Kültepe Höyüğünde kazı çalışmaları başladı
-Kazı Başkanı Prof. Dr. Kulakoğlu: Anadoluda yazı ilk kez,
günümüzden 4000 yıl önce Kültepede kullanılmış. Eğer bu bölgede
yazı bulursak, Anadolu tarihinin neredeyse 500 yıl daha eskiye
ç
KAYSERİ (A.A) - Mustafa Yıldız - İsmail İçer - Kayserideki
Kültepe Höyüğünde bulunan kazı çalışmalarına başkanlık eden Ankara Üniversitesi
Dil, Tarih ve Coğrafya Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fikri Kulakoğlu,
Anadoluda yazı ilk kez, günümüzden 4000 yıl önce Kültepede kullanılmış. Eğer
bu bölgede yazı bulursak, Anadolu tarihinin neredeyse 500 yıl daha eskiye çekmiş
olacağız dedi.
Kulakoğlu, AA muhabirine, 1948 yılından beri sürdürülen kazıların bu yılki
çalışmalarına başladıklarını söyledi.
Eylül ayı sonuna kadar sürecek kazılara Türkiyedeki üniversite ve bilim
kurulları ile yurt dışındaki üniversitelerden 63 kişinin katıldığını belirten
Kulakoğlu, Kazılar iki alanda yapılacak. Kaniş değimiz tepede ve Karum alanında
çalışmayı planlıyoruz. İlk aşamada çalışmalar tepede devam ediyor. Tepedeki
çalışmalarımız daha ziyade günümüzden 4500 yıl öncesine yönelik proje dedi.
Asur ticaret kolonilerinin 4000 yıl önce yaşadığı döneme uzanan Kültepede
anıtsal mimarilerin yanı sıra Anadolunun yazılı devirlere, tarihi devirlere
girmesini sağlayan 23 bin 500 adet çivi yazılı kil tablete ulaşıldığını anımsatan
Kulakoğlu, şu bilgileri verdi:
Bu tabletler arasında sadece Anadolu değil, özellikle Mezopotamya ve
Suriyenin tarihini aydınlatması bakımından önemli belgeler ele geçirildi. Sadece
Anadolunun değil, Orta Doğunun tarihini aydınlatan bir merkezde çalışmak,
heyecan verici. Tepede, 4500 yıl öncesine giden çok büyük bir anıtsal yapı
içerisinde çalışıyoruz. Yapı, 75x55 metre ölçülerinde ve bu anlamda Ön Asyanın
en büyük yapılarından bir tanesi. Sadece Anadoluda değil, Orta Doğu dediğimiz
havzadaki yapıların en büyüklerinden bir tanesi. Yapının içinde bulunan çeşitli
eşyalar ve özel bir takım veriler, bize önemli bilgiler sağlıyor. Bunun ötesinde
yapıda ele geçen mühür baskılar, özellikle Mezopotamya, Suriye ve Anadolu
arasındaki bilgileri artırmamıza yardımcı oluyor. Bunlar arasında ele geçen ve
Mezopotamyadan ya da Suriyeden geldiğini bildiğimiz mühür baskıları, daha ayrı
bir yer tutuyor. O dönemde Anadolu insanı sadece damga mühürleri kullanırken
Mezopotamya insanı ise (silindir mühür) dediğimiz üzerinde figüratif bezemeler
bulunan mühürleri kullanmışlar.
O dönemde Anadolu ile yakın ticari ilişki içinde olan Mezopotamyadaki
insanların ya da krallıkların, Anadoluya mal gönderdiğini bildiklerini ifade
eden Kulakoğlu, benzer örneklere Acemhöyük ya da Seyitömer Höyüğünde de
rastlandığını anımsattı.
-Anadolunun yazılı tarihi 500 yıl daha geriye gidebilir-
Kültepede ele geçirilen Mezopotamya menşeli mühür baskıların, o dönemde iki
coğrafya arasında ciddi ticari ilişkilerin varlığını gösterdiğini vurgulayan
Kulakoğlu, şöyle konuştu:
Şimdiye kadar 30a yakın mühür baskısı bulduk. Bunlar sayısal anlamının
yanında içerdiği veriler açısından da önemli. Bu mühür baskılarıyla birlikte
olasılıkla o dönemde kullanıldığını bildiğimiz yazı gündeme geliyor. Ticari
ilişkiler var, bunlar kayıt altına alınmış ki, bunların benzerlerini başka
merkezlerden de biliyoruz. Bu anlamda mühür baskıların bulunduğu binada da yazılı
belgelerin çıkması hiç de şaşırtıcı olmayacaktır. Anadoluda yazı ilk kez,
günümüzden 4000 yıl önce yine Kültepede kullanılmış. Eğer bu bina düşündüğümüz
gibi anıtsal, idari, büyük ve önemli bir bina ise içinde de bu tür yazılı
belgeler ele geçirilebilir, geçirmeyi ümit ediyoruz. Bunlar sadece teoritik bir
düşünce. Eğer o yapı içinde ya da bu bölgede yazılı belge veya tablet bulursak,
Anadolu tarihini neredeyse 500 yıl daha eskiye çekmiş olacağız. Bunlar bir
arkeoloğun rüyası. Herkes için önemli bir konu. Tahmin ediyorum, bu verilere
ulaşmamız hiç de şaşırtıcı olmayacak.
-Kültepe Höyüğü-
Merhum Prof. Dr. Tahsin Özgüç başkanlığında 1948 yılında Kültepe Höyüğünde
başlatılan kazılarda, Mezopotamyadaki Asur ticaret kolonilerinin Anadoluda
ticaret yaptıklarına dair çivi yazılı kil tabletlerle birlikte çeşitli arkeolojik
eserlere ulaşılmıştı.
Özgüçün ölümünden sonra Prof. Dr. Fikri Kulakoğlu başkanlığında sürdürülen
kazılarda elde edilen tabletler, 4000 yıl önceki ticari ve sosyal hayata dair
önemli bilgiler veriyor.
Tabletlerde ticari anlaşmalar, vergi, senet, bazı ürünlere ait fiyatlar,
evlilik sözleşmesi, başlık parası, gelin-kaynana anlaşmazlığı, boşanma sonucu
nafaka ödenmesi gibi bilgiler yer alıyor.
Yayıncı: Şükran Yücel