"Kültür balığına ön yargılı yaklaşmayın"

"Kültür balığına ön yargılı yaklaşmayın" -ÇOMÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Çolakoğlu: -"Kültür balığı ile doğal balık arasında insan sağlığı ve beslenmesi açısından önemli bir farklılık bulunmamaktadır" -"Güvenli gıda niteliğine sahip
ÇANAKKALE (A.A) - Mehmet Bayer - Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Fakültesi Avlama ve İşleme Teknolojisi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatma Arık Çolakoğlu, kültür balığı ile doğal balık arasında insan sağlığı ve beslenmesi bakımından önemli bir farklılık bulunmadığını söyledi.
     Çolakoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, balık etinin, besin kaynakları arasında önemli bir yere sahip olduğunu belirtti.
     Bu etin, lezzeti, kolay sindirilebilmesi, proteini, doymamış yağ asitleri, iyot ve selenyum kaynağı olmasından dolayı insan beslenmesi bakımından önemine değinen Çolakoğlu, "Özellikle omega-3 olmak üzere yüksek oranda doymamış yağ asitleri, çok miktarda potasyum, az miktarda sodyum içeriği, bunlara ilaveten sahip olduğu iz elementlerinin varlığı, balık etinin önemini her geçen yıl artırmıştır" dedi.
     Türkiyede su ürünleri tüketiminin, bitkisel ürünler ve kara hayvanları tüketimine oranla geride kaldığına dikkati çeken Çolakoğlu, nitelikli besin kaynaklarının öğrenilmesi ve verimli olarak değerlendirilmesi gerektiğini anlattı.
     Çolakoğlu, Türkiyede doğada avcılığı yapılan deniz ve tatlı su balıklarının yanı sıra kültür balıklarının da piyasaya arz edildiğini dile getirerek, şöyle devam etti:
     "Tüketici nezdinde kültür balıkları, doğal avcılık ürünü balıklar kadar tercih edilmemektedir. Bu, daha çok görsel anlamda ön yargılar oluşmasından kaynaklanmaktadır. Doğal ve kültür balık çeşitleri arasında genelde görünüm, renk, koku ve besin bileşeni oranları bakımından bazı farklılıklar vardır. Doğada bulunan balıklar, plankton, küçük balık, kabuklu ve küçük dip canlılarıyla beslendiğinden balık etinin rengi, yediği canlıların bünyesinde bulunan pigment maddeleriyle renklenmektedir. Yetiştiriciliği yapılan balıklarda ise bu canlı renk eksik olmaktadır ancak yetiştiriciler bu sorunu, diyetlere sentetik veya organik pigment maddeleri ilave ederek giderebilmektedirler."
    
     -Kültür balıkçılığında ilaç kullanımı-
    
     Kültür balıklarının, doğal olanlara göre daha fazla yağ içerdiği bilgisini veren Çolakoğlu, yağ ve asitlerinin oranlarının, balığın karakteristik aromasının oluşumu ve lezzetinde önemli olduğunu belirtti.
     Çolakoğlu, kültür balık türlerinin, doğal çeşitlerine göre karın boşluğunda, iç organların etrafında önemli miktarda yağ depo ettiğini söyleyerek, dolayısıyla bu balıklarda, insan sağlığı için çok önemli olan omega-3 yağ asitleri oranının yüksek olduğunu dile getirdi.
     Kültür balıklarındaki yağ miktarının, sağlıklı beslenme için doğal çeşitlerine göre avantaj sağladığına dikkati çeken Çolakoğlu, şunları kaydetti:
     "Kültür balığı tüketimine karşı oluşan başka bir ön yargı ise hastalıklara karşı kullanılan, özellikle antibiyotik ilaç kalıntılarıdır. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından yapılan denetlemeler, bu durumun kontrol altında tutulmasını, belli ilaçların belli düzeylerde kullanılmasını sağlamaktadır. Yetiştiricilik işletmelerinde kullanılan ilaçlar ve kullanım miktarları, yönetmeliklerle duyurularak ilgililer sürekli bilgilendirilmektedir. Sonuç olarak kültür balığı ile doğal balık arasında insan sağlığı ve beslenmesi açısından önemli bir farklılık bulunmamaktadır. Güvenli gıda niteliğine sahip her iki türde balık etinin, her ailenin yemek düzeninde periyodik olarak yerini alması gerekmektedir."
    
     Yayıncı: Sedat Gök
13 Mayıs 2013 11:30
DİĞER HABERLER