yer bulan küçük gelinler hakkındaki makalesi referans alınarak, küçük gelinler ve aileleriyle bizzat görüşülerek oluşturulmuştur. Ayrıca böylesine başarılı bir hikayeyi tek başıma yazmadım, projeyi en başından itibaren her biri mesleğini yıllardır profesyonel bir şekilde ifa eden Erkan Birgören, Betül Yağsağan, Hale Çalap, Ayça Mutlugil, Tuba Altınışık gibi senaristlerle birlikte yazdık ve devam ettik. (Erkan Birgören ve Betül Yağsagan birkaç bölüm sonra Karagül dizisine geçince ekipten ayrılmak zorunda kalmışlardı)
Dizinin rating rekorları kırdığı dönemde yazılı ve görsel basında yer alan röportajlarda da fikrin nasıl ortaya çıktığı ve hikayenin nasıl yazıldığına dair açıklamalar mevcuttur. (Oya Doğan Vatan Gazetesi röportajı, Burcu Sağlam Yenişafak gazetesi röportajı ve birçok internet sitesinde şahsımla ve dizi oyuncuları ile yapılan röportajlar mevcuttur)
İntihal suçlamasına gelince, davacı kişinin hikayesi ile Küçük Gelin hikayesinin “küçük kızın berdel gitmesi” dışında hiçbir benzerliği yoktur. Esasında “berdel” kadim bir konudur, birçok film ve hikayeye ilham vermiştir. Öte yandan herkesin gözden kaçırdığı bir durum var. Davacı Dursaliye Şahan’ın intihal edildiğini iddia ettiği “güvercin” adlı aynı hikayesi için 2011 yılında “Sıla” dizine de dava açmış ve benzerlikten dolayı davayı kazanmıştır. Bakıldığında aynı hikayenin, hem Sıla hem de Küçük Gelin dizi hikayesine benzemesi mümkün değildir, Türk seyircisi her iki dizinin bambaşka hikayeleri olduğunu bilmektedir. Bu da alınan kararın konjonkturel bir karar olduğunun ispatıdır.
Meslek hayatımda 17 yılı devirmiş, özgün ve başarılı projelerde yer almış bir senarist olarak ilk defa “intihal” ile suçlanmak şahsımı derinden yaralamıştır. İlk fırsatta itiraz davası açmakla birlikte, şahsımı intihal etmekle suçlayan ve mesleki kariyerimi zedelemeye çalışan bu kişi hakkında gerekli hukuki mücadelemi ivedi olarak başlatacağım.
Erkan Çıplak / Senarist