Gazeteci Sedat Bozkurt, 'Erdoğan aday olmazsa, yerine kim aday olursa kazanır?' sorusunun AKP çatısı altında ilk kez yüksek sesle dillendirildiğini söyledi. Dar katılımlı strateji toplantılarında tartışılan isimlerden birinin Mansur Yavaş olduğunu anlattı
'Ankara kulislerini iyi koklamasıyla' tanınan gazeteci Sedat Bozkurt, Kısa Dalga'da yayımlanan yazısında gelecek cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimleriyle ilgili AKP içindeki tartışmaları ele aldı.
Millet İttifakı'nda kazanma ihtimali yüksek en az dört aday varken Cumhur İttifakı'nda bir aday bile olmadığını söyleyen Bozkurt, "Devlet Bahçeli 'Adayımız Erdoğan’dır' dedi ve bunu ısrarlı olarak birkaç kez dile getirdi. AKP’deki sessizliği Ömer Çelik bozdu ama o Bahçeli kadar ısrarcı olmadı, bir kez açıkladı, sorulara karşın bunu ikinci kez yapmadı. Bu da kafa karıştırdı" ifadesini kullandı.
Gazeteci, ardından şunları kaydetti:
"AKP’de olmaması gereken aday tartışması yaşanırken küçük ama çok stratejik toplantılarda Erdoğan’ın 'kazanıp kazanamayacağı' hesapları, analizleri yapılırken bir de o baraj sorusu, hem de AKP çatısı altında ilk kez yüksek sesle dillendirilmeye başlandı: 'Erdoğan aday olmazsa, yerine kim aday olursa kazanır?'
Bu soru profesyonellere de partinin kurumsal kimliğinden bağısız olarak soruluyor. Bunlar Erdoğan’ın bilgisi dahilinde mi yapılıyor, o biraz şüpheli. Çünkü Erdoğan’ın olduğu bir yerde ona alternatif hem de Erdoğan kazanamazken, kazanabilecek alternatiften söz etmek hayli sıkıntılıdır. Şubat ayında yaptığı araştırmada Gezici Araştırma Şirketi AKP’de Erdoğan sonrasına ilişkin bir soru sormuş. CHP için de aynı soru sorulduğu için pek dikkat çekmemişti.
CHP için bu soru her an sorulabilir ama AKP için sorulması, bugün, bu yazının haber değeri taşıyan bilgisi ile birlikte daha ilginç geliyor. O ankette birinci sırada Süleyman Soylu, ikinci sırada Hulusi Akar yer alırken ilginç bir biçimde AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş ilk 14’e bile girememiş.
Böyle bir anket niye yapıldı sorusuyla birlikte AKP tabanında en çok ilgi gören isim Numan Kurtulmuş niye Mustafa Varank’ın bile girdiği listede yer alamamıştı? soruları önemlidir.
'TARTIŞILAN VE SORULAN İSİMLERDEN BİRİ MANSUR YAVAŞ'
O dar katılımlı strateji toplantılarında isimler de tartışılıyor. Bu isimler parti dışındaki profesyonellere de soruluyor. Örneğin tartışılan ve sorulan isimlerden birisi hayli dikkat çekici, Mansur Yavaş. Seçenek olma ihtimali, Erdoğan’ın belki hiç eleştirmediği, Devlet Bahçeli’nin ilginç bir biçimde hem de eleştirerek gündeme getirdiği bir isim Mansur Yavaş’a kadar gelmiş.
'MİLLET İTTİFAKI'NDA ADAY YAPILMAZSA KÜSÜP CUMHUR İTTİFAKI'NIN ADAYI OLABİLİR DİYE DÜŞÜNÜLÜYORDUR'
Muhtemelen Millet İttifakında aday yapılmazsa küsüp Cumhur İttifakının adayı olabilir düşüncesiyle hareket ediliyordur. Çünkü Erdoğan’ın karşısında en çok oy potansiyeli bulunan siyasi figür. Bunun AKP çatısı altında tartışılıyor olması tek başına önemli. Ama muhtemelen tartışılmakla da kalacak.
'FARUK ÇELİK, GÜL'Ü ZİYARET ETMİŞ'
Gazeteci Fehmi Koru’nun beyin cimnastiği yaparak Cumhur ittifakının adayı olarak Abdullah Gül’ü önermesinin üzerinden hayli zaman geçti. Bu öneri tartışılıp tüketildi. Gül’ün böyle bir öneriye çok soğuk baktığı onu yakından tanıyanların iyi bildiği bir durum. Gül meselesine kapandı gibi bakılırken geçtiğimiz günlerde Faruk Çelik Gül’ü ziyaret etmiş. Eski arkadaşlar tamam ama bazı 'eski arkadaş' ziyareti hele bir kamu bankasında yönetim kurulu üyesi iseniz sıkıntı yaratabilir. Erdoğan’a bir biçimde bilgisi verilmiştir bu ziyaretin, amacı da muhtemelen nabız yoklamadır.
Bütün bunlar sıkışılmışlığın somut göstergeleri. Ama son tahlilde, Cumhur ittifakının elinde seçimlerde, seçmeni ikna etmek için öne süreceği var olan tek şey Erdoğan. Erdoğan’ı devreden çıkardığınız zaman politik olarak Cumhur İttifakı da biter. Erdoğan’ın aday olmadığı bir seçim bütün bunlara karşın hayal gibi. Ama buna karşın o soru soruldu ve bir arayışın mevcut olduğu ortada.
'SOYLU VE AKAR'IN ADI HİÇ GÜNDEME GELMEDİ'
Bu dar kapsamlı toplantılarda yani AKP çatısı altında, aday arayışlarında anket sonuçları farklı çıksa da Soylu ile Akar adının hiç gündeme gelmemesi de altı çizilmesi gereken bir önemli detay.